gerekli konfigürasyonu sağlayan bilgisayarına kurduğu oyunu teknik olarak oynayabilen ancak stratejik olarak çuvallayan generaldir*.
strateji üretme konusunda oldukça geniş bir yelpaze sunan, bence dünyanın en iyi strateji oyunu olan age of empires'ta ne yapacağını şaşıran paşa; oyunun başındaki nabız yoklama adına yapılan saldırılarda kendisinden beklendiği gibi hiçbir savaş bilgisi olmayan işçilerle kendini savunurken, ekonomisini boşverecektir. çünkü paşa için ekonomi önemli değildir.
epey bir işçi kaybettikten sonra saldırıların da kesilmesiyle derin bir nefes alan paşa; askeri birliklerini yavaş yavaş kurar. ama o da ne? en ucuz askerin maliyeti bir işçinin neredeyse 2 katı. hemen stratejisini bu yönde kullanan paşa hazretleri; sürekli işçi basarak, yine ekonominin amına koymak kaydıyla saldırılara işçilerle cevap verir. tabi rakibinde hızla çağ atlayıp teknolojisini geliştermesi paşayı rahatsız ederken ekonomiye ağırlık vererek bir üst çağa yarım tabur işçi feda ederek geçmeyi başarır.
sahip olduğu alanı savunamayan, sürekli aynı yerlerden saldırı yiyen paşa çaresizlik içinde çırpınır durur. eğitimli askerlerini saldırılara karşı kullanmamayı, onları sürekli market, town center, castle gibi yerlerde dinlendirmeyi tercih eden paşanın artık bir çağ daha atlaması gerekmektedir. çağ atlamak için yeteri kadar et ve altın toplayan paşanın önünde çok büyük engel vardır. sadece ekonominin iyi olması çağ atlamasına yetmemektedir. çağ atlayabilmesi için bazı yapıları tamamlaması gereklidir. bunların içinde olmazsa olmazlardan biri de kilisedir. işte bu noktada tıkanan çok değerli paşa; çağ atlamak için elleri titreyerek kuş uçmaz kervan geçmez bir yere kurar kiliseyi. etrafına da biriktirdiği askerleri yığar ki mazallah bir din adamı çıkarda kiliseden işçilerimi, halkımı falan etkiler diye korkar. çağ atlar atlamaz kiliseyi yıkmak ister ama işçiler sürekli buna engel olur. çünkü kilisenin varlığı, işçiler ve askerler için önemlidir. irtica tehlikesi baş göstermiştir. tehlikenin(!) farkındadır. ardı arkası kesilmeyen saldırılara karşı artık yapacak hiçbir şeyi yoktur. paşa, saldırıdan sonra bölgeye takviye kuvvet gönderse de, kiliseyi yıkmakla uğraşmaktan, dosta güven düşmana korku verememiştir. ve options'tan resign diyerek oyunu bir daha izleyip ders almamak için kaydetmeden çıkmıştır. sonra da vatan sağolsun demiştir.
you are victorious yazısını ekRanda gödüğünde kendini sultan selim gibi hissedecek paşadır. lakin gerçekler bir sınır ötesindedir ve oraya alevli mancınıklarla girilemez.