Lise sondaydım, üni sınavına hazirlik icin istanbul'a erken dönmüş dershanenin acilmasini bekliyorum. Evde sadece babam ve ben varız, annemle kardesim yazlıkta, tabi canımdan cok sevdiğim biriciğim de...
Deprem olduğunda ben uyuyordum, babam salonda rakı içiyor...bir hışımla odama geldiğinde, ustume devrilen kütüphanenin altından çıkmaya çalışıyordum...evden bir şekilde çıktık, şanslıydık bizim binaya zarar gelmedi ama mahallede zarar giren binalar oldu...kafamda ufak bir kesik olmuş babam baya telaş yapmıştı, sanırım beni sevdiğini ilk kez o zaman fark ettim, pansuman filan yaptı, iyi geldi...
Deprem sonrası dershane iptal edildi bir süre, yazliga döndüm...anneme kardesime değil, sevdicegime döndüm uçarcasına...dudaklarima değen ilk dudakların sahibine...
O gune dönmeyi, ona sarıldığım o anı yuzlerce kez tekrar yasamayi cok isterdim...cunku aynu yıl kurban bayrami arifesinde bu dünyadan ayrıldı...daha 17 yaşında gencecik ve günahsız...
1999 depremi denince aklıma hep o gelir... çok özledim sanırım...
depremde tekirdağ'da evde horul horul uyuyordum, ablam beni almış (9 yaşındaydım) annemlerin odaya geçmişler depremin geçmesini beklemişler. ben hiçbirinde uyanmadım, sonra televizyon sesine uyandım abim haberleri izliyordu hiç unutmam ilk gözümü açtım ntv logosunu ve yıkılmış binaları gördüm.
Allah kimseye yaşatmasın. Dalga konusu olamayacak kadar ciddi bir şey bu.
Bizim evimiz yıkılmamıştı ben çok hatırlamıyorum çünkü o dönem beyin felci geçirmişim. Konuşamıyor ve yürüyemiyordum dört yaşına kadar ama sonra depremde nasıl korktuysam zaten doktorum da ölmüştü ilaç bulunmuyormuş iyileşmişim...
1. Sınıfın yazıydı. O zamanlar deprem ne bilmiyordum tabi ki. Gecenin ayazında gözümü titreyerek açtım. Kendime geldiğimde yürüyemeyen anneannem evimiz yıkılır düşüncesiyle dayımla bize bakmaya gelmişler onu gördüm. Hala unutamam anneannemin o yüz ifadesini, korkmuşluğunu.
Birkaç gün dışarda yattık komşularla beraber. Oyun gibi geliyordu küçüğüz diye dışarı da yatmak.
Allah kimseye yaşatmasın.
Bir sakaryalı olarak çark caddesınde kalacaktım o gece otobüs lerde yer olmadıgı için ama otobüs şöförüne rica ederek küçük bir sandalye ile istanbul'a geldım öldürmeyen Allah öldürmüyor.
6. Sınıfı yeni bitirmiştim. O gün pikniğe gitmiştik. Bir sınıf arkadaşımı gördüm. istanbul da deprem olmuş dedi. inanmamıştık. Eve geldiğimizde o korkunç tabloyu gördük. Çok üzülmüştüm. O zamanlar maaşını babam bankadan çekerdi. Bankaya gittiğinde yüzde 10 nunu kesip depremzedelere yollayalım demişler. Babam Ne demek ya yüzde 10 u. Maaşın yarısını kesin demiş.
Birkaç yıl sonra Dönemin ekonomi bakanı deprem paraları ile yol yaptık dediğinde babam çok üzülmüştü rahmetli.