Rüzgar ve zaman albümünde seslendirdiği 'bedavaya huzur' olarak nitelendirdiğim harika parçasıyla yüreği sıkıca tutup duvardan duvara vurabilme yeteneğine sahip Dersim'li sanatçı.
"sadece susarak özlüyorum seni."
şiir gibi bir sanatçının gönlünden dökülen hüzün dolu sözler... işte ahmet aslan böyle birisi. ölmeden kıymetinin bilinmesi dileği ile...
bu adamı ilk dinlediğim zaman hangi dilde söylediğini anlayamamıştım. tam askerlik dönüşüme denk gelmişti. normalde ondan önce zazaca dilinde hayatımızda bir tek metin kemal kahraman kardeşler vardı. neyse bi döndüm evde bi ahmet aslan'dır, mikail aslan'dır almış başını gidiyor. ahmet aslan hoşuma gitmişti. uzun zaman dinledim ama şarkı sözlerini bir türlü anlayamıyordum. hayır yani (bkz: zazaca) biliyorum türkçeyi de. ulan bu adam hangi dilde şakı söylüyor özellikle bazı parçaları ciddi ciddi anlayamıyordum.
ben, bu sorunlarla boğuşurken bir kaç kişiden daha aynı şeyleri duydum. hatta daha da vahimlerini. mesela bursa'da bir arkadaşımın okuldan arkadaşı kulaklık takıp yüksek sesle ahmet aslan'ı dinlerken birden kulaklığı çıkarıp büyük bir heyecanla "abi ben zazaca biliyorum" demiş. çocuk bursa'nın dağ köylerinden. bu hikayeyi duyunca iyice yarılmıştım. velhasıl kelam ahmet aslan, hangi dilde şarkı söyler kimse bilmez ama herkes bir parça anlar ve sever. aslında insanlığın ortak bir dili var onu kullanıyor. yani yüreği.
neyse bunları neden yazdım bu akşam alt yazılı bir parçasını buldum. yanlış anlamayın parça türkçe ama alt yazılı denilmiş. buna da ayrıca güldüm.
sesi o kadar güzeldir ki, hafif bi balgam birikintisi vardır sanki boğazında. tom waits tarzı biraz. ama tam değil. kendine has. umursamaz bir ses tonu. hani teoman'dan kapmış biraz da. kapmamış doğalı böyle.