a clockwork orange

entry383 galeri103
    204.
  1. romanın/fimin kahramanı (roman demek daha dogru kahramanın adını burgess belirlediğinden) ; alex, etimolojik olarak " insanları koruyan anlamıma " geliyor. bununla beraber daha bircok anlamdan bahsedilebilir. a (ingilizce'de bir anlamına gelir) + lex (latince kanun) = kendi kanunu olan. a ( yunanca yokluk bildiren ön ek) + lex = kanunsuz ya da a (bir) + lex(is) = kelime haznesi ( sadece kendine ait olan, özgün kelime haznesi) anlamarıylada yazarların karakter isimlerindeki hassasiyetini görmüş oluyoruz.
    2 ...
  2. 203.
  3. işte, bi' esasoğlan var, diğer serseri üç arkadaşı ile takılıyorlar, zengin evlere girip tecavüz, soygun, yağma falan her bir haltı yiyorlar, bazen adam öldürüyorlar, sonra diğer üç eleman bizim esasoğlanı satıyorlar, polise yakalatıyorlar, bizim esasoğlan 2 yıl hapiste kalıyor, daha sonra dönem hükümetinin "topluma kazandırma projesi" ile hapisten çıkarılarak bir tür tedaviye alınan esasoğlanımız değişiyor, şiddet duygularından arınıyor falan fıstık...

    (...)

    bir arkadaşım sorsa olayı böyle anlatırım lakin olay örgüsünde dikkat edilmesi gereken başka birşey var.
    şiddet duygusundan arındırılması gereken sadece bizim esasoğlan alex mi? yani, hastanede "kobay" olarak kullandıkları alex'e türlü işkenceler eden doktorların, alex'i kendi politik amaçları için kullanan tekerlekli sandalyedeki adamın, vicdan duygusunu kaybetmiş anne-babanın, devletin güvenlik gücü (polis) olarak bünyesine aldığı üç elemanın (alex'in arkadaşları) içindeki şiddet duygusu nasıl yok edilebilir? alex'i iyileştirmekle iş bitiyor mu?

    mahkum suçlular ile özgür suçlular arasındaki ince ayrımın sorgulandığı bir film.
    0 ...
  4. 202.
  5. insanın içindeki şiddet duygusunun ne kadar değiştirilebileceğini gösteren bir stanley kubrick filmidir. stanley kubrick'in diğer filmleri gibi yavaş akmasına rağmen sonuna kadar izlenmelidir. çünkü her filminde olduğu gibi bir mesajı vardır.
    0 ...
  6. 201.
  7. insanı darmaduman eden stanley kubrick harikası.
    0 ...
  8. 200.
  9. eh işte denilebilecek bir kubrick filmidir.

    ek: şaka şaka pislik olsun diye öyle dedim iyidir izleyin.

    (bkz: şaka şaka)
    1 ...
  10. 199.
  11. hayatımın bazı dönemlerinde "otomatik portakal ne filmdi ama" sözlerini duyar dururdum otomatik portakal entelliği gibi bi şey vardı izlemeyeni izleyip anlamayanı sevmeyeni dövcek gibi bakan insanlar gördüm gel zaman git zaman aradan yıllar geçti ve ansızın elime geçen o meşhur filmi seyre koyuldum üstüne yapılacak çok yorum var elbet ama o kadar çok yorum yapılmış ki filmin altmetinleri okunmaya çalışılmış bıdı bıdı bilmişçe tavırlar takınılmış falan. ben böyle bi çaba içine girmekten ziyade filmin insanda bıraktığı sinirbozukluğundan söz etmek isterim ve "eden bulurmuş arkadaş" tarzında son derece düzmantık ve geleneksel cümleyi pat diye kurarak bu film hakkındaki en düz ifadeyi not düşmeyi borç bilirim.
    2 ...
  12. 198.
  13. 197.
  14. öncelikle belirtmek isterim ki overrated bir filmdir.

    şimdi sataşmadan önce bir dinleyin. tamam filmde çok güzel eleştiriler vardır. toplum devlet düzeni falan diye uzar gider. göndermeler çok da yerindedir ama bir şeyler eksiktir bu filmde. bilemiyorum. belki yeterince eğlendirici değildir ama ben filmi izlerken sıkıldım ve kaç dakika kalmış diye en az 5 defa falan baktım.

    kötü film demiyorum. hatta hayatımda izlediğim en komik ve eğlenceli seks sahnesi bu filmdedir ama dediğim gibi film de bir abartı kesinlikle vardır.

    şimdi eski film olmasıyla alakalı değil bu çünkü the apartment, 12 angry men* gibi bundan daha eski filmleri gayet sıkılmadan izledim.

    dediğim gibi bence bu overratedlıkta biraz ekşiciler yüzünden kaynaklı. orada bu filmi izlemeyeni dövüyorlar, beğenmeyeni sikiyorlar.

    lakin izlenilesi bir filmdir yinede. ölmeden önce herkes kubrick'in başyapıtını izlemelidir herhalde. puanıda bana göre 8'den aşşağı 7'den yukarı bir yerlerdedir.

    not:filmde muazzam oyunculuğuyla göz dolduran malcolm mcdowell adlı dedemizi saygıyla selamlıyorum.
    kubrick reyizi de rahmetle anıyoruz efenim.
    3 ...
  15. 196.
  16. arkadaşımın tekine önerdim. kült filmdir izle falan filan diye. neyse izlemiş gece. sabah bana bağırıp çağırmaya başladı. senin yüzünden alt üst oldum midem kalktı, insanlık dışı film falandı dedi.

    dedim ki bunda bu kadar kötü olduysan funny games us'yi hiç izleme.

    neyse çok iyi filmdir. filmi sadece film denen sanatı anlayan kişilerin bilmesi onu daha da iyi yapar.
    1 ...
  17. 195.
  18. hayatımda izlediğim en iyi psikolojik filmlerden biridir. en iyisidir hatta.
    0 ...
  19. 194.
  20. 193.
  21. anthony burgess'in aynı adlı kitabından sinemaya uyarlanan süper ötesi stanley kubrick filmi. suç, suçlu, ceza sistemi, politika, politikacılar, özgür irade, vicdan üzerine fena fikirler içeren bir başyapıt.

    en güzel yerlerinden bir tanesi. karısına tecavüz ettiği yazarın evinde, yazarın, alex'in yıllar önceki o adam olduğunu anlamasıdır. o kadar yanıp tutuştuğu idealler, alex'e yapılan iyileştirme yöntemlerinin insanlık dışı olduğu savı, hükümeti bu adamla düşürebileceğini düşünecek kadar muhalifliği her şey ama her şey karısını kaybetmiş bir adamın intikam gazabının altında kalır. hiç yokmuş gibi. ve olabilecek en vahşi yöntemlerden biriyle intikamını almaya başlar. lovely lovely lovely ludwig van ile. yukarı katta alex kafasını duvarlara vurup parçalamak isterken, çığlıklar atar. o insan hakları savunucusu aşağı katta haz gülümsemesi ile gülmektedir. harika bir sahneydi.

    içişleri bakanının hastanede alex'e yemek yedirdiği sahnede politika ve politikacıların ne kadar ikiyüzlü, pragmatist olduğunu görebiliriz.

    sonuçta suç işleyenlerin ellerinden iradeleri alınmalı mı, seçme şansı bırakılmamalı mı? evet bırakılmamalı. bu her ne kadar devleti daha da kontrolcu, totaliter bir hale getirecek yolun taşlarından bir tanesi olsa da umurumda değil. bana kalsa o alex'e daha neler yapardım.
    1 ...
  22. 192.
  23. yeni izleme fırsatı buldugum film. gercekten mukemmel uyarlanmis bir yapit. burokrasi yuzunden enteresan sonuclar cikiyor; yazar adam hapse giriyor, alex in elemanlardan 2 si polis oluyor falan.. * bir insanın yaptıklarını degistirtebilirsin ama yapısını degisteremezsin, yani alex saldırgan bir manyaktı, sakin bir manyak oldu sonucta. her neyse, izleyin derim izlemeyenlere.

    ha belirtmek isterim ki gordugum en iyi girise sahip filmlerden birisi, belki de en iyisi.
    2 ...
  24. 191.
  25. beğenmeyip burun kıvıranları hiç anlamadığım süper film. beğenmeyen arkadaşlara "belki anlamamışsınızdır, tekrar izleyin..." diyorum.* malcolm mcdowell bu filmde o kadar süper bir performans sergilemiş ki, bundan sonraki hiçbir filmi otomatik portakal kadar iyi olmamış. o seviyeye erişemedi mi nedir, başka elle tutulur filmi yok adamın.
    0 ...
  26. 190.
  27. dünyanın en ilginç bir o kadar da güzel girişine sahip film.
    0 ...
  28. 190.
  29. hakkında söylenilenlerin gazıyla şiddet sahnelerinden ürkeceğinizi düşünüyorsanız bu açıdan film sizi hayal kırıklığına uğratabilir. düşük düzeyde şiddet filmidir. ayrıca filmin afişinde illüminati simgeleri arz-ı endam etmektedir. stanley kubrick' in eyes wide shut'ına kadar bu konuda üstü kapalı yorum yaptığı tek filmdir sanıyorum.
    1 ...
  30. 189.
  31. kitabın yanında film tam bir fiyaskodur. o hayal kırıklığını belki türk işi on numara bir dublaj az da olsa kurtarırdı ama stanley efendinin alt yazı takıntısıyla bu seçenek de olası değildir.
    1 ...
  32. 188.
  33. filmi kitabından daha güzel olan nadir eserlerden birisidir. kubrick'in dünya sinemasına bıraktığı eşsiz, tadı her seferinde damağınızda kalacak müthiş eseridir.
    0 ...
  34. 187.
  35. biraz uçuk bir film ama izlenmeli.

    film boyunca yüksek sesle bağırarak konuşan karakterlere 'la bi susun mua goyum' demek istesem de tebessümle bitene kadar bıkmadan izlemişimdir.

    tavsiye edilir.
    1 ...
  36. 186.
  37. izlediğim en iyi filmlerden. daha iyi sıralarda olmayı hakediyor. hem kitabını hem de filmini izleyen birisi olarak söylüyorum ki kitaba bağlı kalan az sayıda filmlerden. sadece bir kaç sahnesinde eksik var.


    --spoiler--
    1. si alex'in kızları eve götürmeden önce kızlara yemek yedirmesi

    2. si ise alex'in koğuşa yeni gelen bir sarhoşu diğerleriyle birlikte döverek öldürmesi.

    bilmiyorum belki gözden kaçmış olabilir ama izlenmesi gereken filmlerden bir tanesi.

    düdüt: o değil de alex 15 yaşındaymış kitaba göre. kızlar da 10-12 falan. garip.
    --spoiler--
    2 ...
  38. 185.
  39. sessiz sinema klasiklerindendir.
    0 ...
  40. 184.
  41. 183.
  42. ilk defa üniversitede sinema kulübünün gösteriminde beyazperdede izledim. sonra mı? defalarca...
    0 ...
  43. 182.
  44. Stanley Kubrick'in başyapıtıdır şarap gibi bir filmdir yıllar geçtikçe daha da güzelleşir.
    1 ...
  45. 181.
  46. kitabına bağlı kalan filmlerden, anthony burgess eseri.
    yine de öncelikle kitabının okunması gerektiğini düşünürüm. artık aziz üstel'in çeviri konusundaki yeteneğinden mi kaynaklanıyor bilemiyorum ama, kitaptaki alex'in anlatımı çok daha büyüleyicidir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük