Eğer cidden sana değer veren birine anlatıyorsan kendin hafiflersin anlattığın kişi dert sahibi olur. Bu nedenle soru sorulmadığı takdirde anlatmak istemem karşı tarafı düşünürüm.
Acıyı paylaşınca acı hafiflemez. Yiycek içecek ya da sigara falan değil ki bu paylaşınca azalsın. Sadece yanındaki de seninle acı çeker. Bulaşıcı hastalık gibi. Belki sadece o an biraz rahatlatabilir anlatmak ama sonrasında dert aynı dert acı aynı acı.
iyi olmaz büyür acı küçülmez paylaştığınız insan da üzülür ve siz yine üzülür acı çekersiniz paylaşmayın bırakın kalsın kıyamette kopsa içinizde yüzünüzde rüzgar esmesin.
Derdini veren dermanını da verir. hayatta Acı ve elem dert gam ve keder olmasaydı pişmezdik olgunlaşmazdık.
bir şeyleri paylaşacağın insan sana hakkı ve sabrı tavsiye edebilecek nitelikte ise, acı tecrübelere deneyimlere basirete olgunluğa ve kemalata sahip ise ne ala.
Beterin beteri var misali, sabret güzel kardeşim gibi gönül alıcı sözlerle senin derdinle dertlenecek kapasitesi varsa o seni kendiliğinden dinler zaten. toplumda böyle insanlar var psikolok gibi rahatlatır insanı. Yedi kat el dersin halbuki. Öz Kardeşin bile anlamaz halinden.
Anlayana üstü kapalı bir kelam etsen arifane cevap verir. Anlamayana roman yazsan trene bakar gibi bakar.
azalır. ölünün arkasından tutulan yas ritüellerinin temel mantığı, acının hep birlikte paylaşılarak --bizde 40 gün /40ı çıkmak--yaşamın olağan akışına geri dönmektir.