Gençlik - Körpelik zamanlarında defalarca kullanılıp, bir paçavra gibi kenarıya atılmış olması muhtemeldir.
Çok hızlı yaşamıştır. Cafe'lerde, pub'larda geçmiştir 20'li yaşları.
30 yaşına geldiğinde bir şeyler dank etmiştir. Ama artık iş işten geçmiştir.
belki okulu yeni bitmiş kadındır. bilemeyiz. standartları yüksek olabilir, çoğunlukla haklıdır da. daha erken yaşlarda yapılan evlilikler kötüdür diyemem. şunu demek isterim; yaş ilerledikçe edinilen tecrübelerle insanlar, gerçeklerin daha fazla farkına varmaya başlar. mesela aşırı kıskanç bir erkekle beraberken “beni çok seviyor ya, ondan böyle.” demek yerine bu adamla bir ömür geçirip geçiremeyeceğini sorgular. daha gençken ufak tefek serserilikler heyecan uyandırabilirken, daha sonra bu adamın yeterince sorumluluk sahibi olup olmadığını düşünür. demek istediğim, insan daha çok şeyi hesaba katar. biz erkeklerde de durum buna benzerdir. evliliği geçtim, biriyle sevgili olmak bile gittikçe zorlaşıyor zaman geçtikçe. insan, zamanını harcamadan ve emek vermeden önce buna değip değmeyeceğinden biraz emin olmak, daha fazla güven hissetmek istiyor. benim standarttan kastım budur. daha kafa dengi, daha saygılı, daha ilgili vs.
maddiyatı çokça vurgulamışsınız. buna diyeceğim şudur ve kadınlar için de böyledir; idare edecek kadar yeter. yani maddi zorluk çekmeyi kimse istemez. çekilen maddi sıkıntıların stresi, çiftlerin ilişkisini de oldukça etkiliyor. yani kimsenin para havuzunda yüzme beklentisi yok. zaten paraya güvenip evlilik yapmak tehlikelidir. annemin bir lafı var: “zengin diye evlenirsin fakir olur, fakir dersin zengin olur.” para bu.. bugün var, yarın yok. önemli olan tembel olmayıp sorumluluğunu bilmesi diye bakarlar.
arıza olduğu için yalnızdır demişsiniz. hem de hiç utanmadan. toplum değişiyor, ilişkiler değişiyor, her şey değişiyor ve zamanın bizi getirdiği yer burası. ama 30 yaşında bekar kadına gelmiş yalnız olduğu için arızalı diye acıyorsun amk. sen bekle. asıl acınacak duruma sen geleceksin. yaşıtım bir kız arkadaşım var. 11 yıllık dostumdur. ve evet bekar. çünkü bir hayatı paylaşacak güveni kimsede bulamıyor. geçinmek için de bir erkeğe ihtiyacı yok, kendi başının çaresine bakıyor. bu, çoğu erkeğin işine gelen bir şey değil zaten. sanırım biz erkeklerin büyük bir kısmı, kadının kendine muhtaç olduğunu hissetmek istiyor maddi ve manevi olarak. bu onları daha erkek hissettiriyor belki. 30 yaşında, kendi halinde hayatını yaşayan kadınlara da bu yüzden ayar olurlar. yoksa ne alıp veremediğiniz var 30 yaşındaki bekar kadınlarla? bu kin ve nefret niye?
türk toplumunda evde kalmış damgası vurulan kadındır. hadi diyelim 33 yaşında evlendi 34 yaşında hamile kaldı 35 yaşında doğurdu çocuğun anne demesi 38 yaşını buluyor bazı çocuklar babanne dedikleri bile oluyor bilmem anlatabildim mi..
Arkadaşlarımın neredeyse hepsi 30 yaşında ve sonrasında evlendi ve de anne oldu. Yurtdışında yaşayıp dönenler oldu. Hayatı dolu dolu yaşadılar, gezdiler. Akademisyen olanlar var, hosteslik yapanlar var... sonra da evlenip çocuk yapanlar oluyor. O eski zihniyet çürüyüp gitsin artık. Kadının tek marifeti erkenden evlenip çocuk doğurup senelerce ben genç anneyim ; "hihi herkes ablası sanıyor beni" seklinde ovunmekle geçeceğine biraz da önce kendisini tanıyabileceği, dünyayı tanıyabileceği, özgürce gezebileceği bir şekilde geçse daha iyi olmaz mıydı?
Yaştan bağımsız olarak söylüyorum ki neden evlenme muhabbeti var hala. Cidden evlenen oluyor mu? Var mı yani böyle bir şey? Ben şaka zannediyordum arkadaşlarım evlendik falan diyorlar ama konduramıyorum 21. yy'da.
açıkçası bu biraz zor bir durum. 27 yaşındayım. hiç evlenmedim. bunu düşünmedim ve düşünmüyorum da. anne olmak da istemiyorum.
aslında zor olan kısım bu değil. etrafınızdaki insanların sizi hatalı, defolu, kırık, bozuk, kesin bir sorunu var, gibi saçma sapan sıfatlarla yaftalıyor oluşu. neden evlenmemişim şimdiye kadar? neden evlenmeyi düşünmüyormuşum? sevgilim de mi yokmuş? varsa onunla neden evlilik düşünmüyormuşum, yoksa neden sevgili yapıp evlenmiyormuşum? acele etsem iyi olurmuş, yaşım da geçiyormuş. iş işten geçermiş yoksa. evde kalırmışım, kız kurusu muymuşum?
iş hayatının içindeyken bütün bu sorulara cevap vermek zor. sevgilim var desen, ne zaman evleneceksiniz? evlenmeyi düşünmüyoruz desen, aaaa niye ki sevgili sevgili nereye kadarmış.
herkesin hayatınız üzerine sizden çok fikri var. insanlar dedikodu yapmak için malzeme arıyorlar. nereden aşağılasam nereden bel altı vursam diye fırsat kolluyorlar. kaç yaşına gelmişim artık sahibim belli olmalıymış. sanki evcil hayvan sahiplendiriyor pezevenk..
Günümüz Türkiyesindeyse ve çalışıyorsa her erkeğin ekmek bandırmak istediği bireydir tüm abazalarla ayrı ayrı uğraşmak zorundadır çalışmıyorsa ve evdeyse anne ve babadan artık git demenin medenicesi olan kızım artık evlen yuvanı kur torun sevelim laflarına maruz kalan bireydir.
Kadınların tabiriyle evde kalmıştır. Kendi yaşıtı çocuklu kadın "ay kuzum iyiki evlenmemişsin çok zor çocuk falan" diye acındırır ama arkasından kimse almamış bunu evde kalmış diye dedikodusunu yaparlar.
Bir de bakire falan değilse büyük ihtimal dul boşanmış bir erkekle evlenmesi büyük ihtimal.