31 ekim 2016 ekonomik boykot direnişi

entry67 galeri3 ses1
    46.
  1. Geri zekalı!
    ülkeyi batıralım diyor aptal yahu.
    Yapamazsın ama diyelim ki battık.
    Yunanistan misali borçları ödeyemeyecek duruma geldik.
    Sen böyle bir ortamdan ne umut ediyorsun?
    Saçma.
    Belki sen bu ülkede yaşamıyorsun ama benim sulalemde onlarca çocuk, bebek, genç var hayata kazandırılması gereken.
    Mal bunlar vallahi.
    3 ...
  2. 47.
  3. Elektrikli motosiklet ve elektrikli araba alanların da yaptığı boykottur. Yakıt ötv si yok, Mtv yok, ötv düşük bunlardan Akp ye az ekmek çıkıyor.
    1 ...
  4. 48.
  5. Gerizekalı Kılıçdaroğlundan gelmesi gereken öneriydi.
    Mal herif anca sabahtan akşama kadar kahvedeki dayıla gibi eleştiriyor. Akp lafla devrilmez. icraatle devrilir.
    2 ...
  6. 49.
  7. ahhahah bir sürü mal yazarların katıldığı kampanyadır. Anlamadığım gerçekten bunun olacağına inanıyor musunuz ?

    ulan ülke de kaç milyon insan var sizin gibi hadi abartarak söylüyorum 10 bin adet çapulcu ülkeye ne kadar zarar verebilir.

    hadi diyelim verdi olum sen vatan haini misin ? neden kendi ülkene boyle bir şey yapıyorsun. sen böyle yapınca ohal kaldırılacağına mı inanıyorsun ?

    yaptıklarının hic bir mantığı yok ama bunlar düşünmüyorlar bunlar net koyun. birisi bir şey söylüyor hemen düşünmeden atlıyorlar. tekrar ediyorum agir malsınız. Selametle

    (bkz: yemin ediyorum salak gerizekalı bu çocuk)
    1 ...
  8. 50.
  9. Hahaha. Ulan harbiden gülesim geldi. Bu adam esnafsa bende pilotum anasını satayım. Senden olsa olsa çaycı çırağı olur. Lafa bak! " Ak plakalardan alış veriş yapmayın" Buda onun ergen olduğunu gösteriyor. Yavrucuk, ticaret yapan esnafların; alevi mi, Sünni mi; ateist mi, dindar mı olduğu bellimi? Bu saydıklarımdan hangisi olursa olsun esnaf adama selam verdin mi sana " ve aleyküm selam " der. Arka duvarında besmele i şerif yazılıdır. Sen bu kafayla ancak mahalledeki hacı emminin bakkalını boykot edersin.
    3 ...
  10. 51.
  11. başlığı uplayalım da akçomarlar biraz daha gelip "biykit yipin iptildir siliktir vitin hiinidir" yazsınlar. iphone 7 diyip ürün yerleştirme de yapsınlar. dasdasdas.

    millet aylardır cebinde para tutmaya başladı bile. daha önce de yazdım yastık altı para olayı çoktan geri döndü.
    3 ...
  12. 52.
  13. aynı gemideyiz gerek yok bu işlere.
    1 ...
  14. 53.
  15. hala başlamadınızmı?
    içki, sigara,kahve,avm,cola,mc donalts, starbacks ,bp, shell buralardan başlayın.
    2 ...
  16. 54.
  17. Starfucks'dan aldığım maymun götünden çıkma çekirdeklerle yapılmış kahvemi özyabgu security'nin koyneene dökerek destek verdiğim eylem.

    Edit: eyleme geçelim genjler olmaz böyle.
    1 ...
  18. 55.
  19. Ekonomik boykot yapalım iyide.bu bulunduğumuz alanda milyonlar olduğumuzu zannederek mi yapalım.hacı bakkal,şoför ahmet,necmiye teyze,emekli öğretmen hamdi kısaca toplum bu çağrıları duyuyor mu sanıyoruz.yada duysa bugün benzin almayak yada bugün çorba içmeyek ve yahut damarlarımıza kadar müptelası olduğumuz alışveriş ve tüketim çılgınlığını bıçak gibi kesip atabilirmiyiz düşünsene ekonomik boykot yapayım da şu gördüğüm avm deki deri botu almayayım diyen bi lümpen hayal edebilirmiyiz.
    1 ...
  20. 56.
  21. 57.
  22. ne boykotu aq, buraya yazanların %80'i haftasonunda dışarıda yiyecek ,içecek ,sinemaya gidecek vs.

    lan köyde yaşıyorsan anca yaparsın bunları, kendin üretir yersin.apartmanda patates yetiştirip yersen olur ancak bunlar.
    3 ...
  23. 58.
  24. başlık uplamak süper bişi.

    işyerinde sadece atv açıp akp propagandası yapan esnaftan alışveriş yapmayı kes. vergi göstermemek için fiş kesmeyen mhp hdp destekçisinden de alışveriş yapmayı kes. çok zor bişi değil boykotçuluk yapmak. paranı kime ödediğine dikkat et. bak mesela akp izmir belediyesine, chp belediyelerine doğru düzgün bütçe veriyor mu, vermiyor. böyle bişi işte.
    1 ...
  25. 58.
  26. (bkz: diyanete 7 milyar liraya yakın bütçe ayrılması)

    78.000.000 kisi baz alinarak,

    kişi başı yıllık 90 tl hepimizden alinan vergidir. helal etmiyorum.
    4 kisilik bir aileye sadece bu kuruma ayrilan para ile yıllık 400tl yardim yapilabilir.

    dinle ülke yonetip benim dinimi sömürenler bu hayatta gücüm yetmese bile öbür dunyada iki elim yakanizda olacak.
    1 ...
  27. 59.
  28. parayı kasada tutmak gaflettir diye buyrulduğuna göre... anlayın siz gerisini.
    1 ...
  29. 60.
  30. 61.
  31. ekşi sözlük te altını günlerdir okuyup bizim taraftakilere çok detaylı bakmadığım başlık ve potansiyel eylemdir. ben de katkı sunmak isterim, bu konuda yazmak istediklerim epey fazla.

    öncelikle bu başlık altında belirtilen, tüketimi azaltma maddelerinin hatrı sayılır çoğunluğu gerekten ihtiyacın olmayanları satın almamak üzerine kurulu. Aslında bu bir boykot bile denemez, çünkü insanlar zaten gerçekten ihtiyacı olmayan bir ürünü satın alarak ciddi bir fayda elde etmek şöyle dursun, ya fazladan yer kaplayacak, ya da yok yere elden çıkacak bir malı evlerine sokmuş oluyorlar. tabii bir adım ötesi de ortalama iki yıl içerisinde değiştirilmesi için artık firmaların bile süreç tasarladığı belli olan mobil cihaz ve laptoplara da geliyor ki buradan itibaren bir çatışma noktasına gelmiş oluyoruz.

    hatırlarım, küçükken bize tasarrufun önemi anlatılır, elimizin altında bir kumbaramız olması gerektiği söylenirdi. şimdi ne deniyor, parayı kasada tutmak gaflettir, Parayı yastık altında saklamak gaflettir. geldiğimiz noktaya bakar mısınız, devletin en başı diyor ki, paranı sen saklayamazsın, ver bana, bankalara biz saklayalım. ben de hassiktir ordan diyorum bu lafa karşılık.

    neden mi? benim paramı herifler işletecekler, paradan para kazanacaklar, hatta bunu devlet fonu da yapacak*** ama işin dini kitabı olunca faizsiz bankacılık diyeceksin. bir üstteki paragrafın sonundaki lafı yinelemek isterim.

    başka bir şey söyleyeceğim. şimdi biz mal-hizmet alımı yaptıkça vergi veriyoruz. vergiyi de devlet topluyor. niye? ben vatandaşım, benim işimi gören(!?) bir devlet mekanizması var, hizmetlerini yapabilmesi için ben vergi veriyorum. çocukken yol, su, elektrik olarak geri dönecek diyorlardı kamu spotlarında. şimdi suyu parasıyla alıyorum, oradan vergi kesiyorsun, elektriği de parasıyla, ondan da vergi kesiyorsun. yol yapacağım diye deprem zamanı kestiğin iletişim ötv lerine, işsizlik fonlarına çöküyorsun. bir de yol yapacağım diye oy topluyorsun. iyi de birader, zaten önceden beri yapılıyordu, bunu yapmak marifet değil, devlet bildim bileli bunu yapmak için var ki zaten! e köprü havaalanı desen yap-işlet-devret modeli şirketlere yapıyorsun, sen sermaye koymuyorsun. şirketler parayı benden topluyor. ben anlamadım bu paralar nereye gidiyor?

    gittiğini bildiğim yerler var. birisi Ankara Beştepe'deki Aksaray mesela. kaç paraya mal olduğunu borsa krize girer diye açıklayamadıkları, içeride kullanılan tek bardağın dört haneli rakamlar kadar maliyeti olan yer. bunu yapmanı kim istedi, benim vergimi neye göre buna kullanıyorsun? trt vergisi diye topladığın parayı yiğit bulut un cebine koymanı ben istemiyorum. tayyip Erdoğan ın yüzünü bu ekranda sürekli görmek istemiyorum, hangi başbakan-cumhurbaşkanı onun kadar ekranda gözüküyor merak ediyorum?

    tabii en önemlisi de sayıştay ın 2012 yılından itibaren örtülü ödeneği denetlemiyor olması, haberiniz var mı? normalde örtülü ödenek hakkını kullanan devlet adamlarının yaptığı harcamalar denetlemeye tabidir, biz de bilgi ediniriz. ama 2012'den beri tayyip Erdoğan'ın örtülü ödenekten ülke tarihinde görülmemiş miktarlar çektiğini biliyoruz ama nereye kullanılıyor soruşturan eden yok, farkında mısınız? duydunuz mu? sanmam.

    yani kardeşlerim, size tasarruf etmeyin, parayı piyasada tutun diyenler sizden hizmet etmek için aldığı payı nereye harcadığını size açıklama zorunluluğu hissetmiyor. benim bu tablodan anladığım beni elinden geldiğince soyup soğana çevirecek ama karşılığında bana devlet hak ettiğim hizmeti vermediği gibi, neden diye sormamı istemeyecek. sorunca ne olduğuna isterseniz hiç girmeyelim, konuyu saptırırız. okuduğum yazılarda da hatrı sayılır kişinin tespit ettiği üzere buralara saldırı yapıldığına göre böyle bir tutum birilerini fena etkileyecek. bu konuda iki noktayı hatırlatmak istiyorum.

    ilki alınan mal ve hizmetlerle ilgili. biz, giydirilen vergiler sayesinde malları dünyanın hiçbir yerinde olmadığı derecede yüksek alan bir ülkeyiz. benzini 4-5 TL arasında alan bir ülke yok. iletişimi için ötv diye bir vergi veren de yok. birisi istemedi diye vatandaşın iletişimini kesen ve buna da fatura kesecek utanmazlıkta firma herhalde yok. üyelik aidatı, para gönderim harcı gibi 1-2 TL tırtıklanıp milyon tl ciro yapan tefecileri kanuni sınırlara alan ülke, arabanı sokağa park ettin diye park parası kesen formalı değnekçi başka yerde var mı çok merak ediyorum. ama bunların hepsini yapıyorlar ve hakkını aramak için mahkemeye gitmek istesen bile önce sana kesilen faturayı ödemekle yükümlüsün. sonra kazanırsan geri ödeniyor(muş).

    soma da maden patlamasında ölen kişi sayısının açıklanan 301 den fazla olduğu, göçükte kalanlar arasında Suriyeli kaçak işçiler olduğu, sırf onlar ortaya çıkmasın diye madenin içine betonarme etkisi yapacak madde basıldığı iddialarını unuttunuz biliyorum. peki o ara hakkını arayan, ya da olaylara tepki gösterenler neyle karşılaştı onu hatırlıyor musunuz? israil dölü diye hem hakaret, hem yumruk yiyen, geçen araca tekme uzattı diye jandarma ve danışmandan tekme yiyen vatandaşlar vardı 2014 te. ben o gün duydum, birileri şunu söylüyor:

    --spoiler--
    ne diyorsun ha, ne diyorsun? maaşın mı kesiliyor, aç mı kaldın, şehrin nimetlerinden mi eksik kaldın? utanmaz arlanmaz, böyle işlerle kafa yoracağına otur işini yap, maaşını al, sonra da harca. tv izle, tüket. başka hakkın yok duydun mu beni, yok! kaza dediğin olur ne yapayım, paranı alırken iyiydi, riskini ikimiz de biliyorduk, ölmüşsen ölmüşsündür. isteyerek öldürmedim ya, neyin peşindesin? şimdi geri dön ve senden yapmanı istediklerimizi yapmaya aynen devam et!

    --spoiler--

    kölelikle ilgili birşeyler mutlaka duymuşsunuzdur. ben o gün anladım ki bizler gönüllü köleleriz. sosyal hayala ilgili birşey merak edip sorgulayamam, bunu yaparsam tepeme polis dikilir. ısrarcı olursam hayatımı bitirirler. ben sonuçta yiyip içip barınmak zorundayım, e bunu da bana verilen maaşla karşılıyorum. ev satın alıyorum 20-30 yıl vade ile, veya kiradayım. sonuçta uzun bir süre mülkiyeti kendimin olmayan bir evde kalıp, benim olmayan bir işyerinde birinin emrinde çalışmalı, daha sonra da bana tanımlanan alanda zaman geçirip bir sonraki güne işimin başında olmalıyım.
    ve bu çarkı çevirmek istemediğim zaman da gaflete düşmüş oluyorum öyle mi? herifler biz kudurmuş gibi para harcayacağız diye yüzlerce avm açtılar ve arz fazlalığı şimdi patlamaya başladı. büyük caddeler ve tenha avm lerde gözle seçilir şekilde sıkıntı ortada. ondan kuduruyorlar bu kadar. sanki o kadar dükkan senin benim olsa, sermayedar dikiyor tabelayı, yapıyor dekorasyonu, atıyor içeri en düşük ücrete çalıştıracağı adamları. içeriye de ithal malları veriyor, ee mesele kar etmek değil mi? en karlı alım, malın en ucuza üretildiği yer, orası da türkiye değil tabii.

    sen bizim sırtımızdan sürdürülebilirliği olmayan bir çarkı döndüreceksin. buradan nemalanan büyükbaşlar var, yandaşlar var, dış güçler var diye de kırbacı şaklattıkça şaklatacaksın öyle mi? sonra gereksiz harcama yapmıyorum, tasarrufa yöneliyorum diye ben kötü olacağım. ama parasını aldığın hizmeti hazret istedi diye keseceksin, parasını alacaksın. benden kazandığın paralarla zincir mağazalar açacaksın ama fikir ortaya koyduğumda kapıdan içeri almayacaksın.

    denklem belli arkadaşlar, ben farklısını kuramıyorum. ve bu aşağılık heriflerin çoğu da iyi niyetli insanları püskürtüp rantın bol olduğu yerlere çöken çıkar zincirinin halkaları. hepsi birbirine tutuna tutuna emperyalizme hizmet ediyor. bunu çok komplo teorisi vari, zeitgeist noktasına getirmek istemiyorum ama. bilin ki bizi köle yerine koyup inek gibi sağmak istiyorlar ve bu saydığım tarafların hiçbirisinin nazarında insan olarak kıymetimiz yok. dolayısıyla ortaya koyduğumuz insani her davranış, onlara insanlığımızı hatırlatacaktır diye düşünüyorum. evli barklı bir insan olarak adeta derviş gibi yaşayan genç kardeşlerim derecesinde bir sızdırmazlık sağlayabilir miyim bilmiyorum. ama bildiğim şu ki, bizi birbirimizi gırtlakladığımız ve tükettiğimiz bir kaos dünyasına sürüklüyorlar ve buna tepki göstermediğimiz hiçbir günümüz rahat ve huzurlu geçmeyecek. isminin boykot olarak geçmesi doğru değil, bu boykot da değil zaten. normali istemek ve hakkını aramak, o kadar.

    edit: anlam kayması #tüketme
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük