sinema filmlerine sadece görsel bir şölen havası açısından bakanların hakkında bir bok anlamayacakları film. teknnolojik gelişmeninin özellikle tıp teknolojisinin insanoğlunu nerelere taşıyabileceğini, donör - yedek parça kullanımı için parası olanlara bir donör - yedek parça havuzu oluşturan ada ahalisinin hikayesini anlatıyor. ada ahalisi insanoğlunun zengin olanları için yedek parçadan ibaret olduğunu izolasyon nedeniyle ne yazık ki bilmiyor.
bu durum aslında bilimkurgu değil ki. zira günümüzde de hastane önlerinde ihtiyacı olanlara kanını, böbreğini satmak için kuyrukta bekleyenler yok mu ? organ bağışı pompalanarak, ihtiyacı olanlara kol, bacak, yüz nakilleri yapılmıyor mu?
film bilimkurgu çerçevesinde tıp etiğini sorgularken insanoğlunun varoluşuna da ahlaki bir yaklaşım getirmekte, para sahiplerinin yüksek sigorta bedelleriyle kendilerine yedek organ havuzu oluşturmalarını sinema diliyle anlatmaktadır. anlayacağınız tıp tekniği gelişip klonlar devreye girse de sınıf mücadelesi marx ın dediği şekilde ilerlemektedir. marx bile bu kadarını tahmin edemezdi.
not : orjinal adı the island olarak açılan başlık ve alt başlıklarda yok kamera hatası var, yok çekim hatası var gibi tevillere girildiğinden filmin içeriğinden uzak görüşlerin yanına bu giriyi koymadım.