katılan parti ve örgütlerden ne mal olduğu çok rahat anlaşılabilecek bir mitingtir. edi bese'ymiş! hadi ya! evet, gerçekten de yeter artık! gına geldi sizlerden! bıktık sizin ikiyüzlü barış isteklerinizden, terör örgütü üyelerini demokrasi şehidi gibi göstermenizden bıktık! yeter artık! ha türkçe anlayamıyorsanız bir de size kürtçe söyleyim belki anlarsınız: edi bese beyler!
bu edi bese'ciler zaten ne zaman pkk'ya yönelik bir operasyon falan yapılsa hemen ortya çıkarlar ve " edi bese, yaşasın halkların kardeşliği, hemen barış..." diye zırvalar dururlar! biz de yedik! emperyalizme karşıyız dediniz abd'nin ırak'ı işgalini alkışladınız kürdistan kuracak diye; parti kurdunuz ve milletvekili çıkarttınız ama demokrasiden halen daha uzaksınız, ne yaptıysanız olmadı biraz da ciddi olsanız nasıl olur acaba? tabii yiyorsa! bir kelime ettiniz mi asker,subay,öğretmen,memur,yerli halk oralarda ölürken? anca varsa yoksa faşit tc., ordu insan haklarını ihlal ediyor... sonra da edi bese! esas size edi bese ulan!
sonradan gelen edit: başlığı açıp, mitingi öven pkk sempatizanı kişi yazdıklarını silmiş ya da silinmiş. sonuç olarak başlık başıma kalmıştır.
yine pkk nın bayraklarının, piç aponun posterlerinin açılacağı miting olacaktır. katılan derneklerden anlaşılabilir bu. artık yeter tabi, size ama size. oro**
çağlayan meydanının çıkışlarının kapatılacağı mitingdir.ama polis tarafından değil.benden söylemesi.
ben kapatmadım çıkışları ama sağlam haber kaynaklarım var.
herkesin kendi dilinde istediği yerde istediği gibi konuşmaya, istediği gibi miting yapmaya hakkı vardır. kimsenin bir şey demeye de hakkı yoktur normal olarak. lakin, burada anlaşılması gereken şu ki, mitinge gelecek kişilerden bir kısmı, geçmişte de görüldüğü üzere yanlarında molotov kokteyli getirecek, bir kaçı çıldırınca diğer kafadan sakat bir kısım mitingci de en azından yerden söktükleri kaldırım taşlarıyla etrafa zarar verecek vesaire vesaire. bunu kimse inkar etmesin, geçmişte de gördük çünkü bunu. ha tabi "yok kardeşim bu sefer olmayacak öyle şeyler " diyerek bunun garantisini verebiliyorsanız, buyrun, dilediğinizce mitinginizi yapın.
şunu söyleyim, kısa keserekten. barış maskesi altında kaos çıkarma, etrafa zarar verme, demokratik haklar adı altında katilleri, katliamcı piçleri savunma dürüst bir davranış değildir. hoş, dürüstlük beklediğim kitle apoyu feylezof ilan edebilecek, elinden gelse "ötekilerini" bir kaşık suda boğabilecek "adam"lardır amma...
sinir otesi saldiri diye kendini yirtan insanlarin toplanacagi miting.
yapilan saldiri degildir. bizzat ulke savunmasidir. asker saldirmaz, teroristler saldirir. genelkurmay bizzat aciklamada bulunmus ve sivil halk ile bir sorunlari olmadigini dile getirmislerdir. yasadigin topraklari korumakla gorevli olan dagda, karda gezen askerlere saldiriyor dersen ben senin "vatandas" olma ihtimalini sorgularim. kimin tarafindaysaniz adam gibi cikin soyleyin. bir yerleriniz yemiyorsa oturdugunuz yerden nara atmayi birakin. bu topraklar turkiye cumhuriyeti topraklari olarak kalmaya devam edecek. boluculuk yapmadigin surece hangi milletten olursan ol kimse sana karismaz. ozgurlukler ulkesi amerika'da derisinin rengi siyah diye insanlar nelere magruz kaliyor oysa. dogrudur demiyorum amerika'da yapilan ama artik birakin "turkler barbar" demeyi. kusura bakmayin ama benim atalarim olmasaydi sizler bir b.k olamazdiniz. meclise cikamazdiniz.
şimdi bırakalım molotof kokteyli oyunlarını. geçen yıl yaşanan 1 mayıs'tan sonra insanlar çıkıp ortalığı karıştıracak demeyi bırakalım, görüldüğü gibi bu tür mitinglerde ortada hiçbir şey olmadığı hallerde bile saldırılar gözlemlenebiliyor. fakat bir yandan eylemin samimiyetine göz atmakta fayda var. bu eylem bir kuyrukçuluğun parçası mı yoksa bağımsız bir iradenin gösterdiği bir tepki mi?
3 kasım 2007 ankara mitingleri yaşanılan anayasa tartışmalarına, şiddet olaylarına karşı "eşitlikçi, demokratik türkiye!" sloganı yapılmıştı ve bu eylemlere dtp'de katılmıştı. fakat bu miting dtp'nin kuyrukçuluğundan öte sosyalistlerin ortaya koyduğu bağımsız bir eylemdi ve hiç kimse kuyrukçuluk iddialarında bulunamamıştı, medyada olayı yazmaktan çekinmişti. çünkü bu tür miting sosyalistlerin ve demokratların asıl ihtiyaçlarını ortaya koyarak ayrışmanın işaretlerini veriyordu yani bağımsız bir siyasi irade kurarak istediklerini anlatabiliyordu. nitekim dtp bu mitinge az sayıda kişi ile katılmıştı.
9 aralık mitingi nasıl olacak henüz bilinmiyor fakat büyük olasılıkla- ki önyargıdan uzaklaşarak bu iddiayı ortaya atıyorum- dtp'nin koşulsuz desteği dağıtılan bildirilerden, asılan afişlerden görülebilir. eğer bu eyleme katılanların 50bin kişinin 35binini dtp oluşturursa, diğer örgütlerin bu eyleme katılması yalnızca niceliksel olarak bir şeyler ortaya koymak olacaktır. dolayısıyla kendine sosyalist diyen örgütlerin kuyrukçuluk yapmasına neden olacaktır diye düşünüyorum. bağımsız iradesinden ve isteklerinden vazgeçen hareketler ise basit hizipler olarak kalacaktır ve sosyalizmden uzaklaşacaktır. tarih uzaklaşmanın ne tür bir şey olduğunu pek çok kez göstermiştir.
diğer bir yandan katılanlara bakılınca türkiye'de nasıl bir ayrışma yaşanmaktadır görülebilir. tkp, halkevleri, yürüyüş dergisi, disk gibi grupların katılmaması dtp konusundaki görüş farklılığını ortaya koyuyor. tabi eyleme katılma kararı alırlarsa bu görüş ayrılığının pratiğe yansımadığı görülecektir. eylemsel farklılıklar belli bir görüş farklılığı doğuracağı ve belli safların oluşacağı açıktır, elbet benim görüşümü tarih gösterecektir. doğruluğunun ya da yanlışlığının ispatını tarih verecektir.
halkların kardeşliği sözünün altında, çatı kimlik olan türklüğün faşizm olduğunu savunanlarca, mikro milliyetçilik peşinde koşanların -ırka dayalı milliyetçilik yapanların- düzenlediği mitingtir.
sen önce git, bölgedeki töre cinayetlerine karşı miting düzenle, sen önce git feodal düzene karşı miting düzenle... kim kimi inkar ediyor? kız alıp veriyoruz ulan! dili konuşmak serbest, şovenist hareketlerle dil kursları açmak serbest -katılım olmayınca kepenk indiriyor o ayrı- seçme seçilme hakkı var, türkiye cumhuriyeti nüfus cüzdanı taşına her bireyin sahip olduğu haklara sahiplik var, ama "ben eyalet istiyorum, ben ayrı toprak istiyorum" dersen "hop" derler adama.
"amerika bölgeye barış getirmiştir" diyenlerin, "emperyalizme hayır" diyeceği miting? şaka mı ulan bu? "sınır ötesine hayır" olmalıymış... ulan, şerefsizler sınır geçsin ama biz "aman insan hakkı sınırı geçmeyelim".
ulan düdük, "amerika bölgeye barış getirdi" diyen dtp'li bir milletvekili bir milletvekili, 1 milyona yakın sivilin ölmesinin üzerine bunu söylerken, türkiye'nin sivil noktalara değil, sadece terör inlerine yapacağı operasyon mu insan hakkı ihlali?
ayrıca, pkk'nın içindeki militanların yarısından fazlasının suriye'de yaşayan kürt kökenli suriye vatandaşlarından oluştuğu da bilindiğine göre, suriye'de türkiye'dekinden çok daha müthiş haklar var da biz mi bilmiyoruz? suriyeli olanın bizimle ne alıp veremediği var?
yeter artık! türklüğe faşizm deyip, milliyetçilik bölücülüktür deyip, ırka dayalı mikro milliyetçilik peşinde asıl faşizmi yapanlara yeter artık!
not: çok sevgili hukuk kurulu bu entry'nin neresinin, bilişim suçları kapsamına girdiğini açıklarsa sevinirim. zira, "yasal yönden zor durumda bırakmak" suçunun hangi cümle veya kelimede işlendiğini cidden merak etmekteyim. eğer bu bilişim suçları kapsamına giriyorsa, sözlükteki entrylerin yarısını silin...
yine bir avuç or.spu çocuğunun büyük puntolarla hepimiz kardeşiz yazıp satır aralarındaysa içinde türklük bulunan her unsura küfür ettiği dergi görünümlü bir paçavranın üzerinde duyurusunu gördüğüm miting. bu konuda hiç kimse diyalogtan uzlaşıdan bahsetmesin tamamen pkk terörünün propagandası olan bu zırvaya alet olmasın, çok meraklısına yeni özgür halk dergisinin kasım sayısını yollayabilirim, okulumda * yerlerde ve çöplerde bol miktarda bulunan bu dergide bol miktarda gerilla kürdistan dağları gibi asi ve sağlamdır, halkını savunacaktır gibi başlıklara sahip eğlenceli, mizahi masallar bulunmaktadır.
imha politikası ve sınır ötesi saldırı deyimleri ile tamamen pkk yandaşlarının düzenlediği belli olan miting.
türkiye'yi, insanları imha eden bir ülke olarak göstererek, tamamen uluslararası sözleşmelerden doğan ülkelerin kendilerini savunma hakkını sınır ötesi saldırı diye tanımlayanların tekrar ve tekrar karışıklık ortamı sağlaması kaçınılmaz.