tabi fazlasıyla mizahı yapılmış bir şey. peder adanalı, allah sağlıklı uzun ömür versin.
o kontenjandan ben de adanalı oluyorum ama olamıyorum işte amk. çünkü adamlar hakkaten farklı.
kuzenim baba oldu geçen hafta. şahane bir makine katıldı aileye. kemiksiz 900 gram yanak var herifte.
kuzenim, eşiyle çıkmaya başladığında babam ona yanaşıp -ki kendisi eniştesi oluyor-
- olm ciddi misiniz bu kızla? ciddiyseniz getir bi mangal yakayım
dedi.
geçen hafta da doğumdan sonra kuzenime yaklaşıp
- kayınbabanları da al size mangal yakayım
dedi. babamın değer yargılarının tezahürü mangal üzerinden oluyor. değişik bir kafa. ama işte adanalılar böyle bir kafa yaşadıklarının farkında değiller.
sorsan babama, cevabı "nabayım çeyrek altın mı takayım? mangal yakıyorum işte. nerde yiyecekler böyle eti" deyip onu makul karşılamamızı bekler.
Şehirlerarası otobüslerde ortalama bir anadolulu otobüsü peynir kokuturken; adanalı turunçgil, narenciye kokutur. En azından kozanlılar.
O değil de 6 valiz büyüklüğünde kutu dolusu portakal ile limon nedir. Onları eve kim çıkaracak? Memlekette turunçgil kaldı mı? Bu sorulara cevap veren yok tabi..
içinizde her an semt oturuşu yapıp adana merkez şarkısını söyleyerek açığa çıkabilecek bir keko taşımaktır. Yetişkin adanalılar Bu kekoyu saklamak için ihtiyaç duydukları eforu günde 2 kere avlanarak elde ederler.
