Kartal'da çöken binada hayatını kaybedenlerin ailelerine sabır,yaralılara acil şifalar diliyorum.
Haberi TRT Haber kanalından duydum.
Olay yerindeki muhabir;
'1999 depreminde sizin de bildiğiniz gibi cesetleri insanlar çıkarıyordu, şimdi görüyorsunuz devletin tüm kurtarma ekipleri burada, Bu konuda çok gelişim gösterdik, Bakın sedyeleri görüyorsunuz, ekipmanları görüyorsunuz son teknoloji ile kurtarma yapılıyor. 1999 depreminde böyle miydi?'
Bu ne ulan!
Orada facia olmuş facia!
Binada 40 kişi olduğu tahmin ediliyor.
Sen çıkmışsın ballandıra ballandıra ceset torbalarının ne kadar janjanlı olduğunu anlatıyorsun.
Yalakalığın da bir hududu vardır azizim.
Ayıptır ayıp.
yayın yasağı da geldiğine göre alternatif açıklama biçimleri de hazırdır...
misal;
- o binanın orada ne işi var..
-bu mevsimde normal böyle şeyler, gerekli tedbirleri aldık!!!
-bina çökmedi, çöktü diyen haindir..
-bu binayı çökertenler kimlerse, bize oyun çekiyorlar, bu bir komplodur
-bana mı sordunuz otururken...
-kader...
1. patlama sonucu dendi.
2. binada kaçak çalışan tekstil atölyesi varmış.
3. binada 24 hane var.
mesai saatleri içinde olması ölü sayısını bir yandan düşürürken bir yandan artıracak kanısındayım.
korkarım muhtemel ölü sayısı 40-45 i geçecektir. bu memlekette insan hayatı ucuz maalesef ki. allah ailelerine sevenlerine sabır versin demekten başka cümle bulamıyorum.
edit: henüz net bilgi alamıyoruz. böyle bir konuda neden yayın yasağı var?
Kentsel dönüşüm deyip insanlara yeni evler yapılsın vaadi ile belediyelerin kasalarını ruhsat iskan paralarıyla doldurup paraları sövüşlediler. millet uyanınca şimdide eski binalara imar afı diye bir sövüşleme başlattılar.
Lan imar afı diye bişey olur mu?
bu sözlük nasıl bir bok çukurudur ki futbol maçları şu haberden daha çok konuşulabiliyor?
bu ve bunun gibi olaylar işte tam sizin gibi insanlar yüzünden oluyor. konuşmuyorsunuz, tepki göstermiyorsunuz, yazmıyorsunuz ulan yazmıyorsunuz, daha doğrusunu yazayım siklemiyorsunuz, bu yüzden oluyor bunlar. orada yaşayan insanlar da aynı. binaya kaçak kat çıkıyorlar, ruhsatsız atölye işletiyorlar, kolon kesiyorlar kimsenin sesi çıkmıyor. aynı sizin gibiler işte. gerçi onlar suçsuz, çünkü seslerini çıkarsalar da dinleyen kimse olmayacak. 1 değil 1000 bina da çökse kimseye dert anlatamazsın bu ülkede.
bir de yayın yasağı getirmişler sanki doğru dürüst haber yapıyolar anasını satayım. zaten haber akışı yoktu. saatlerce bina maltepe'de mi kartal'da mı 6,7,8 katlı mı bir türlü çözemedi sevgili basın.
büyük istanbul depremi geldiğinde, ki en fazla 15 senesi var, 21.yüzyılın en büyük felaketi yaşanacak. milyonlarca can kaybı olacak. bu olay bunu gösterdi. koskoca ülke kaç saat oldu daha hala 1 binadaki enkazı toparlayamıyorsa o büyük istanbul depreminde cesetleri sokaklardan kaç ayda toplar allah bilir. kimse kusura bakmasın.
eskiden de boşu boşuna ölüyorduk da en azından haberimiz oluyordu ulan.
Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar dilerim. Hazır betonun yaygınlaşmasından ve yapı denetim kanunundan önce yapılan betonarme yapıların taşıyıcı sistemlerinde (kolon+kiriş+perde+temel) malzeme kusurlarına sık rastlanmaktadır. Beton basınç dayanımı düşüktür. Mühendislik hesapları da günümüz hesapları kadar güvenli tarafta kalmaz. Ancak kötü bir betonarme binanın kendi ağırlığı altında göçmesi yine de zordur. Çünkü betonarmede adaptasyon vardır. Diğer bir ifadeyle bir kolonu kesseniz bile bina hemen göçmez, komşu kolonlar yardım eder. Ta ki yorulana kadar.
Bu binada beton dayanımının projede, yani hesaplarda kabul edilen teorik değerlerden düşük olduğu ortaya çıkacaktır. Aynı zamanda kolonlardan birinde kesiti azaltan bir uygulama (delme, kesme, traşlama) yapılmış olabilir. Bu durumda binanın yıkılmadan önce belirgin sesler ve çatlaklarla işaret vermesi beklenirdi. Hatta çatlakları görmesek bile kapıların zor açılması oturma sebebiyle olabilir.
Nitekim olay anında zemin kattan binaya girmeye çalışan kişinin kapıyı zorlayarak açmaya çalıştığı dikkatimi çekti. Bu sepeble binanın malzeme kalitesindeki yetersizliğe ek olarak orta bölge kolonlarından birine hasar verildiğini düşünüyorum. Bu hasarın işyerlerinde verilmesi hanede verilmesinden daha büyük ihtimaldedir.
imar barışı imar affı konusunu genele uygulamak insanlara ölüm seçeneği olarak evinin altında kalıp ölmesine imkan sağlamaktır.
Bunun gibi çok olay duyacağız yaşayacağız.
Bu vb durumlarda yayın yasağını anlayamıyorum.
Tam tersine bunu tüm kanallar naklen yayınlamalı.
Oturumlarda program haberlerde günlerce aylarca konuşulmalı.
Bu vb faciaların resimleri görüntüleri meydanlarda okullarda hastahane park bahçelerde sokaklarda Billboard panolarda gösterilip imar olarak hangi şartlarda bina yapılacağı yoksa bunun gibi sonuçların yaşanacağı işlemeli.
Bu yeterli mi?
Yetmez.
Dask vb deprem yıkım yangın sel su basması techizat ve eşya elektrik elektronik eşya vb gibi evlere yapılan her türlü sigortalar imara uygun olmayan ama uygun olup zamanla yıpranma aşınma erozyon vb nedenlerle imar yönetmeliği dışına çıkmış evlere uygulanmamalıdır.
Salvador Dali resmi gibi çarpık yamuk ucube (Dali tarafından yapılan resimler kast edilmiyor) yapılar imar barışı ile ruhsat alması, binanın imara uygun olmayan tadilat ile örn: balkon kat çıkmak, alt girişler dükkan il yeri için genişletilmesi vb durumların da imar barışı içinde yer alması bu gibi sonradan zaten kaçak ruhsatsız uygunsuz 8lsn binaya ek yapılmasına devlet ruhsat verdiği sürece bu felaketler çok yaşanacak ve çok yayın yasağı konulacak.
Valilik 3 katın kaçak olduğunu açıklamış.
Sıradan gariban bu binayı dikip kaçak olan fazladan 3 kat yapar mı?
Gariban tek katlı gecekondu yapar.
Zaten bunu da belediye yıkar.
Ya da oy için garibana tapu verirler gecekondu semtini imara açarlar. Sonra imara uygun değil veya yeşil alan ya da yol okul vb yapılacak diye elinden alırlar.
Sonra bir bakmışsınız garibanın gecekondusu yerinde toplu konut lüks rezidans gökdelenler.
Türkiye de yaklaşık 5 ayda bir yaşanan olaylardan biridir.
Genelde kartal zeytinburnu bağcılar gaziosmanpasa ve ümraniye de gerçekleşir.
Reis in dedigi gibi bu işin fitratında bu var.kader ne diyelim. Binaların yan gelip yatmadığına dua edelim.
imar affı demek yıkılma tehlikesi olan binalara ruhsat verilmesi değil, kaçak olan yapılara ruhsat verilme hakkıdır. yıkılma tehlikesini denetleme belediye işidir. sözcüden başka gazeteleri de okuyun. ayrıca o olay herhangi bir akpli belediyede olsaydı ne ölen vatandaşlar konuşulurdu ne de bina konuşulurdu, belediye başkanının ismini ezberlerdik. eksileseniz de gerçek bu, birazdan doluşur şimdi belediyeyle ne ilgisi varcılar. yine aynı bu adamlar söz konusu işlerine gelmeyen bir partinin belediyesi olunca gerçek olayı unuturlar ama.
imar affının konuyla ilgisi yok diyemem olabilir. detaylı bilgim yok. ancak karşıyım.
lakin binaların sağlamlığını test etme, ruhsat verme bahsedildiği üzere belediyeye aittir.
gerekli imar planını belediye çizip onaylatır ve uygular. riskli yerlere belirli katlara kadar ruhsat verilir.
olan binada oturanlara oldu.
pek çoğunun kaçak kat durumundan haberi dahi olduğunu sanmıyorum. veya olsa bile gaziosmanpaşa'da bile ortalama bir daire 250-300 binken mecbur kaldılar belki.
allah ölenlere rahmet, mahsur kalanlara yardım eylesin.
99 depremini yaşayan bu ülke, toplanan deprem vergileriyle yol yaptı. deprem toplanma alanlarına avm dikti. denizden kum çektiğini itiraf eden iş adamını zengin etti. o yüzden önümüzdeki günlerde konuya ilişkin "yeni denetleme yasası geliyor" tarzı beylik haberleri duyarız ve yolumuza devam ederiz. hayatını kaybedenler de tıpkı hicret apartmanı ve zümrüt apartmanı facialarındaki ölenler gibi bir istatistik olarak kalır yetkililer için.
(bkz: imar affı/#41058714)
yayın yasağı getirdiler ! ya bir iktidar bina çökünce neden yayın yasağı getirir ? ! he benim çomar kardeşim bir sorar mısın bunu kendine. yok sorma... peki.
allaha dua ediyorum ki istanbul da büyük bir deprem olmasın... neler olabileceğini şu binaya bakarak bile tahmin edebilirsiniz !
deprem vergilerimizle duble yol yapanlar, toplanma alanlarımıza avm yapanlar, çürük binalara imar affı getirenler maalesef bu seçimde de iktidar olacaklar.
aziz nesinin bir lafı var, sen böcek olmayı kabul etmişsen, en kaz altında* böcek gibi ezilince vızzıklamayacaksın diye.
sonumuz hayır olsun.