Bu daha çok insanın kendisini azat etmesidir. Evet artık Bir şeylerin eskisi gibi olamayacağı gerçeğinin yanında, tutulan kin veya beslenen öfke koca bir hamallıktır fikrimce.
öfke ve kin en çok sahibini yorar. Üstelik olayları objektif değerlendirebilme yetisini kaybettirir insana. söylendiği gibi bunun aptallıkla veya akıllı olmamakla alakası yoktur. aldatılmışsam, kandırılmışsam, ihanete uğramışsam, neyse ne... tüm bu gerçek veya yalan kişinin kendisiyle alakalıdır en çok. "Ben vicdanımdan kurtuldum sen de kurtulabilecek misin bakalım?" dercesine; affeden insanın kendisini azat edip, affetmenin sorumluluğunu karşısındakine bırakmak büyük bir erdemdir fikrimce.
üstelik insan olmam gerekçesiyle tüm bunların hepsini benim de birgün, herhangi birine yapabilme olasılığım daima bakidir. Yahut bu şekilde değerlendirilebileceğim mutlaka bir kaç durum veya kişi ile karşılaşabilirim bu hayatta. O gün geldiğinde Kendime de bu hoşgörüyü tanıma fırsatı verir bana.
Affetmek; insanın kendisini kapattığı "mükemmel olma" zindanından kurtarıp, hayatın bazen hata da yapabilme özgürlüğüne açılan kapısıdır.
insan olmanın ilk erdemi. takılmışsan, saplanmışsan, yeniden başlamak istiyorsan affettiklerini geride bırakarak yapılması gereken eylem. affedemememin ağırlığıyla ileri gidemezsin, inancını bile yitirebilirsin. nefes alabiliyorsan inancını kaybetme, her şeye yeniden başlanabilir.
Affedip affetmemek duruma göre değişebilir.
Fakat insan; zoruna giden, ağır şeyler yaşadığında bunu yaşatanları affedemeyebiliyor.
Bazen, Dil ne kadar affettim dese de yürek bir türlü affetmiyor. Bir kere kırıldı mı eskisi gibi olmuyor insan.
affedilecek kişi bir tarafa, bizzat affeden için büyük nimettir affetmek. zira affedemediğinizde o affedilmeyen kişi sizin enerjinizi emer, o mutlu olur ve siz mutsuz kalmaya devam edersiniz. eğer yükünüzden kurtulmak istiyorsanız affedin. bu arada ben affedebildim mi? hayır.