genellikle insanlar tarafından istismar edilen servistir. 24 saat hizmet verirler. ancak nedense gece yarısı, ya da sabaha karşı falan kimsecikler olmaz. gündüz ise, maşallah göt kadar eskişehir'de bile sanırsın taksim meydanı. inanılmaz kalabalık.
dün gece saat 2 civarları rahatsızlanınca acile gittim. kapıdan içeri girdim, bir allah'ın kulu yok lan neredeyse. sıra aldığım gibi direkt sıra bana geldi. yeşil, sarı, kırmızı farketmez. bu saatlerde görev alan acil doktorları da gayet halinden memnun, herhangi bir yorgunluk belirtisi göstermeyen, sanki daha 2 saattir nöbeti devralmış kadar rahatlardı. bunun sebebi, insanların gece yarısı acil servisi "sanki bir poliklinikmiş" gibi istismar etmemesi. pekâla sebep? elbette uyudukları için.
yaklaşık 1 yıl önce ayağımı sakatlamamdan ötürü sabah - öğle arası saatlerinde yine gitmek zorunda kalmıştım. o kadar kalabalıktı ki, 1 saatte falan anca sıra geldi. düşünün yeşil alan olacak kadar basit bir şey de değildi. gözlemlerime dayanarak olayı şuna getirmek istiyorum, acil servisleri gündüz vakti sanki polikliniğe gidermiş gibi meşgul etmeyin. gerçekten acil bir durumunuz varsa elbette gidebilirsiniz, zaten devlet bunu serbest kılmış. ama basit bir burun akıntısıyla gelip de muayene olmaya çalışanlar gördüm, bunu yapmayın işte. hem gündüzdeki acil doktorunun hayatını ve mentalini sikiyorsunuz, hem de gerçekten acil müdahale edilmesi gereken hastalara engel oluyorsunuz. az önce bahsettiğim gece doktorları da götlerini kaşıyıp yatıyorlar sabaha kadar. gündüz doktorlarına aşırı haksızlık oluyor açıkçası.
sağlık çalışanı değilim, hatta bazı doktor tecrübelerime dayanarak bazı doktorlara antipatik yaklaşmışlığım bilr vardır. ama doktorların hastalara bu denli kötü davranmalarına biraz da yine hastaların kendisi sebep oluyor gibi geldi. zira özel hastanede hangi doktora gidersem gideyim, hep güleryüzle ve ilgiyle karşılandım. tamam para aldıkları için buna mecburlar zaten. ama devlet hastanesindeki bir doktor günde 300-400 tane hastayla uğraşırken, özeldeki belki de en fazla 40-50 hasta falandır. sağlıkçı olmadığım için sayılara tam hakim değilim elbette. sadece örnek verdim.
durumlar vaziyetler bu yani. gerçi ülkede sağlık sistemi de her şeyde olduğu gibi çöktü. poliklinikten bir randevu alacaksın, en erken 10-15 gün sonra veriyor. o zamana kadar kim öle, kim kala. hastaların da yapacak başka bir şeyi yok. her ne kadar şikâyet basit bir karın ağrısı olsa bile.
Hiç sevmiyorum. Hastanenin en gergin, en kalabalık yeri. Tip tip insanlar gırla. Yönünü bilmeyen insan geliyor diyor götüm ağrıyor haci haci hele bi' bak yov diyor.
Acil servis doktorlarında peygamber sabrı var galiba.
bir büyükşehir belediye başkanlığı seçimini kaybeden bir büyüğümüze göre her şey o kadar güllük gülistanlıktı ki, insanlar buralara gelinlik kız bakmaya diye gidiyordu...
--spoiler--
Sağlık Bakanlığı, acil servislerde düzenlemeye gitti. Artık acil servisler "erişkin," "kadın doğum" ve "çocuk" olarak 3'e ayrılacak. Güvenlik önlemleri de artırılacak. https://bit.ly/3eS1MDE
--spoiler--
Acil servislerde en iyi hizmet veren tek bölge kırmızı alan.Sadece ambulans ile getirilen durumu ağır hastalara bakıldığı için gelen geçen orayı işgal edemiyor.
Ama yeşil alan tam bir felaket.Hasta olduğunu düşünen herkes hemen oraya gidiyor.Sıkıntısı olmadığı halde hasta olduğunu düşünen insanlarla dolu oluyor genelde yeşil alan.
Hastanenin her bölümünde çalışmış biri olarak en sevmedigim yer acil servis. Özellikle yesil alan. Bizim insanımızın acil anlayışı cok acayip. Özellikle 112de çalışan arkadaşlara sabırlar dilerim işleri çok zor.
insanlar önce aile hekimine gitmeyi öğrenmeli. direk hastaneye gidilmemeli. bunun için hem insanların bilinçlenmesi hem de sistemin iyilestirilmesi gerek zira aile hekimi sadece istenilen ilacı yazabilen biri olarak görülüyor.
Hastanelerin en faydasız kısmı. Surune surune gitsen de nurofen yazıp gönderir. Ben sanki bilmiyom grip ilacı almayı, iğne yada serum yazsan eline mi yapışıyor?
Rapor verince senden mi kesiliyor?
Bu ne bicim egodur arkadas.