Kasedin altında kalan iki boş küp kısmı bantlayıp radyoda beğendiği şarkı çıktığı anda şu anda hatırlayamadığım kombinasyondaki tuşlara basıp kaydeden yaratıcı nesil.
bunların bir de anonslu ve anonssuz olanlarını doldurabilme şansına sahip olmuş nesildir. bir şarkı listesi yapılır, kasetçiye verilir, ertesi gün gidip isteğimiz üzerine hazırlanmış kaset alınır.
dahil olduğum nesildir. ayrıca bu nesil çift kaset çalarlı teyplerden radyodan sevdiği şarkıyı yakalayıp kasete çekmek için beklemenin ne demek olduğunuda bilen nesildir.
hala evinde en az 20 30 tane kaset bulunduran nesildir aynı zamanda. bunlar vitrinin kullanılmayan dolaplarında kaderine terk edilmişte olsalar arada sırada çıkarıp bakmak bile insanı eskiye götürür.
babam ve amcalarımdan kalan değişik bir koleksiyon olarak, küçük ceylandan, 90 lık karışık yabancı pop a kadar geniş bir yelpaze var elimde.
listeler hazırlanırdı kasetçiye verilir karışık kaset doldurulurdu. arad arkadaşlarla bende şu var sende bu var lar olurdu. araya şiir okutanlar sisi diye garip mikrofon denemeleri.
80 yillarinin sonuna denk gelmis olsam da radyodan kasede kayit yapmis nesiliz biz de. sarki aralarinda cikan radyo reklamlari keyfimizi kacirsa da kasede cektigmiz sarkiyi defalarca dinlerdik.
şarkıların sürelerini tam tutturamayıp sonların bikaç dakikalık boşluktan ibaret olmasına sebep olan nesildir. hiç tutturamadım arkadaş ya. şarkı bitince tak diye attıramadım walkmani.
içinde bulunduğum nesil. hatta bizzat kendim de doldurduğum nesil. rahmetli babamın kasetçi dükkanı vardı(ki halâ var, abim işletiyor cd dükkanına çevirerek) 45-60-90-120 lik kasetler doldururdum hep. daha bıyıkların yeni terlediği zamanlar öğrendim işi, askerler gelir bir lsite yapardı, bazen de öyle şeyler yazarlardı ki listeye, şarkının ismini değil de içerisinden bir cümle yazarlardı ki çoğu da hatalı olurdu, ama öyle bir ciddiyetle yapardık ki işi '' abi senin parçayı bulamadık, isminde hata var'' diyemezdik müşteriye. müşteri her zaman haklıdır kuralı bizim dükkanda da geçerliydi. gerçekten büyük zevk verirdi bu kasetleri doldurmak. genelde boş kaset markalarımız raks ve maxell olurdu.
aslında ben biraz şanslıyım da denilebilir çünkü hızlı kayıt yapabilen teyplerle kaset yaptım hep. listeye bakardım, zevkime göre güzel parçalar varsa yavaş kayıt yapar, dışarıya da verirdim müziği. ama eskiden babamların böyle bir şansı yokmuş. özellikle müslüm gürses kayıtları işkence gibi gelirmiş hep. müşterinin biri geliyor, müslüm gürses'in 5 albümünü istiyor. 5 tane 90 lık müslüm gürses kasedi dolduruyorsunuz ve zamanınız gerçekten kısıtlı. gerçi hızlı kayıt yapan teyplerde de müslüm gürses kaydı yapmak uzun sürerdi. arabesk parçaların en kısası ortalama 4:00 - 4:30 dakika olduğundan işkenceye dönüşebiliyordu bazen.
bir de bu kaset doldurmaların anonsluları vardı ki o ayrı bir tattı. bir ablamız vardı dükkanda çalışan, kayıt yapılan bölmeye geçer, sigarasını yakar tatlı sesiyle '' bu dinlediğiniz kaset kırklareli'de 79/2 tertipde vatani görevini yapmakta olan ahmet'ten sevdiceği ayşe'ye doldurulmuştur'' ve ardından askerin seçtiği bir kaç şiirle bütünleştirilirdi. kaset bittikten sonra da bir güzel paketlenip asker kardeşimize teslim edilirdi.
hayatın hemen hemen tüm güzelliklerini tatmış nesildir bu nesil. çok da şanslılardır.
abimle beni de kapsayan nesildir. o değil, öyle bi liste yapıyoduk ki, kimse de demiyodu ki -aga bu nedir? yeminle içinde teoman'dan tutun, ferdi tayfur'a. feridun düzağaç'tan tutun göktan'a kadar her telden şarkı vardı. tam bir müzik harmanı. gerçek bir potpuri...**
bizim zamanımızda kamel ve raks marka kasetler vardı metro fm de çıkan şarkıları kasetçiye mırıldanmak suretiyle doldurturdum çoğunu doğru tahmin ederdi kasetçi ama yanlışlarıysa en güzeliydi cher ve modjo koyardı yanlışlarının yerine keşke bu yanlışların yerine hep böyle istemeden doğrular koyulsa diye mırıldanırdım ha kaseti çemberlitaş şafak movieplex sinemasının ordaki kasetçiye doldurturdum.