Bazılarının zoruna gitmiş yürüyüştür. Sen kalk, "tam bağımsız Türkiye" uğruna darağacına git, fotoğrafını bile ilk kez facebookta görmüş olan adamlar, sana kalksın "facebook ilahı" desin, oldu mu şimdi denizcim...
sol.org.tr yazarı asaf güven aksel bugünkü yazısının bir kısmında, yarın denizler için yürüyecek olanlara, boyun eğmeyen gençliğe seslenmiş:
"Birkaç söz de, "başladıkları işi bitirecekler"e, Deniz olanlara...
Sevgili kardeşlerim,
Keşke genç bir üniversiteli olsaydım da, yanınızda yürüyebilseydim. Hadi bu olanaksız, hiç değilse bu yazıyı, tümüyle sizi selamlamaya ayırabilseydim. Deniz'ler ilk defa anılmıyor elbet, ilk defa adlarına yürünmüyor. Bu yürüyüşün, 6 Mayıs'ın 40'ıncı yılına denk gelmesi de değil mesele. Bugün, 2012'nin 6 Mayıs'ında Dolmabahçe'ye yürümek, bir başka önem, bir başka anlam taşıyor.
Amerikan askerlerinin denize döküldüğü yere gideceksiniz, o askerlerin filosunu kıble bellemişlerin, o askerler uğruna sizin gibilerin kanını dökmüşlerin iktidarı altında. Bütün güçleriyle yüklendikleri, iktidarlarının önünü alabildiğine açtıkları, tarihi yeniden yazdıkları, ileri olan ne varsa belleklerden sildikleri, kuşaklar boyu istedikleri gibi insanları biçimlendirdikleri, uşaklarını devrimci geleneğe küfretme yarışına soktukları koşullarda, ne bu güçten korkan, ne yalan ve iftira kampanyasına kapılan gençler olarak bu yürüyüşünüz, başaramayacaklarının açık delili oluyor.
Onların olanca güvenleriyle "bu iş tamam" duygusu yaşadıkları anda attığınız bu şamar, şimdiye kadarkilerin ötesinde bir heyecan veriyor. Deniz'lerin mayasının tuttuğunu, bağımsızlık ve devrim damarının kurutulamadığını bu "en namüsait ahvalde" bile gösteriyor ve işte "üç fidan" tanımı, gerçek anlamına sizlerle kavuşuyor.
Bildirinizde, durumun ve eylemin analizini zaten yapmışsınız. "Üniversiteler Deniz Olacak, Emperyalizm ve işbirlikçi AKP Yenilecek" dediğinizde bu yürüyüşün adına, başka söze gerek bırakmamışsınız.
Sağ olun kardeşlerim, yolunuz açık olsun Öğrenci Kolektifleri, Gençlik Muhalefeti, TKp'li Öğrenciler...
Sizi, Deniz'i yazmak isterdim, ama saldırdıkları cephe bitmiyor..."
Öğrenci liderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin inan'ın idam edilmelerinin yıldönümü vesilesiyle üniversite gençliğinin, onlara ve mücadelelerine sahip çıktığını göstermek için 6 Mayıs Pazar günü saat 16:00'da Galatasaray Lisesi önünden başlayıp, Dolmabahçe'ye yürümesiyle vuku bulacak olan eylemdir.
6 Mayıs'ta Galatasaray Lisesi önünde buluşup, Denizlerin ABD askerlerini denize döktüğü Dolmabahçe'ye yürüyecek olan TKP'li Öğrenciler, Öğrenci Kolektifleri ve Gençlik Muhalefeti "... mücadelemiz eşitliğin, kardeşliğin ve özgürlüğün ülkesi kurulana kadar sürecek" diyecekler. Öğrencilerin konuyla ilgili yaptıkları açıklama ise şu şekilde:
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin inan'ın idam edilmelerinin üzerinden tam 40 yıl geçti. Üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen ne Denizlerin mücadelesi bitti ne de savundukları fikirler. Denizlerin idam edildiği gün olan 6 Mayıs 1972'den beri gençliğin emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı mücadelesi hiç durmadan sürüyor.
O dönemin devrimci gençleri Denizler, Mahirler ve ibo'lar Türkiye halklarının sömürülmediği, eşit ve özgür bir ülke kurmak için mücadele ettiler. Demokratik bir üniversite için üniversitelerde boykotlar ve işgaller örgütlediler. işçi grevlerinde, köylü mitinglerinde yoksulların yanında yer alarak en önde mücadele ettiler. Emperyalizme karşı "tam bağımsız Türkiye" diye haykırdılar. Emperyalizme karşı mücadele ederken istanbul'a gelen 6. Filoyu protesto ettiler ve Dolmabahçe'de Amerikan askerlerini denize döktüler.
Deniz Gezmiş Yusuf Aslan ve Hüseyin inan idam edilecekleri süreçte düşüncelerinden ödün vermediler, savunmaya devam ettiler. Denizlerin idam sırasında son sözleri; Yaşasın tam bağımsız Türkiye, kahrolsun emperyalizm ve yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği oldu. Denizlerin bu sön sözleri bugün üniversitelilerin mücadelesine ışık tutuyor.
Denizlerin o dönem emperyalizme ve yerli işbirlikçilere karşı yükselttikleri mücadele bugün güncelliğini koruyarak üniversitelilere yol gösteriyor. Türkiye halklarını o gün sömüren emperyalizm ve işbirlikçileri bugün hala görev başındalar. Emperyalizmin taşeronluğunu her geçen gün artırarak sürdüren AKP iktidarı Suriye'ye emperyalistlerin istekleri doğrultusunda savaş açmayı planlıyor. Suriye'de emperyalizmin güdümündeki askeri muhalefete silah yardımı ve lojistik destek veren AKP, ABD emperyalizmin ihtiyaçlarına göre roller alıyor ve Suriye halkına saldırmayı planlıyor. Böylesi bir dönemde Deniz Gezmişlerin başlattığı antiemperyalist mücadele geleneğini sahiplenen bugünün üniversitelileri emperyalizme ve işbirlikçi AKP'ye karşı mücadele etmekten vazgeçmeyecek. 60'lı 70'li yıllarda Denizler gibi "Tam bağımsız Türkiye" için mücadele etmeye devam edecek. Deniz Gezmişin idam sehpasındaki son sözlerinden biri olan "yaşasın halkların kardeşliği" sloganı bugün AKP iktidarının Kürt sorununda geliştirdiği savaşçı ve ırkçı çizgiye karşı üniversitelilerin halkların kardeşliğini savunan mücadelelerine yol göstermektedir.
40 yıl önce Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin inan'ın idam kararını mecliste iki kolunu havaya kaldırarak onaylayan zihniyet bugün iktidarda bulunuyor. Denizleri anmayı bir suç sayıyor ve bu anmalara katılanlara dava açıyor. Her fırsatta Denizlerin mücadelesini karalamaya çalışan bu zihniyet Denizler gibi gençlerden korkuyor olacak ki "dindar nesil yetiştirmek istiyoruz" açıklaması yapıyor.AKP'nin istediği gençlik 6. filo eyleminde 6. filoyu koruyup öğrencilere saldıran gericilerin gençliğidir. Bugünün üniversitelileri AKP'nin istediği gibi itaatkâr, dindar, düşünmeyen bir kuşak olmayacak. Deniz Gezmişler'in de parçası olduğu birikimin taşıyıcısı olarak, üniversitelileri gericilik eliyle teslim almaya çalışanların karşısına dikilecek.
Deniz gezmişlerin 40 yıl önce başlattıkları mücadele hiç durmadan sürdü. Gençliğin anti-emperyalist mücadelesi bugün emperyalizme karşı mücadelede yoluna devam etmektedir. Denizlere verdiğimiz sözü unutmadık. Denizlere sözümüz devrim olacak. Mücadelemiz eşitliğin, kardeşliğin ve özgürlüğün ülkesi kurulana kadar sürecek.
rumuzuyla zihniyeti hayatının çelişkisi haline gelmiş gerici liberal kılıklıların "banka soydu bunlar ama yeaa" diyerek haklarında kara propaganda yapmaya kalktığı devrimci gençlik önderlerini anacağımız yürüyüş.
evet banka soydu denizler! ama parayı avrupalarda karı kızla yemek için değil, ama tayyip erdoğanlar gibi özallar gibi çuvalla paralarını isviçre'lerde faize yatırmak için değil!
hem, banka kurmanın yanında banka soymak nedir ki ey gerici?!
yürüyüş muazzam bir kitlesellik, coşku ve disiplin içinde, binlerce deniz'in, yusuf'un, hüseyin'in beşiktaş'ı ve taksim'i inlettiği sloganlarıyla gerçekleşti.
devrim mücadelesinin ne demek olduğunu bilmeyen, devrimin ne anlama geldiğini bilmeyen ve buna rağmen sosyalizmi, devrimi, denizleri mahirleri karalayanlara inat yapılan yapılan yürüyüş.
sözlüğün istanbul'da ikamet eden tüm ilerici okur ve yazar gençliğini yürüyüşe, denizler'in boşuna öldürülmediğini dosta düşmana göstermeye çağırıyoruz!