deneyimden önce ve deneyimden, yaşanılarak elde edilinenden bağımsız olarak, bilinçte var olan bilgiyi tanımlamak için kullanılan kavramdır. tanrısal bi bilgidir. durur orda, açığa çıkmaz.
(bkz: a posteriori)
öncelikle (bkz: salt usun eleştirisi)
a priori tecrübeden uzaktır. tanrının varlığına inanmak ya da inanmamak için ' tecrübe etmiş olmak' gerekmez.
pratik us gibi duygulardan bağımsız bu kavram, metafiziksel olguları tanımlamak için kullanılabilir. metafiziğin ispatı mümkün olmadığı için, kafada kurulan olguların kendine dayandıkları düşünülen ( tanrı, özgürlük, ölümsüzlük.. ) şeylerde a priori durum söz konusudur diyebiliriz.
tanrıya inanıp inanmamak kişinin özgürlüğüdür. kişinin kendi düşüncelerini, bir merkeze bağlı mı kurduğu yoksa, düşüncelerinde tamamen özgür mü olduğu ( yanlış bile olsa) özgürlük konusuna girer.
kişinin benliğini sonsuza kadar sürdüreceğine duyduğu inanç da tecrübe edilemez. yani kişi, öldükten sonra ruh olarak devam mı edecektir varlığına? bunu ve ölümsüzlüğe duyulan inancı temsil edebilir.
descartes in kartezyen felsefesinde her bilginin dayanık noktası ya da herşeyden önce var olan anlamında kullanılır. öncül bilgi anlamına gelir. descartes e göre bu şüphedir. descartes; herşeyden şüphe edip sadece şüphenin kendisinden şüphe etmeyerek her bir bilgiyi rasyonalist sağlamalarla yeniden inşa ederek doğru bilgiye ulaşabileceğini savunur.