mehter takımının yavaş hareketleri yüzünden olaya biraz geç müdahale edilmesine rağmen, yeniçeri ocağından gelen 20 kişilik ekip, top arabacıları ocağından gönderilen 28 tane az kullanılmış top, lağımcı ocağının da: 'gelmeyelim oraya pişman olursunuz' mesajı göndermesi ile olay sonuçlandırılmış, zanlı etkisiz hale getirilmiştir.
ortadoğudaki zulme kayıtsız kalmamanın bir sonucudur. al sana kayıtlılık! nasılmış? sen adamların ülkesine silah gönder, gönüllü fareler gönder, sonra ''silahlar kurusıkıydı'' de? getir yaralı fareleri libya'dan, suriye'den; acıbadem'de tedavi ettir... sonuç budur.
işin bir de komplo teorisi var; suriye'den girmiş herif, biz de suriye'ye girelim bahanesi yaratılabilir.
zaten ülkede aklını kaybeden silahı eline alıyor arkadaş. silahlanma büyük ölçüde arttı. nerdeyse seyyar satıcılar satacak o derece. bilinçli bilinçsiz herkeste silah var artık. dikkatli olmak lazım hele ki istanbul gibi yerde.
tek bir kişi ile polis ve özel harekatçının 1 saat boyunca anlamsız yere çatışması olayıdır. bu da türkiye' deki güvenlik zaafını gözler önüne sermiştir. bu sonuca göre ise istanbul valisi hüseyin avni mutlu' nun utanmadan başarılı bir operasyon olmuştur demesi şaşkınlığımı gün ışığına çıkarmıştır. lan sen bi kişiyle koskoca harekat polisini çatıştırıyosun bunun neresinde başarı??
Suriyeli ya da Libyalı farketmez, nihayetinde Arap ülkelerinden birinde doğmuş arap kökenli bir kişinin yaptığı eylemdir. Son günlerde yaşanan olaylardan ötürü (bence) provakasyon kokmaktadır.
suriye uyruklu olduğu dillendirilen, dolayısı ile pek değerli başbakanımızın suriye aleyhine işlettiği uluslararası politikayı protesto etmek amacı ile gerçekleştirilmiş olması olası olay.
artık, suriye uyruklu esad severlerin hatta suriye istihbaratı kaynaklı terör olaylarının, protesto olaylarının merkez üssü olacağız gibi bir anlam çıkarabiliriz.
kendi ülkende muhalifim diyerek özerklik ilanına varacak boyutta devleti tanımayan bir terörist kesim varken, başka bir devletin terörist ilan ettiği insanları muhalif diyerek devlet düzeyinde ağırlarsan ve onların ağzından bir devleti karalar, kötüler, insanlık düşmanı ilan edersen, o devlette senin terörist kabul ettiklerine kucak açar. o devletin halkı da büyükelçiliğini basıp, bayrağın ile ayakkabısını parlatır, kıçını siler. o devletin istihbarat örgütleri de ülkende eylem planlar, protesto gösterileri tertip eder.
bunlar başbakanımızın, hükümetimizin, istihbarat birimlerimizin öngöremediği realitelerdir. geçmiş olsun
Türkiye'yi büyük bir kaosun içerisine sürüklemeye çalışıldığının göstergesi olaydır. arap baharı olaylarından sonra orta doğu da asla eskisi gibi olmayacaktır çünkü dünyanın siyasi kutupları değişmektedir. III cihan harbi yakındır gibi geliyor. allah selamet versin.
kapıdaki bir arkadaşın söylediğine göre arapça plakaya sahip bir araç varmış. araçta bir kadın ve bir adam daha varmış fakat çatışma başladığında kaybolmuşlar.*
gazetelerde yazan haberlere göre (doğruluğu şu an için tartışılır) ''ben suriyelim!'' diye bağıran bir teröristin gerçekleştirdiği eylem. vay arkadaş ya, vay arkadaş ya! adam ülkesinden kalkıp onca yolu geliyor; tüm dünya'da tanınan bir müzenin önünde ortalığı tarıyor ve sonra türkçe olarak suriyeliyim diye bağırıyor? hmmph, hmmph. az daha sabretsedilseymiş, esad yolladı beni diye bağıracaktı muhtemelen.
vay arkadaş dünyanın en büyük, en önemli, kutsal emanetlerin ve katrilyonlarca servetin içinde bulunduğu saraylarından birine davşan avına çıkar gibi sırtla tüfeği gel, kimse sana bir şey yapamasın, bir güzel kapıdaki askeri indir, gir içeri, bir yandan çayını yudumlarken, bir yandan da keyifle tam bir saat çatış, ulan oha arkadaş, helikopter gönderdik, özel harekâtlar çatıya çıktılar bilmem nedir, daha profesyonel biri 1 saat içinde anasını ağlatırdı o zaman o sarayın. yazıklar olsun,
babacanlar o değil de, iyi bu adam kaşıkçı elmasını çalmadı hazır gitmişken.