a clockwork orange

entry383 galeri103
    180.
  1. her bireyin mutlaka izlemesi gereken başyapıt.

    ps: ingilizcenize güvenerek altyazısız izleme gafletine düşmeyin.
    0 ...
  2. 179.
  3. hayatımda okuduğum en güzel roman.
    Filmi de romanı kadar güzeldir hatta aynısıdır...
    1 ...
  4. 178.
  5. psikolojik ve sosyolojik yönden dikkate alınması gereken baş yapıt.
    2 ...
  6. 177.
  7. kalitesi üzerine konuşmaya gerek bırakmayan kubrick filmi.

    edit: ayrıca umut sarıkaya nın bir karikatüründe arka planda "otomatik narenciye" diye geçmektedir. yardırmıştır. *
    0 ...
  8. 176.
  9. Anthony Burgess'in aynı adlı romanından uyarlanan 1971 yapımı Stanley Kubrick filmi. 70lerin sonunda ülkemiz de dahil birçok ülkede pornografik öğeler taşıdığı gerekçesi ile yasaklanan film. Bir başyapıt olan film Kubrick'in ustalığını gözler önüne seriyor. Kötülerin topluma kazandırılma sürecini işleyen film güncelliğini hala korur.
    1 ...
  10. 175.
  11. 174.
  12. belki de dünyanın en komik sex sahnesi olan film.
    0 ...
  13. 173.
  14. anaşizmin sinemadaki kıvılcımlarının en etkin örneği.

    güzel miydi film? evet güzeldi. Ancak kafama takılan o ki sigmund freud'un psikanalizi ile beethoven'ın dokuzuncu senfonisini sentezlemeleri bir bakıma hoş ve çarpıcı bir o kadar da ters geldi bana. Zira dokuzuncu senfoninin o çocuğu hayata geri döndürmesi, tedavi etmesi gerekirdi ancak tam tersi olmuş. Çocuk duyunca kaçıyor anasını satıyim...

    not: kız arkadaşınızla izlemeyin, kendinizi berbat etmeyin.
    1 ...
  15. 172.
  16. başroldeki adam kadar itici bir adam daha görmedim henüz.
    2 ...
  17. 171.
  18. totalitarizmin müthiş eleştirisi. devletin, "bir insanın seçim yapamadığı taktirde insanlıktan çıkacağını" belirtip kurnaz bir ironi sergilemesi, vermek istenilen mesajı açıkça ortaya koyuyor.
    1 ...
  19. 170.
  20. beethoven'ın 9. senfonisine artık farklı bir gözle baktığım film olmuştur. film esnasında bazı kelimeleri anlamakta güçlük çekiyorsunuz. '' ne diyor lan bu?'' diyorsunuz ama pek de sırıtmıyor bilmeseniz de. film robotlaştırılmaya çalışılan bir insanın vicdanının yok edilmesinin ahlaki yönünü ve insanı değiştirmenin hayatında yaratacağı psikolojik etkileri sorgular. nasıl bir cümle kurdum bilmiyorum ama onun gibi bir şey işte. adamı şiddet ve seks eğilimini körelterek tek tip bir insan yaratıyorlar lakin patlamasın raddesine gelince de adam yani alex, iyileştiğini düşünür. ben bunu eski haline döndüğü şeklinde aldım. neyse bir daha izlenirse içinde saklı olan düşünceler çekip çıkarılabilir.

    ailesinin alex'in odasını joe'ya vermesi kapitalizmin bir örneğidir. dikkatle izlendiğinde baba, sürekli parasal yönden konuşur.
    1 ...
  21. 169.
  22. "Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum..."
    0 ...
  23. 168.
  24. her sahnede ders aldıran bir filmmiş bu efem.aslında sanattan anladığını söyleyip,milleti inandıran bir adamın çektiği saçma bi filmden başka birşey değildir.uluorta bi yerde köbrik(kubrick) diyin bakalım herkes atlar aman efenim otomatik portakal çok güzel film vs vs diye;ne anladın diye sorsak şu sahne çok güzeldi tecavüz şiddet alex vs vs derler.onu demiyorum sen ne anladın filmden desen;efenim 20. yüzyıldan sonra insanlığın değiştiği toplumun güdülerine göre hareket ettiği vs vs derler.film bi halta benzemiyo izlemeyin.çok güzel film diyene de gülün geçin.kubrick bile izlerken gülmüyosa bu millet mal valla sanat manat diye iyi s.ktim bunları demiyosa bende adam değilim.
    2 ...
  25. 167.
  26. her yönetmen özentisi sinema öğrencisinin övgüler düzerek kendini kanıtlamaya çalıştığı filmlerin başında gelir.

    bir diğeri:
    (bkz: full metal jacket)

    ikisini de stanley kubrick'in yönetmiş olması şaşırtır mı? sizi bilmem ama beni şaşırtmaz.
    0 ...
  27. 166.
  28. durağan akışının yanında her sahnede hayat dersleri veren kubrick filmi.
    0 ...
  29. 165.
  30. izlerken biraz sıkan ama icinde cok sey anlatilan film.aslinda kitabi vardir sonradan filmi cekilmistir.kitabina tam uygundur sadece alexin yasi tutmamaktadir.izlediginizde siddetin nedenleri ailevi sorunlari siyasal olaylar aslinda cok sey anlatiliyor.71 de cekilmesine ragmen gunumuze hala uyuyor.izleyin izlettirin
    0 ...
  31. 164.
  32. Anthony Burgess'in romanı.

    iyi ve kötünün ayırt edilemez hale geldiği bir toplumda, gençlerden oluşan bir çetenin insanlara uyguladıkları şiddeti ve Alex üzerinden insan doğası ve toplumsal değerlerin çatışmasını konu eder.

    Kötüye ihityaçımızın her zaman kaçınılmaz bir gerçek olduğunu ve uysallaşmış bir hayvan gibi insanın da uysallaşabilme olasıklarının üzerinde durur. fakat buna mukabil insanı otomatik bir portakala dönüştüren bu teori yaradılış esasına aykırı düşer flan filan...
    0 ...
  33. 163.
  34. oldukça absürd başlangıcı olan daha sonra biraz olsun normale dönen bir konuya sahip Anthony Burgess'in stanley kubrick tarafından yönetilen ve sinemaya uyarlanan eserinin adı.
    filmde serseri bir çocuk anlatımıyla cinselliğin ve şiddetin toplumdaki etkileri, ailenin birey yetiştirilmesindeki yeri, suçluların özgürlükleri ve hakları, sosyal yozlaşma ve adalet sistemi hakkında sorgulamalar yapılmış.
    bol renklerin kullanıldığı, cinselliğin ön planda tutulduğu (özellikle bazı sahneleri fazla kostümsüz*) ilginç bir film.
    0 ...
  35. 162.
  36. daha önce bu film hakkında yazdığım aşırı yüzeysel entry'e baktım ve bir an kendimden utandım. ne yani sadece bende bu filmin müzikleri mi etki yapmış? be adam filmi izlerken esas karakterin serseri olmasına karşın sürekli olarak süt içmesi, beethoven dinlemesi hatta beethoven'e aşırı hayran olması, saat koleksiyonu yapması sana hiç mi sıradan gelmedi yoksa sen hayatında chopin dinleyen, beethoven'a hayranlık duyan serserilerle mi takılıyorsun. aslında kızgınlığımda bir anlamda yersiz neden derseniz insan her izlediğinde başka yönü kendini gösteriyor. görünüşe göre bu film bana daha çok entry girdirir.

    eski entrymi merak edenlere gelsin: (#7709809)
    1 ...
  37. 161.
  38. 160.
  39. deontoloji dersi ödevim olan muhteşem bir 1972 ingiltere yapımı olan filmdir. gerçekten onu etik olarak değerlendirmek çok zordur. adamların ne dediği anlaşılmıyor amk.
    1 ...
  40. 159.
  41. filminden önce kitabını okumuşluğum vardır. filmini de izlemedim zaten.
    ama kitap son derece kafa karıştırıcı. herşeyden önce sonunda hak yerini buldu mu bulmadı mı sorunsalı aldı beni.
    lan adamın karısına tecavüz etti bu piç ama!
    tamam ona yapılanlar da kötü!

    bi daha okuycam!
    1 ...
  42. 158.
  43. ingiltere de neden yasaklandığını bir türlü anlayamadığım filmdir. filmin insana yaşattığı bunalım duygusu gerçekten taktire şayan çünkü son yıllarda hatta son yıllarıda geçtim son 20 yıldır çıkan hiç bir film bu filmin yaşattıklarını yaşatamaz acısak mı küfretsek mi arasında kalıyorsunuz, aynı yönetmenin 2001: A Space Odyssey filminden sonra izlediğin en iyi ikinci filmi diyebilirim.
    heleki Kubrick ustanın film için geliştirdiği sözcük darcığı ve future insanlığı gerçekten başarılı.
    (bkz: Stanley Kubrick rulez)
    1 ...
  44. 157.
  45. oyle bir film ki işkenceye karşı hertülü algıyı yerle bir ediyor, filmin ilk yarısı ve ikinci yarısı sunulan üvertür farklılığı bambaska,işkence eden ve edilenin içinde bulunduğu durum gorulmeye değer.
    0 ...
  46. 156.
  47. umut sarıkaya'nın "otomatik narenciye" şeklinde bir ifadeyle * espri mevzusu yaptığı enteresan bir kubrick filmidir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük