osmanlı altın devrini 16. yüzyılda yaşamıştır, o zaman dünyanın en kuvvetli devletiydi.
tabii ki 600 yıl boyunca dünyanın en güçlüsü değildi. mesela ben macaristan'ı yalnızca 150 yıl idare ettiğimizi ve hırvatistan'ın tarihimiz boyunca hiç bizim toprağımız olmadığını öğrendiğimde şaşırmıştım, tarih kitaplarında italya'nın trieste kentine kadar bizim toprağımızmış gibi gösteriliyordu çünkü.
moğolların, gerçek savaş dehası türklerin 5 yaşındaki oğlunu tokatlar gibi tokatladığı osmanlı sanırım bu. avrupa'daki iç karışıklıklardan yararlanarak emperyal stratejiler kurmuş bir devlettir. cengiz gibi kişilerin yanında esamesi okunmaz. ama 4.murat, fatih, 2.abdulhamit ve piri reis gibi kişiler bilime olan uğraşları ile saygıyı hak ederler. savaş yönünden osmanlı yüz karasıdır, bilime önem vermemiştir. avrupa'daki hiçbir yeniliği takip edememiş, ekonomik stratejileri çökmüştür. bu da onun sonu getirmiştir yavaş yavaş. savaş demek "allah allah" değil, teknik ve akıl demektir. çok iyi bir kaç tane generali oldu; işte bunlardan bir tanesi de atatürk.
3 kıtaya yayılmış dev bir imparatorluktuk sonra bu kemalistler geldi anadoluya tıkıldık kaldık şeklinde tarihin ırzına geçerler.çünkü bu gariplere bu gülünç yalanlar ezberletilmiştir.
osmanlının 17.yy'dan, yıkıldığı 19.yy başına kadar olan süreçte tokat üstüne tokat yediği,imparatorluk yönetimine hakim olan ortaçağ zihniyeti yüzünden adım adım yok olmaya doğru sürüklendiği ısrarla gizlenir bu şakirtlerden.
tabi 2.abdülhamiti unutmakta olmaz.ümmetçilik fikrini savunduğu için abdülhamiti pek sevdirmişlerdir bu gariplere.öyle bir abartırlarki sanırsın 2.kanuni. yok efendim hiç toprak kaybetmemiş falan filan bir sürü palavra...
bu garip şakirtler bilmez ki 2.abdülhamit zamanında rusların 93 harbinde taa yeşilköye kadar geldiğini, balkanları ve karsı, ardahanı, artvini, batumu hatta doğubeyazıtı ve eleşkirti bile kaybettiğimizi.
ısrarla gülünç bir yalanı pompalarlar bu garibanlara.
türk milletinin 17.yy'dan bugüne kadar gururla yad edeceği tek tarih aralığı 1920-1938 yılları arasıdır.malesefki önceside sonrasıda şamar üstüne şamar yemekten ibarettir.
Türkiye cumhuriyeti özellikle son 60 yıldır her geçen gün artan bir oranda yarı müstemleke haline gelmiştir.tarih bilinci olmayan şakirtlerin neden tam bağımsız bir ülkemiz yok niye okyanus ötesinden yönetiliyoruz gibi dertleri yoktur.zira elini eteğini öptükleri ilkokul mezunu sümüklü vaiz zaten okyanus ötesinde cia korumasında emperyalizmle elele türkiyeyi bölme, kalan kısmınında rejimini değiştirme gayretlerini sürdürmektedir.bu ayan beyan ortada olan ihanete biat eden şakirtlerin tarihimizi layıkıyla analiz etmesi zaten mantığa aykırıdır.
sonuç olarak tarihe tam bir objektiflik içinde doğruları yanlışları iyi analiz ederek bakmak gerekir.16 büyük devlet kurduk diye övünürüz.cumhurbaşkanlığı forsunda 16 yıldız vardır bu 16 büyük devleti temsil eden 17.side tam ortadadır türkiye cumhuriyetini temsil eden.bunlarla övünürüz de nedense hiç bu 16 büyük devletin niye yıkıldığını düşünmeyiz sorgulamayız.çünkü tarihe hamasi gözlerle bakarız.bu zihniyetten kurtulmadığımız müddetçe de 17.devletimizinde yıkılışını izlememiz kaçınılmazdır.
'aslında osmanlı hiç yoktu' denilseydi daha düşündürücü olabilecek söz öbeği olurdu.başka devletlerin tarihinde bile bazı insanlarımızın beyninden daha çok yer kaplayan imparatorluk.
(bkz: vurun abalıya)
(bkz: atadan utanma trendi)
Vaktiyle Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon Bonapart'ı bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek öteki yeri zapt etmeliydiniz, gibi fikirler yürütmeye başlayınca
Napolyon:
Evet demiş, onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
seninki o hesap oldu. adamın yaşı kadar padişah tahtta kalmış bu hala konuşuyor arkadaş. çok normal tarih kitaplarından kısa özetlerle sınavlara hazırlanmış 600 yılı 1 sene müfredatta görmüş, şimdi de o 600 yılı 1 sene sanıyor bazı ahmaklar.
biraz egosentrik bir bakış açısı sayılabilir. ama sonuçta osmanlı devleti özellikle 15 ve 16. yüzyıllarda oldukça faal ve güçlü olmuştur ve 16. yüzyıl başlarında belki dünyanın o andaki en güçlü devleti de kabul edilebilir. bu güçlü hal 17. yüzyılın belli bir bölümünde de sürmüştür. ne var ki iç ve dış dinamiklerle sürdürülebilir durumda olmadığından bu ihtişam giderek gerilemiştir. osmanlı devleti'nin 6 yüzyıl gibi uzun süre devam edebilmiş olması ise başlı başına dikkatle incelenmeyi hak eden bir durumdur.
kendi tarihinden, ulusunun yüceliğinden haberdar olmayan kişi söylemidir. iki ihtimalli bir yolsonu olarak da, ya atasını tanımıyor it peşindedir, ya da böyle bir atanın soyundan gelmiyordur. kendi atalırının peşinden gidiyordur. "atasını tanımayan it peşinde gezer."
kafa keserek toprak almışlar. vay amlarına koyayım ben onların. çok ayıp etmişler gerçekten. lan bahsettiğin tarih aralıklarına bir bak. dünyanın her yerinin birbirini kılıçtan geçirdiği, kendi halkını siken devletlerin imparatorlukların olduğu bir çağdan bahsediyosun ve osmanlı kılıçtan geçirdi diye utanıyorsun ayıplıyorsun öyle mi?
o zamanlarda toprak savaşla elde edilirmiş ve bütün dünyanın kabul ettiği yöntem buymuş. şimdi bu yöntemi kullanan sadece amerika var.
Okuduğum zaman bu ne şiddet bu ne celal diye haykırmak istediğim,
osmanlı seferlerini sadece Arap yarım adasına olduğunu zanneden,
Viyanaya ve Macaristana sadece tarih kitaplarında ulaştığımızı zanneden,
Kuzey Afrika'yı arap yarım adası zanneden, türk'lükle uzaktan yakından alakası olmayan yazar tespitidir.
osman bey ve beyliği nasıl başlarda anadoluda ki diğer beylikler tarafından pek dikkate alınmamışsa yeni kurulmuş abd'nin de 500 yıllık devletin padişahı tarafından önemsenmemesi doğaldır osmanlının kuruluşundan itibaren dünyaya hakim olduğunu sananların abd'nin de george Washington'dan itibaren dünyanın süper gücü olduğunu sanması da aynı şekilde doğaldır tabi. tarih kitaplarının sadece parlak zaferlerle dolu bölümlerini okumakla ilgili bi durum.
Başkan George Washington ve Cezayir Beylerbeyi Hasan Dayı arasında imzalanan bir anlaşmaya göre ABD'nin, Cezayir'deki esirlerin iadesi ve gerek Atlantik'te, gerekse Akdeniz'de ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması karşılığında, 642 bin altın ve yılda 12 bin Osmanlı altını ödemeyi kabul etmiş olması ve ABD Başkanı George Washington'ın, dönemin Sultanı Üçüncü Selim tarafından muhatap görülmemiş olması bile zannetmek ile bilmek arasındaki farkı hatırlatmaya yeter.
evet, osmanlı 600 yıl viyana hicaz arası hükmetti. ama tarih ama? biz buralara bu milletlerin en zayıf, adeta bitik anında girip sahip olduk. haritayı iyi inceleyin, en tehlikeli noktalara türkmenler yerleştirilmiş.
aga onu bunu geç te millet-i sadıka ermeniler, kürt teali ve araplar ne soktu ya bize. iyi geceler.
zan değildir, bilakis gerçekliktir. 600 yıl sahip olmuşuz nice topraklara ama o topraklara birgün bile sömürü olarak bakmadığımız için insanlığımızdan hiç şüphe etmemiş kimseyede insanlığımızdan şüphe ettirmemişiz. yüzyıllarca hükmetmekten güzel olan o topraklarda yaşayan insanların aklında, bizim insanlığımıza dair zan bırakmamışız.
çok kısa sürmüştür bu durum , daha sonraları denge siyaseti izleyerek ayakta durmaya başladığı dönemler gelecektir.
hele ki bir de günümüzde osmanlının son dönemini getireceğiz tarzı iddialarda bulunulması adamı çıldırtır . ulan devletin götünde don yok sen son dönem osmanlı diyorsun. harbiden kafaları güzel heralde bu insanların.
