iskoçyalı katıksız liberaladam smith, ulusal zenginliğin tek kaynağı olarak emeki görmektedir.
iş bilek ve emeğe sahip herkes,üretici pozisyonundadır.
çalışanlar arasında kurulan dostanevi ilişkiler, toplumsal dayanışma ve işbölümünü hızlandırdığından, istihdam ve aidiyet eş zamanlı ilerlemektedir. en önemli deyişi ise, "değerin emek tarafından yaratıldığını" söylemesidir. emek,değerbulmaktadır artık. ondandır ki, yapılması istenilen tadilat işlerinde dahi işçilik parası adı altında, giderden hariç bir para talep olunmaktadır. smithe: "popülasyon azsa, işçi arzı da azdır. o zaman da, az bulunan işçi ücretleri yükselir" der. nüfus çoksa bu olayın tersi gerçekleşir. bu bir para dengesidir. sayılan tüm madeleri ile, ekonomi alannda tüm serbestinin sağlanacağına inanmaktadır. katıksız bir liberal, kapital düşün dünyasına haiz ancak; sağlam temeldnirmeleri ilerki sosyalist; bilhassa karl marks tarafından ele alıncak hararetle okunacaktır.
yanına david ricardo, jean baptiste say ve john maynard keynes de geldiğinde çok güzel 4-4-2 sistemi uygulanacak kadrodur. tabi ki kalede fizyokratların maradonası olan françois quesnay de olmalıdır.
bildiğin kapitalizmi, bireysel hak ve özgürlükler korunmadan toplumların asla medenileşemeyeceğini savunan liberalizm kisvesi altında insanlığa pazarlayandır.
iktisatın babası sayılan ingiliz deha. milletlerin zenginliği adlı kitabı yazdıktan sonra * (An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations) ingiltere'de bir anda kişi başına düşen milli gelir sıçramış ve insanlar refaha ermiştir.
insanın rasyonel tercihler yapan bir yaratık olduğu varsayımıyla teoriler üretmiş bir muhterem. bazı varsayımların şaka gibi olduğu üzerine tez yazdırır.
wealth of nations kitabıyla iktisat tarihini başlatan babamızdır klasik iktisatın öncüsüdür ekonominin devlet müdahalesi olmadan bir görünmez el vasıtasıyla dengeye geleceğini savunur. laissez faire laissez passer yani bırakınız yapsınlar bırakınz geçsinler.