devlet televizyonunun elinde onca imkana hatta dönemi yaşamış yapımcı ve oyunculara rağmen taklit edilememesi böyle doksanlarla yetmişler arası bir şey olarak yansıması, sanırım sandığımızdan daha özelmiş seksenler.
80 leri güzel yapan tek şey çocuksu masumiyettir. normal şartlarda baktığınızda sıkı yönetimler, gümrük duvarları, kalitesiz ürünler, ülkenin amerika'ya peşkeş çekilmesi, terör olayları, sol görüşün sistematik olarak ezilmesi ve benzerlerinin hiç bir çekici yanı yoktur.
seksenleri güzel yapan şu an elimizde bulunan teknolojik herşeyin ozamanda bulunmamasi idi. ozamanlar kimsenin karisi evindeki internetten kendine bir sevgili edinmezdi. ilişkilerde mesajlar yüzünden kavgalar çıkmazdi. insanlar bilgisayar başinda göt büyükmek yerine sosyal yaşantilarina önem verirlerdi.
not;80leri 2 yil yaşayabildim ben anlatilanlarin yalancisiyim.
-internet denen illetin olmayışı.
-küresel ısınmanın gündemde olmayışı.
-dünyadan bihaber oluşumuz.
-80'lerde çocuk olmak.
-mahallenin erkek fatmasıyla dövüşmek.
-lastik krampona sahip olup bununla övünmek.
-normal şartlar altında sadece pazar günleri banyo yapmak.
-ilkokul sıralarında 3 kişi oturmak.
-yine ilkokulda sıra dayağından geçirilmek.
-hafta sonları akşama kadar gezip tozabilmek.
-hafta sonları topaç veya misket oynadığın için öğretmene isyonladığını görmek. *
-çevre baskısına maruz kalmaksızın pozitif ayrımcılıkyaparak yaramaz kızlara dalaşmak.
-aile büyüklerinden cinli, perili masallar dinleyerek usulca yorgan altına gömülmek.
trash metal. en güzeli 80'lerdeki haliydi. ya hayır sadece o da değil, pop bile kaliteliydi o zamanlar. vanilla ice vardı, mc hammer vardı. rock da bombaydı. herşeyin bi tadı vardı, ama güzeli de o zaman çocuk olmaktı.
gerçi mavi ziyadesiyle güzel anlatmış ama o kadar şey arasından bişey kaçırmış olması doğal tabi. misket ve gazoz kapağı! ne oynardık bee!