- kapımızı çalan komşumuza soru sormadan ve içindeki parayı saymadan kumbaramızı verebilmekti.
- acıkmışlardır diye mahellenin çocuklarına ekmek ve domates verebilmekti
- su bardağına katı pril erittiğimiz suyun yeniden doldurulması için çalabilmekti en yakın kapıyı ve kesilmiş su hortumuyla yeniden köpükler yapabilmekti sevinçle.
her ne kadar abartılarla bezeli olsa da her şeyin içinde kendine has bir saflık vardı.sanki kötüler bile kötülüğü yeni öğrenir gibiydi.simit modeliyle tepede toplanan saçları, vatkalı parlak elbiseleriyle kadınlar daha gösterişli, balon etekleri ve sezen aksu modeli saçlarıyla kız çocukları fransız ekolünü takip eder gibiydi.aşklar daha saf şarkılar daha içliydi.ancak her ne olduysa oldu, o dönemin çocukları seksenleri hatırlayınca zihinlerinde kötü izler canlanır oldu.ben oldugum yerden geriye baktığımda seksenleri ne kadar masum bulsam da acıyla ve hüzünle karışık anıyorum, bu yüzden mümkün olduğunca hatırlamamaya çalışıyorum
80li yıllardaki gençler de emin olun ah ah 60lar diye ağlıyorlardı..
nostalji her daim modadır bundan kuşkunuz olmasın.
bize geçmişi özleten o dönemde yaşayamamış olmamızdır. nasıl ki yaşanmamış aşklar ölümsüz olursa bu da böyle sürüp gider. 80leri yaşayamayacağımıza göre ona olan aşkımız da bitmeyecek büyük ihtimalle.
2020-2030 lu yıllara geldiğimizde belki "ah ah 2000li yıllar" ******** diyen veletleri görürsek belki rahatlarız.
trash metal. en güzeli 80'lerdeki haliydi. ya hayır sadece o da değil, pop bile kaliteliydi o zamanlar. vanilla ice vardı, mc hammer vardı. rock da bombaydı. herşeyin bi tadı vardı, ama güzeli de o zaman çocuk olmaktı.
gerçi mavi ziyadesiyle güzel anlatmış ama o kadar şey arasından bişey kaçırmış olması doğal tabi. misket ve gazoz kapağı! ne oynardık bee!
-internet denen illetin olmayışı.
-küresel ısınmanın gündemde olmayışı.
-dünyadan bihaber oluşumuz.
-80'lerde çocuk olmak.
-mahallenin erkek fatmasıyla dövüşmek.
-lastik krampona sahip olup bununla övünmek.
-normal şartlar altında sadece pazar günleri banyo yapmak.
-ilkokul sıralarında 3 kişi oturmak.
-yine ilkokulda sıra dayağından geçirilmek.
-hafta sonları akşama kadar gezip tozabilmek.
-hafta sonları topaç veya misket oynadığın için öğretmene isyonladığını görmek. *
-çevre baskısına maruz kalmaksızın pozitif ayrımcılıkyaparak yaramaz kızlara dalaşmak.
-aile büyüklerinden cinli, perili masallar dinleyerek usulca yorgan altına gömülmek.