26 ekim - 1 kasım arasında gercekleştirilecek olan festival. Bu sene parasite ve portrait of a lady on fire filmlerini izlemek icin katilmayi düşünüyorum. Jüri başkanlığını ise bu sene zeki demirkubuz yapacakmış.
apayrı bir havası var. geleneksel kortej yürüyüşüne falan katılamadım, o sırada parasite filminin etkisinden çıkmaya çalışıyordum.
yine de, salona girmeden önce, film vaktini beklerken, ortamda bir farklılık olduğunu seziyorsunuz. insanların dilinde hep aynı kelimeler var; altın portakal.
Ayrıca, şunu da belirtmek istiyorum, gerçekten daha önce bu kadar güzel sinema izleyicisi görmemiştim. perdenin fotoğrafını çeken yok, film başladıktan sonra salona giren yok, bu da harika.
26 ekim - 1 kasım arasında gerçekleşmiş geleneksel film festivali. Bu sene katılma imkanım oldu, bir kaç şey yazmak istiyorum.
festival'den önce yönetmen ali özel'in 'bozkır' filminden epey umutluydum. 10 dalda 11 farklı ödül kazanarak altın portakal tarihine geçti film. izlerken bana bir şeyleri en çok sorgulatan film de kendisiydi. Beklenen gerçekleşti benim için, büyük bir süpriz yok.
ulusal yarışma dalında yarışan filmlere değinmek lazım. belli bir sıkıntıları vardı filmlerin, (bozkır dahil) derdini anlatmak. 10 film yarıştı bu sene ulusal yarışma dalında. 2'sinde film bitmeden çıktım, 4-5'ini izlemek ise gerçekten sıkıcıydı. geriye kalan 2-3 film var ki, bozkır bunların arasında net favoriydi. Yani, pek de süpriz olmadi açıkçası bu 11 ödül.
Festival'de yarışma dışı gösterilen emin alper'ın kız kardeşler filmi yarışıyor olsaydı, bozkır filminin başarısını tekrarlayabilirdi.