alemi 'çok da sikimdeydi' umarsızlığıyla sallamayan 'tanrı varsa bu onun sorunu' diyen zihniyettir. james joyceve virginia woolf gibi sikleri götlerinde trampet çalan konformistlerin yoludur.
kendi dar görüşleri ile insanları çözdüğünü zanneden insanların tırsak ateist dediği kişi. bir agnostik cehennem korkusu ile ona da yanaşayım, buna da yanaşayım demez. tanrıyı kandırabileceğini düşünecek kadar salak değildir. sadece deneyimlerini ve aklını kullanır, tanrının varlığı ya da yokluğunun bilinemeyeceğini söyler. tanrı bu dünyada hiçbir işaret bırakmamış olsa da varolabileceği ihtimalini de es geçmez. fakat agnostikin tanrıdan anladığı cehenneme gönderecek, bireysel bir tanrı değildir. agnostik yaratıcı bir tanrının varlığı ve yokluğunun bilinemeyeceğini söyler. yoksa dinlerin tanrılarına hiçbir inancı yoktur. içinde de cehennem şüphesi taşımaz.
bertrand russell bu görüşü çok güzel bir şekilde açıklamıştır.
"bir filozof olarak, akademisyenlerin oluşturduğu bir seyirciye karşı konuşuyorsam kendimi bir agnostik olarak tanımlayabilirim. çünkü bir tanrının var olmadığını kanıtlamam imkansızdır. fakat eğer sokakta sıradan bir insan ile konuşuyorsam ona kendimi bir ateist olarak tanıtmalıyım. çünkü ona tanrının var olmadığını kanıtlayamam ama aynı zamanda yunan tanrılarının da var olmadığını kanıtlayamam."
bir ateiste agnostik görüşlerini ya da deist görüşlerini anlatmak kolaydır ve kendini rahatça anlatabilirsin. fakat bir dindara agnostik ya da deist olduğunuzu söylerseniz o sizi kendi dininin bir mensubu olarak algılayacaktır.
vakit gazetesi burada sonradan deist olmuş bir filozofun kitabını sanki o yazar islam'ı destekliyormuş gibi sunmuş. özellikle de allah'a inandığını söylemiş ve türkiye'deki ateistlere de nasip olmasını diliyor.
şimdi kitabın yazarı antony flew'ın islam hakkındaki görüşlerine bir bakalım:
"islam'ı dehşet ve korkudan başka bir şey ile bağdaştıramıyorum çünkü bu din kökten bir şekilde islam için dünyayı ele geçirmeye odaklanmış."
"isa'ya karizmatik bir figür olarak sempati duyabilirim fakat islam'ın peygamberine aynı sempatiyi göstermem imkansız."
"var da olabilir, yok ta olabilir, bilemeyiz, aklımız zihnimiz bunu kavramaya yetmez.." (bkz: ne emmeye ne gömmeye gelmek)
"ama starbucks'a gidip birşeyler içmeye, daha sonra istiklal'de anlamsızca turlamaya, converse giyip tuvalette fotoğraflarını çekmeye, saçımızı çok acayip modellere sokmaya, götümüzden düşen pantolonlar giyip çhok acaip yhaa demeye elbet aklımız erer,mantığımız bunları kabul eder.."
not:yeni nesil gençler arasında hızla yayılmaktadır..
kökleri sofistiklere kadar dayanan bir felsefi akım. doğrudur, yanlıştır burası tartışılır ancak; bu felsefeyle yaşayan, buna inanan insanlarla dalga geçenler, kuşkusuz "ahaha salak lan bu" dedikleri insanlardan hoşgörü olarak daha alt seviyededirler. senin dinin hoşgörü dini be güzelim, senin dinin fikirlere, inançlara saygılı olmanı söyler.
gözünü bir aç arkadaşım, sen "x" üzerinden konuşuyorsun o ise "x"i dahi tanımıyor. adamın hiç bilmediği bir şeyi kendi gözlüğünden anlatmaya çalıştığına göre muhtemelen babanın spermleriyle geçti bu din sana, aferin.
tanrının varlığı ya da yokluğu konusunda kararsız kalmak, tabiri caizse kaçak güreşmektir, kem küm etmektir. milli takımı tutuyorum demek gibi bir şeydir. tanrı yoktur ya da ikinci bir tanrı vardır demek gibi tespit yapmadığı için teknik olarak şirk sayılmaz.*
din felsefede ki mevcut tanımı bilinmezciliktir ayrıca
iki arada kalmıs kısının dını ınacını belırtmesıne yarayan kelımedır . araflar yasamaktadır bu kısı ne var dıyebılır tam anlamıyla ne de yok her ıkısı ıcınde sözde mantıklı gordugu birtakım bulgular vardır. * http://www.agnostik.org/1-agnostik-kimdir.html
bir yaratıcının varlığını kabul edip, ina inanma ve ölünce ona ulaşılacağını savunan inanç biçimi. inanç diyorum çünkü işin özünde "inanma" var. diğer dinlerden bir farkı yok. sadece "allah" ya da "tanrı" diye nitelendirilmemiş.
empati kitabında anlatılan agnostizm hikayeleştirilmiş. sanki hepsi o olay sonra eski inancına döndü, büyülenmişlerdi ve büyü yok oldu gibi gösterilmiş. ama böyle değil. buna inanan insanlar var. hem de azımsanmaması gereken kadar.
'Doğru olduğu kanıtlanmayan bir şeye inanmamak için onun yanlış olduğunu kanıtlamak zorunda değilsin' cümlesiyle anlatılabilecek bir düşünce biçimidir.
Allah'ın varlığını vicdanen ve aklen çok iyi bilen. Ama kibri ve içgüdüleri yüzünden inkar edip, ateizme sahte bir masumluk uydurabilmek için ortaya atılmış, temeli Allah'ın varlığının hiç bir şekilde bilinemeyeceğine dayanan, bu yüzden araştırılmaması gerektiğini söyleyip yoğun bir kitleyi içine çeken, düşünce tembelliğinin en son aşaması olan, insanları sağduyudan yoksun sahte bir yaşamın içine çeken, farklı bir dinsizlik aldatmacası.(kanmayın!)
bilineyemeyen soyut kavramlara inanmayan, hiçbir zamanda bilineceğini düşünmeyen muhterem felsefi akımın savunucularıdır. ayrıca mantıklı bir felsefi akımdır.
bütün dinleri reddeden felsefi görüştür. dünyada ki binlerce dini reddeder. fakaat islamiyet, hristyanlık, musevilik gibi dinlerden sadece 1 din daha fazla reddeden inançsız kimsedir.
bilinemezcilik.
neyi biliyoruz ki. ya da neyi bildik ki zaten. tarih öldü, tanrı öldü. körfez savaşı bile simülasyondu canım jean baudrillardcığıma göre. ne kaldı ki geriye. baudrillard öldü.
savaş yalan. diğerleri ölü. barış yok. işte tek bilinen bu. realite arıyorlarsa şayet agnostikleri çürütmek için, işte bari burdan yola çıksınlar.
la ya allah varsa ne işleriz diyen ateistlerin geliştirdiği çevir şişi yanmasıncılığa dayanan akımdır...ateizm tüm ürpeticiliğine rağmen bu akımdanda delikanlıcadır...çelişkili ve kaçak dövüşen bir düşüncedir...ya teist ol ya ateist ama azıcık sağlam ol..madem(allahın olmadığı) savına güveniyorsun...bunun arkasında durda teistlerin karşına öyle çık...deizm ve agnostiklik kurnazlıktır,sinsiliktir başka birşey değildir..
varlığın sırrı saklı senden, benden;
bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben
bizimki perde ardında dedikodu:
bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben
(bkz: hayyam)
