ahlak sadece din ile insanlara öğretilebilir

entry81 galeri0
    56.
  1. çok yanlış bir önermedir,ahlak küçük yaşlarda öğrenilir ve çocuklar genellikle büyüklerinin yaptıklarını yapmaya çalışırlar gerisini anladınız.
    Ayrıca ufacık çocukların aklına allah korkusuyla ahlak vermek yerine mantıklı düşünebilme yeteneği vermek daha sağlıklı olur.
    1 ...
  2. 55.
  3. tabi canım o yüzden din ve ahlak bilgisi dersi olan toplum bu halde.
    2 ...
  4. 54.
  5. 53.
  6. richard dawkins - god delusion

    yapılan bir araştırmada ateistlere ve inananlara aynı soru sorulur.

    "havuza düşmüş boğulan bir çocuğu yeni aldığınız pahalı bir takım elbiseyi feda ederek kurtarır mısınız?"

    iki tarafta "evet" diyor.

    kısaca budur. bir taraf üstün bir varlık nedeniyle bunu yapıyor, bir taraf sadece kendi düşüncesi ile. üstün bir varlık inancı ile küçücük bir insanın düşüncesinin aynı sonuçları doğurması biraz acınası değil mi?
    0 ...
  7. 52.
  8. kişiliği olmayan menfaatçi insanlar için geçerlidir. aslında 5 para etmeyen insanlar cennete gidicem ayağına ahlâklı olurlar. ama öyle bebekler var ki insanı tahrik ediyor, gerçekten.
    0 ...
  9. 51.
  10. katılmıyorum. vicdanının sesini duymayı öğretirsen ahlaklı olunmuş demektir. ille de korku gerekmez yanlış olanı yapmamak için.ahlakın din kavramıyla alakası olsaydı H. üzmez, deniz feneri, erbakan vb. örnekleri hiç olmaz idi.
    2 ...
  11. 50.
  12. ahlağı bel altında arayan bünyenin ikinci şahane tespitidir.
    **
    2 ...
  13. 49.
  14. kendi sallantıdaki ahlak kavramlarını bir yere bağlama çabası içinde olan iki yüzlü tiplerin süper salak serzenişidir.
    1 ...
  15. 48.
  16. dinlerin yaşam düzenliyici prensiplerini, genelin benimsemesi için yöresel olarak derlenmesine ahlak denir.
    ortaçağda azizler varmış, şimdi sanatçılar. derlemenin yönteminden çok kaynağı ile doğrudan ilgilenin.
    pozitif kaynaklardan beslenen her derleme muhakkak sönecek yerine başka bir pozitif derleme davet edecektir.
    bu kısır saçmalığa bilim olarak isim vermekten başka seçeneğimiz yok.
    ne kadar idealist olurlarsa olsunlar,
    aydınlarında kendilerini rahatlatmaya ihtiyacı vardır.
    Jean Baudrillard
    Nanterre Üniversitesi Felfese Ders Notları 1992
    2 ...
  17. 47.
  18. ahlak anlayışının ortaya çıkışı insanların paraya ve onun yerini alan metalara tanışıklığı ile başlar. paraya hükmetmek demek insanlara hükmetmek demektir. insanlara hükmetmenin en iyi yolu ise din aşılamaktan ve ona yakın olanları yüceltmekten geçer. düşünün ki para diye bir meta yok. Bu durumda, Sizce suç ve ahlaksızlık diye bir şeyden bahsedilir miydi? tabiki hayır. düşünün ki din diye bir şey yok. bu durumda, sizce paradan bahsedilir miydi? tabiki hayır. ahlakın varoluş sebebi onu yaratan ögelerden kaynaklanmaktadır. ahlak varolmuşsa, onun anti maddesi olan ahlaksızlıkta varedilmiş sayılır. din ve para yaratılmışsa, ahlak kavramına gerek duyulmuş demektir. sonuç olarak, din ve paranın öncesinde ne ahlak ne de ahlaksızlık yoktu demek en doğrusudur.

    günümüz toplumlarında ahlakın sadece din ile verilebileceği anlayışı oldukça fesat bir düşüncedir. hatta daha ileri gidersek, ahlaksızlıkla eşdeğerdir. Vicdanı olan herkes başkalarına karşı olan görevini her zaman yerine getirecektir. Kimse ahlak anlayışını kendi tekeline sokamaz. Asıl ahlaksızlık burda başlar.
    2 ...
  19. 46.
  20. peygamberimiz (s.a.v) din nedir diye sorulunca 3 kez arka arkaya güzel ahlaktır cevabını vermiştir. burdan siz çıkarın artık neyin neyle öğrenilebileceğini...
    3 ...
  21. 45.
  22. polisiye haberleri okudukça, ülkemizde ahlak düzeyinin seviyesi ortaya çıkıyor. bu da dinini öğrenememiş insanlarla eşdeğerdir. *
    2 ...
  23. 44.
  24. ben ne sözde dindarlar gördüm ahlakı yoktu, ben ne dinsizler gördüm ama ahlaklıydı. ahlak önce vicdandır.
    2 ...
  25. 43.
  26. ahlak kavramı, toplumlara göre değişkenlik gösteren, insan yaşamını düzenleyici, toplumla uyum içinde bulunma ve merkezinde insan esası olan ögelerden oluşur. ahlak kavramı kültürel, sosyo ekonomik ve hatta coğrafi şartlara göre bile değişkenlikler gösterebilir. çünkü toplumların içinde bulundukları koşular neticesinde insan esası gereği bazen bazı ögelerin meşrulaştırılması ya da gayri meşru sayılması zorunlu hale gelebilir.
    ahlak insani bir vasıftır. bu sebeple ahlak kuralları insanların algılayış biçimleri çerçevesinde, ortak paydada birleşilerek oluşturulmuş genele şamil ögelerdir.
    ahlakın merkezinde insan ve insanilik bulunur dedik. işte din de tıpkı ahlak gibi insan yaşamını düzenleyici ve yaşanılır kılan bir ögedir. yani dinlerin temelinde de insan esası vardır. yani din ahlakı destekler. fakat dinle ahlak aynı şey değildir.
    bir kimse hem dindar hem de ahlaksız olabildiği gibi, öteki bir kimse de ahlaklı ama dinsiz bir insan olabilir.
    ayrıca dinsiz ahlak olmaz sözüne örnek olarak, sokakta sevişen insanları göstermek de oldukça saçma. çünkü ben katoliklikte sokak ortasında sevişmek şartının bulunmadığını biliyorum.
    ayrıca dinsiz ahlak olmaz demek semavi dinlerdeki insan tanımına da aykırı bir oksimoronu doğuruyor. çünkü semavi dinlerde insan kendisini idare edemiyecek kadar aciz bir varlık olarak değil, aksine akli melekelerini kullanabilen kendi kararlarını kendi alabilmeye muktedir olan, irade sahibi bir varlık olarak tanımlanıyor ve bu özelliği ile de meleklerden ayrılıyor. hatta insanın kimi zaman bu özelliği nedeni ile meleklerden daha üstün bir varlık olabileceği işaret ediliyor.
    4 ...
  27. 42.
  28. 41.
  29. "dinsiz" insanların da pekala ahlaklı olabilecekleri doğrudur. ahlaki değerlerin içgüdüsel olduğunu inkar etmiyoruz. ancak dinin doğru ve yanlışı yorumlamakta yol gösterici olduğunu söylüyoruz. kendini "dindar" olarak tanımlayan bazı insanların hiçte ahlaklı davranmadığı doğrudur. kendini "ateist" olarak tanımlayan çoğu insanında aslında toplumda var olan( kabul gören) din kökenli(sadece müslümanlık değil kastettiğim) ahlaki değerlere uyduklarını görebiliriz.
    bu konu hakkında papa xvı. benedict şöyle buyurmuş;

    "dini değerler, toplum sekülerize olduğunda da belki bir veya iki kuşak yaşıyor. ama zamanla bu değerleri korumanın bir gerekçesi kalmamaya başlıyor. insanlara karşı merhametli ve yardımsever olmalısınız; hükmü, din ortalıktan kaybolunca da bir süre etkili olsa bile, bir süre sonra birileri çıkıp şöyle diyor; bir dakika, niye öyle olacakmışız ki? niçin canımız ne isterse onu yapmıyoruz"

    "insan doğası sorgulayıp doğrulara varacak zekaya sahiptir" diyeceksiniz, lakin insanlık tarihi insan doğası hakkında pekde güzel şeyler söylemiyor.(en yakın saraybosna ve ebu gureyp örneği gözümüzün önündeyken) son olarak, inanan biri olarak ben; "ahlak, yaratılış gereği insanda vardır" derim. inanmayan ise" ahlak, insan doğasında vardır" der. aradaki fark da budur kanımca.
    2 ...
  30. 40.
  31. 39.
  32. akıl yoluyla doğruya ulaşamayanlar için doğru bir yargıdır.
    0 ...
  33. 38.
  34. Henüz evrimleşmesini tamamlayamamış insansılar tarafından sıkı sıkıya savunulan ve bağlanılan düşünce.
    0 ...
  35. 37.
  36. yüzde yetmişinin ateist olduğu finlandiya'da her gün karıya kıza tecavüz ediliyor olması, paso cinayetler işleniyor olması ile kanıtlanabilir.. di.. ama durum hiç de öyle değil.

    peki nereden geliyor bu ahlak zımbırtısı?

    diyelim ki bi topluluğa hitap ediyorsunuz ve onlara "her şey serbest artık sizin için" diyorsunuz ve o kadar kuvvetli bi hitabetiniz var ki sizi dinleyenleri de ikna ediyorsunuz ve herkes her şeyde sınırsız serbest olduklarını düşünmeye başlıyor. ne olur o zaman..

    şu olur. artık cinayet de serbest olduğuna göre istediğiniz gibi adam öldürebileceğinizin farkına varırsınız ama bi dakika.. eğer siz serbestseniz karşınızdaki de serbesttir. sizin hayatınız da tehlikededir. o yüzden karşınızdakiyle bi anlaşma yapmak zorunda kalırsınız. ben seni öldürmeyeceğim, sen de beni öldürme diye.

    birinin malını gözünüze kestirdiniz, çalmak istiyorsunuz ama aynı problem yine çıktı ortaya. eğer adamın mülkiyetine göz koyarsanız o da sizin varlıklarınıza göz koyabilir. o zaman yeni bi anlaşma yapmak zorundasınız. ben senin mallarını çalamayayım, sen de benimkini çalama.

    tecavüz edemezsiniz kimseye, aynısı sizin ya da yakınlarınızın da başına gelebilir.

    bu basit kurallar zamanla modifiye olur ve dolapta kalmış iki dilim pizzanın ikisini birden yemeyip bi dilimini ev arkadaşınıza bırakmak gibisinden en uç modifiye hallere erişir. ev arkadaşınızla artık "tuvaleti temiz bıraktım ben, sen de temiz bırak" gibisinden tartışmalar yapacak kadar yontulmuşsunuzdur.

    kısacası, size ne şekilde davranılmasını istiyorsanız siz de karşınızdakine aynı şekilde davranma yükümlülüğü altına girersiniz. bu yükümlülüklerin en büyükleri (cinayet, gasp vs) de hiç yoktan kurduğunuz bi adalet sistemiyle cezalandırılacak hale getirilir. dolaptaki iki dilim pizzayı da mideye indirdiniz diye hapse girmezsiniz ama ev arkadaşınız evden ayrılabilir.

    yani ne din, ne de aileden edinilen terbiyeye bakar ahlak. basit bi mantığı vardır. ve hatta çıkarcıdır da. kendi haklarını koruma altına almak için başkasının haklarına da tecavüz etmeme kuralına dayanır.

    din zaten toplumda kendiliğinden oluşmuş kuralları tanrı kelamı diye kutsamaktan başka bi işe yaramaz. cahiliyye diye adlandırdığınız dönemde millet paso birbirini kesiyor, beceriyor falan mı sanıyorsunuz.. evet böyle sananlar çok gerçi, o da başka bi konu zaten.
    2 ...
  37. 36.
  38. doğruluk değeri 0 olan önermedir, yanlış yani, vay anasını.

    ahlak dediğimiz toplumun kendi koyduğu belli kurallardır. kültür, gelenek ve görenek; hepsi ahlakı oluşturur, sadece davranışlarla ahlak dediğimiz kavram ortaya çıkamaz. bir milletin tarihinin, kültürünün, kendine has özelliklerinin ve davranışlarının gelişebilmesi için dine ihtiyaç yoktur. özellikle son zamanlarda açıkça görülüyor ki "islam iyilik güzellik dinidir" diyenlerin çoğu cehennem korkusuyla iyi insan ayaklarına yatan şerefsiz insanlar. genellemeyelim, elbet doğru, iyi insanlar da vardır aralarında, o yüzden oraya fazla dalmayayım. ha şimdi ahlak ne? mesela öğretmen karşısında yüksek sesle konuşmak ahlaksızlık sayılır. sokakta yere tükürmek, geğirmek, osurmak da ahlaksızlıktır, tabi bazı yerlerde değil bu.

    din "öğretmenine bağırma" mı diyor? hayır, dindar bir insan veya öğrenci de sinirlendiğinde üstündeki insana bağırabilir, hatta dövüp öldüreni var bunun. ya da hangi din yere tükürme, geğirme, sıçma diye emirler veriyor? ahlak insanların huzuru için toplum içinde uyulması gereken kurallar bütünüdür bir yerde. her insan kavrayabilir nasıl mutlu bir toplumsal yaşama sahip olabileceğini milletinin, bu anlayış da her millette ufak bir değişime uğrar; sonuçta hepsi insandır ve toplumsal düzenleri farklı olamaz. ingiliz temiz sokaklar, güleryüzlü ve sakin insanlar isterken bir italyan bok çukurunda yaşamayı istemez. ahlak dediğin budur. kendimden örnek vereyim mesela rusya. herkes dinsiz bilir, %90'ı ateist der. komünizm rejimi sebebiyle çoğu insan hristiyanlığa yakın değildir, ama tanrı'ya inanır. 140 milyonun 100 milyondan fazlasının ateist olması mümkün değil zaten. ne yani, bir dine bağlı değil, ahlak kuralı görgüsü yok mu bunların?

    rusya'da evlenip eşinize tokat atın bakayım.
    1 ...
  39. 35.
  40. yanlış kanı. din toplumsal çapta ahlak öğretimi için en kolay ve kullanışlı yoldur bir peygamber ve kadrosu için. sonradan illa ki yozlaşır, riya falan girer içine feci şekilde. evet.

    edit: sonradan dediğim maksimum 1 nesil sonrası. kendi dinamiklerini bile kaybeder bu ahlak. sonra genelleşir. genelgeçer olur.
    1 ...
  41. 34.
  42. ahlak din ile alakalı değildir.
    aslında ahlak, dürüstlükle, erdemle de alakalı değildir.
    merhamet ve vicdan ile de alakalı değildir.

    bulunduğumuz coğrafyada, hoşunuza gitsin ya da gitmesin, ahlak cinsellik kavramı ile alakalıdır.

    bu önermenin yanlış olduğu, ahlakın din ile falan değil cinsiyet kavramıyla ilgili olduğu şu şekilde ispatlanabilir:

    haydi şu soruya cevap verin bakalım içinizden:

    ateist bir bakire mi daha ahlaklıdır, yoksa sevgilisiyle yatan ama vicdanen tanrısına çok bağlı bir müslüman mı?

    evet, bence de birincisi daha ahlaklıdır.
    2 ...
  43. 33.
  44. birbirlerinin bitlerini ayıklayan şempanzelerde bit ayıklama sırası kendisine gelince işini yapmayan olursa bi daha sefere o şempanzeye bitlerini ayıklamakta diğerlerinin yardım etmiyor olmaları şempanzelerde de basit bi ahlak anlayışı olduğunu gösterdiğine göre yukarda bi yerde maymunların da tanrısı var ki onlara bunu öğretmiş olsa gerek diyerek cevap verebileceğim söz.

    verdiğim örnek gerçek olsa da böyle bi cevap saçma ama saçmalığa saçmalıkla cevap verilir.
    3 ...
  45. 32.
© 2025 uludağ sözlük