o ne çarpıcı, o ne muazzam bir duygu yoğunluğudur...
siz ulaşılması imkansız olan, hatta imkansızdan da öte olan bir imgeye tutkunsunuzdur,,,
aklınızın hiçbir köşeciğinden onun bir gün sizin olabileceği ihtimali geçmez, geçemez. bu büyük bir yangın oluşturur bünyenin taa orta yerinde,kalp ritmini şaşırıp teklemeye başlar, beyne giden kan az gelmektedir, sağlıklı düşünememe bu nedenle vuku bulur.
ve insan bakamaz bu ulaşılması imkansız olan varlığa, aşk da budur zaten bakmaya bile ürkmektir, cesaret edememektir, karnına kramplar girmektir, sevdiceğin yüzüne bakıpta tebessümüne rast geleceğinden ya da eskilerin tabiriyle ok misali kirpiklerinin sineye batacağından çekinmektir, bunlardan korkar çünkü bunlar ölüm demektir aşık için...
olur da bir kaza yapılır ve istemeden bakılır sevgilinin tarif edilemez mavilikteki yüzüne, bir de tebessüme rastlanılırsa bu bakış esnasında...
ölüm meleği gelir aşığın etrafına, ruhu daralır nefes alış verişi aksamaya hatta durmaya başlar, çünkü uğruna dünyalar verilecek sevgili tebessüm etmiştir, ulaşılamaz oluşu bariz olarak bilinen kişiye bir patika belirmiştir. ve bu ihtimal çıldırtır heyecandan aşığı...
yaşamı zindan eder...
bu nedenle tehlikelidir, zordur, acı vericidir sevdiceğin yüzüne bakmak,bakabilmek....
"Ya ona aşık olduğumu anlarsa", "ya beni beğenmezse" gibi soruların kafamızı işgal etmesinden ve heyecandan dolayı gerçekleştirilen eylemdir. Ya da gerçekleştirilemeyen *
askın getirdigi utangaclık ve cekingenlik duygusunun neden oldugu durumdur. yuzde bir gulumseme ve sevecenlik de yaratır, göz kacırmalar baslar komik anlar yasamaniza sebep olur. *
karsindayken kalbin çıkacakmış gibi atar, göz göze gelmek istemezsin anlayacak diye. hoş anlasa ne olur ki ? kabul etmez, beni istemez, benimle artık konuşmaz düşüncesi sarar beynini. seviyorum diyemezsin. arkasından gidince de öküzün trene baktığı gibi bakarsın. ne tuhaf duygudur o.
şair yapar adamı. uzun uzun mektuplar yazarsınız bir gün belki veririm gibisinden o gün gelmez. şair yapar adamı en çok; kıro bile yapar o derece kötüdür aşk. yüzüne bakamazsınız, çünkü onun sizi fark etmesini ister kalbiniz. ilk o fark etsin. ama fark etmez sizi. bir gün dersiniz bir gün o fark edecek. ay geçer, yıl geçer fark etmez. siz onu yüzüne bakmadığınızla kalırsınız. o bilmez ki; göz bebeğinizde onun resminin çizili olduğunu. o bilmez bir ömür sizin ona sevdalı olduğunuzu.
gerçekten aşık olunduğuna delalet durumdur. eğer karşınızdakine hayasızca, yoğunlaşmadan bakıyorsanız, bir kıpırtı, bir ürperti hissetmiyorsanız ne manayla baktığınız ortadadır.