15 temmuzda hava kuvvetlerimizin abd nin elindeki fetö nün elinde olduğunu gördük. Yani adamlar bizi içeriden fetih etmişler zaten. Eğer ki ticareti dolar ile yapmayı bırakırsak bir şekilde başlayacak savaştır. Ypg eliyle ışid eliyle başlar. Ama sonucunda amerikan imparatorluğunun ekonomi durumu berbat hale gelir ve yıkılır. Zira kolay lokma değiliz ve hasardan sonra yine devlet kurarız tarih bunu söylüyor. Ama Amerikan diye bir millet olmadığından ilk dalgada batar. Şüphesiz balikesirli Allah sonumuzu hayır etsin diyor.
Belki napalm bombalarıyla bizim çocukları felan yakarlar ama internette de ABD askerlinin kafalarının kesilme, üzerine taş koyarak ezilme, canlı canlı yakma, farelere yedirme videoları yüklenir.
Bazen boyle guclu aileler, guclu birlikler potansiyel yavru dusmanlarini yamacina alir, siginti gibi. Cunku siginti sahipsizdir, gucsuzdur. Ama onurludur, damarinda bir kan tasir.
Zamanla onu sindirmeye calisir, ozguvenini kirar, ensesine patlatir kizdirmadan. Kizdirmadan cunku siginti olmak ekstra bir ofke getirir beraberinde, her an patlamaya musait, hatta patlarsa ekstra damage bir bombadir.
Bomba her zaman patlamaz. Bazen siginti usulca ayikir mevzuya. Kocca bi millettir burda bahsettigim. Yonumuzu de donsek, gotumuzu de donsek bir samimiyet bulmadik bu orospu evlatlarindan.
imparatorlugumuz ustumuze cokmustu. Dal gibi kalmistik ortada ama diktik. Kucucuk bir cocuk dusunun, gozleri cakmak gibi. Yuvami yiktiniz ama buyursem sulalenize atlarim diyen kucuk bir yavru.
Bu yavruyu kanatlarinin altinda sindirmek istedi abd. Kanindaki ofkeyi biliyordu, gucsuzken vurdu denizden batti gemiler icine atti cocuk. O oldu, bu oldu cuval gecti basa.
Boyle cocuklar bazen siginti olduklari yeri terk ederler, bazen yakarlar. Bazen de gidip daha da buyuk bir gucle geri gelirler. Kalirlarsa sinerler. Turkiye bu savasta sinmemistir. Siginti oldugu yerle bagini kesip atmasa da geldigi yerin baska oldugunu haykirmis, ustundeki eli itip atmistir.
Hala kucukken uzerine cullanip bogulmak istenmis ama bomba gibi patlayip def etmistir ustundekini. Hala bogulmak istenmektedir ama ilk sancilar bunlar, belki bir yol bulunur, unutturulur dusuncesi hakimken cocuk, genc, artik gucunu dusmana yuklenmeye baslamistir.
250 yil once onunde saygiyla bulundugu kapinin yetimini ic etmeye calisan abd, oglani elinden kacirdi ve ilk gercek yuzlesmede yenildi. Yine gundelik mevzular yasanir, al gulum ver gulum siyaset akar gider. Bundan sonrasini abd dusunsun. Surda gedik acildi.
türkiye'nin alacağı savaahahahaha.
artık öyle yok imanmış, yok yürekmiş, yok türk milleti asker olmak için doğmuşmuş... falan filan bunlar büyük çaplı savaşlarda sökmez aslanım.
hiroşima ile nagazaki'nin 74 yıl önce başına gelenleri duymuşsundur. hah bi de şimdiyi düşün. daha gözünü açamadan kıyamet gibin tepene binerler şerefsizim.
bir sabah şafak sökerken askerlerin allah allah nidalarıyla başlayacak olan savaşı bekleyenler daha çok beklerler.
Yıllarca Moskova tehdidine karşı ABD ve NATO ile birlikte hareket edilmesi için halkı da yatıştıran inönü artık kamuoyunun tepkisini dindirmek için 16 Nisan 1964 yılında Time dergisine bir röportajda "Müttefikler tutumlarını değiştirmezlerse, Batı ittifakı yıkılabilir... Yeni şartlarda yeni bir dünya kurulur ve Türkiye de bu dünyada yerini bulur." açıklamasını yapmıştı.
Daha sonra Kıbrıs'ta kanlı olaylar arttıktan sonra Kıbrıs'a müdahale kararı alan inönü'ye o meşhur "Johnson mektubu" gelmişti. Mektubun geliş tarihi ise 5 Haziran 1964'tür.
Türkiye çıkarma gemisine dahi sahip değildi. Askeri açıdan çok zayıf, ekonomik açıdan da ABD yardımlarına bağımlıydı. Dolayısıyla inönü de Johnson mektubunu aldıktan sonra "Air Force One" yani Johnson'un Ankara'ya gönderdiği Başkanlık uçağıyla Washington'a gitmek zorunda kalmıştı.
adı konmayan üstü kapalı asimetrik abd-türkiye savaşı, işte bu tarihten beri devam etmektedir.
Amerika'yi yenmek ve biz? Teknoloji, asker sayısı, evliya sayısı, askerî teçhizat, taktik bilgi, savaş tecrübesi, savaş bütçesi, lojistik ve zibilyon tane daha alanda bizden fersah fersah ileride olan bir ülke , bize savaş açmayı kendine layık görmediğinden savaş açmaz. Çok kaşınırsak o ayrı.
olmayacak savaştır. zaten abd'nin savaşmak gibi bir derdi de yok. niye savaşsın amk. Demokrat Parti döneminde yapılan 5 Mart 1959 tarihli anlaşmayla ABD’ye "Türkiye’yi işgal" yetkisini zaten vermişiz. Ancak bazı koşullara bağlı olarak.
nedir bu koşullar?
mesela gezi kalkışması
mesela 15 temmuz diyeyim gerisini siz tamamlayın.
