akla ziyan bir durumdur. ülkesine, milletine, devletine hakaret eden bir insanın insani duyguların en güzeli olan aşk ı anlatması bir kasabın fizik dersi vermesi gibi saçmadır. sen önce bu vatanı sev. vatanını, devletini sevmeyen hainlik edenler nasıl insanı sevecek, aşk ı anlatacak ? aşk denen duygu elif şafak gibi birisinden öğrenmeye ihtiyacımız yok. baba ve piç gibi bir kitabı yazan birinin kalbi bu duyguya kapalıdır. bu kadar da altını çize çize belirtiyorum.
bir öğrenme şeklidir. en nihayetinde aşk adına bir şeyler öğrenmektir.
ne işimize yarar peki aşk üzerine bir şeyler öğrenmek. mesela aşk'ın vatan ile millet ile ilgisi olmadığını, tarih boyunca pek çok insanın aşk'ı uğruna ülkesini, dostlarını sattığını, kralların taçlarını terkettiğini bilir, aşk adına bu kadar saçmalamayız.
elif şafak sevmiyebilirsiniz, size göre vatan haini bile olabilir. normaldir. normal olmayan eleştirme adında saçmalamak, bilmediği konularda ahkam kesmektir.
kitabı okumadığı bariz belli olan yazar saçmasıdır. önce okuyalım sonra eleştirelim olmaz mı? kitapta aşk öğretilmemektedir. ilahi aşk'tan, tensel çekime, karşı cinse duyulan aşka kadar kapsamlı portreler sunulmaktadır. tebrizli şems'ten mevlana'ya aşmış alimlerin insana ve en hayati duygu olan aşka bakış açıları anlatılmakta ve günümüze de gelip umutsuz ev kadını ella'nın aşka olan inancını tekrar kazanması anlatılmaktadır. okunmasını şiddetle tavsiye derim. özellikle tebrizli şems aforizmalarının altının çizilmesi önemle rica olunur tarafımdan.
not: yazarın politik görüşleri bana da uymamaktadır. lakin sanat, edebiyat, müzik gibi konularda siyasi görüş, yazarın kişiliği baz alınarak değerlendirilme yapılmaz. biraz çıkalım o sert kabuğumuzdan artık. yaftalardan, önyargılardan, etiketlerden, sınırlamalardan arınıp kesinlikle okunması gereken kitaptır aşk.
