ahlak kurallarını toplumun değil de o toplumdaki 3-5 kişinin belirlemesi, geriye kalan eğitim seviyesi düşük ve yozlaşmış bireylerinde bunlara inanması nedeniyle olabilir.
Grip virüsünün sinsice girmesi gibi ahlaki yozlaşmanın başlaması da çoğu zaman hissedilmez.
Yozlaşma safhaları ilerledikçe ve çürüme büyüdükçe farkedilir.
on sene önce toplum ahlakına ters düşen eylemleri bugün özgürlük çerçevesinde değerlendiriyorsan ahlaki yozlaşmayla karşı karşıyasındır ve yaşanan dejenerasyonun farkında bile değilsindir.
dinlerin eski işlevini kaybetmesi ile arasında bağ kurulabilir. Çünkü insan iradesine " dur yapma " diyecek ilahi bir güç veya kitapları önemseyen insan kalmadı.. Daha doğrusu gerek kalmadı. Bu kolay birşey de değil zaten. inanmak zor yozlaşmak kolay olur hale geldi belkide hep öyleydi dışarı çıkmak için fırsat bekliyordu.
günden güne artmakta ve türk toplumunu tekrar onarılamayacak şekilde parçalamaktadır.
Karma eğitim modeli kaldırılmalıdır!
Alkollü içki satışı tümüyle yasaklanmalıdır!
Bar, Pavyon, Disko, Gazino ve türevi tüm mekanlar kapatılmalıdır.
Her ilde üniversite olduğu için öncelikli olarak herkes kendi ilindeki üniversiteye gitmek zorundadır. Sadece Tıp ve Mühendislik alanında okuyacak olup ismi ve eğitimi üst seviyede olan üniversitelere puanı yetenler şehir dışında okuyabilecektir. 2 Yıllık işletme okumak için Kars'tan izmir'e gidip kimse yozlaşmayacak.
Devlet herkesi iş sahibi yapmakla mükelleftir işsiz olarak tek gencini bırakmayacak! herkesin eli ekmek tutana kadar peşinde olacak! evliliği teşvik edecek evlenen kişilere ve durumu olmayanlara ev dahil bir çok imkandan faydalandıracak.
insanlarını ve gençliğini bu tarz mekanlara ve yaşayışlara hapsedenler/kaptıranlar kendi geleceğini heba eder!
gelişen kitle iletişim teknolojileri ve etkin pazarlama stratejileri sonucu hız kazanan küreselleşmenin ortaya çıkardığı yozlaşmadır..
sadece türk toplumu değil her toplum yozlaşma sürecinde son yıllarda..
ahlaki yozlaşma...
birey veya toplum olarak yaşanan cehaletin sonucudur.
cahil insanların evrensel bir ahlak ile etik değerleri oluşamaz-biçimlenemez.
bu ahlak ve etik değerleri din veya toplumsal kurallar kanunlarla belirlemiş olsanız topluma empoze etseniz bile (örn: sorumluluk saygı suç-ceza vb açısından) kişi-toplum bu ahlak ve etik değerleri içselleştiremez, özümseyemez.
sonuç olarak kişi çalıyor ama çalışıyor zihniyetinde ben yaparsam flört sen yaparsan orospuluk çerçevesinde bana helal sana haram diyerek yapılan her tür ahlaksızlığı (sorumsuzluk, layakatsizlik, hukuksuzluk, rüşvet, taciz, tecavüz, cinayet vs.) kendi hesabını çıkarını kazancını düşünerek ya görmezden gelir ya da önemsemez.
cahil olduğu için yaşanan ahlaksızlığın getireceği yozlaşmayı hesap edemez. bu yozlaşma ile uzun vadede yaşayacağı kaybı göremez.
maalesef demokrasilerde çoğunluk haline gelmiş cehaletin çaresi yoktur. cahil insan eğitilemez, cehalet eğitimsizlikten doğmaz. cehalet-cahillik bir tercihtir ve biliinçli olarak insanın aklını kullanmaması durumudur.
demokrasi aldığımız hava gibidir, gereklidir.
cehalet ise telefonlarımızda notebooklarda bazı kablosuz bağlantılarda elektrikli arabalarda kullandığımız pillerin içinde olan lityum gibidir.
lityum son derece aktif bbir madde olup hava su ile etkileşime girince son derece yanıcı parlayıcıdır.
cehaleti (lityum pil yangınını) demokrasi içinde (soluduğumuz hava) su ile (eğitimle) çözemezsiniz. lityum yangınında su ile müdahale yanmayı artırmaktan hızlandırmaktan başka işe yaramaz.
son 20 yılda her köşe başına açılan üniversiteler, artan üniversite mezunu ile toplumumuzda eğitim mi arttı yoksa cehalet mi?
ahlaki yozlaşma denilen şey tamamen türk ailesinin yapısından kaynaklanıyor. bir kere boş beleş aile kutsamayı bırakın.
türk aile yapısı şöyledir:
-baba öfkelidir, her boka karışır, evladını aşağılar, döver. karısına, kızına karışır ama kendi her boku yer.
-annenin ekonomik özgürlüğü olmadığı için babaya bağlıdır. kocasından sevgi görmez. gider oğluna bağlanır. oğlu evlenince kıskançlıktan gelinine huzur vermez.
-hele akrabalar toksikliğin tanımıdır. özel hayata saygı duymazlar. her şeye burunlarını sokarak fitne ve kaos çıkartırlar.
-ya komşular? asıl mesele burada. illa dedikodu yaparlar, ailelerin işlerine burunlarını sokarlar. misafirliğe geldiklerinde kesin biat ve sınırsız hoşgörü isterler. bekarlara sürekli evlen diye baskı yaparlar. hele biri işsiz kalmaya görsün onu öyle aşağılarlar ki o işsizin özgüveni yerle bir olur.
-erkeklik çok kız sikmekle ölçülür. kızın erkek arkadaşı olduğunda ise ya dövülür ya öldürülür.
-kızına sürekli orospu iması yapan türk babası oğlu milli olunca herkese bunu gururla anlatır.
-türk aileleri çocuklarını el alem ne der baskısıyla yetiştirir. özgüvenleri yok olur. kendileri korkak oldukları için herkesi de korkak yaparlar.
-türk aileleri çocuklarını aşırı şımarttıklarında topluma salarlar ve toplumsal düzeni bozarlar.
daha ensest ve toksik akraba ilişkilerine girmedim bile. toplum ailelerin birleşiminden oluştuğuna göre ilk önce ailede arayacaksınız sorunu.