hakkında peşin peşin uçmaya gerek olmayan maç.. çok acele yapılan ateşli yorumların pazar günü "lan g.ot olduk bari entryleri silelimde dalga geçmesinler" iç sesi eşliğinde ske ske manuel olarak silinmesi muhtemeldir..
bu kadar ateşli olmayın.. mazallah havale falan geçirirsiniz hepimiz üzülürüz..
bir fenerbahçeli olarak umudum olmayan süper lig maçı.
beşiktaş, kadıköy de bize ters geliyor, oyun olarak da bizden iyiler. yarın akşam porto maçındaki performansımız da bu maçın kritiğinde önemli bir etken olacak ama fenerbahçe iyi durumda değil, keşke olsa da bizde porto yu, beşiktaş ı rahatça yenebileceğiz diyebilelim.
beşiktaşın ağır bastığı derbi maçtır. maç sonucunu etkileyecek bir hakem hatası olmadığı takdirde, kartalın zorlanmadan bu maçı alması gerekiyor. ha bir de;
aziz yıldırım'ın taraftarını ayakta şey ettiği karşılaşmadır. kale arkasını 66 ytl'den satan bir yönetim taraftar sevgisini, taraftar cefasını ne kadar göz önünde bulunduruyor merak ediyorum.
bu maça çıkarken beşiktaş fenerbahçe'den 5 puan ve toplam averajda 5 gol öndedir. fenerbahçe evinde oynayacağı bu maçta hücum oynamalı, kazanmalı. beşiktaş için işler o kadar kritik değil. ayrıca fenerbahçe'nin ikinci yarı derbileri deplasmanda oynayacağı ve o maçların daha kritik olacağı düşünüldüğünde avantajlı bir skor alması gerekmekte.
beşiktaş taraftarının valisine saygılar sunmayacağı maç olacaktır.
oysaki biz çok beğenmiştik 4 sene önceki truva esnasındaki oldukça coşkulu olan "valiii istifaaa vali istifaaa" tezahüratınızı, çok yaratıcıydı hakkaten de..
beşiktaş taraftarının delikanlıca geleceği maç olacaktır, 3-4 sene önceki gibi taksicilere, esnafa saldırıp "gördünüz mü kadıköy'ü bastık uleeen, en büyük biziz işte" naraları atmayacağı maç olacaktır, öyle diyorlar.
beşiktaş taraftarının rakip takımın formasıyla gelmeyeceği maç olacaktır, oysa daha geçen seneki derbide üzerlerinde chelsea forması, tribünlerinde chelsea bayrakları dalgalanıyordu.
beşiktaş taraftarının, yavuz hırsız ev sahibini bastırır hesabı önce fenerbahçe bestelerini çalıp, sonra bestenin sahiplerini hırsızlıkla suçlayacağı maç olacaktır, akıl fikir temenni ediyoruz, başka hiçbir şey değil.
beşiktaş taraftarının maçın başında atıp tutup, maç sonunda "sevinmek için sevmedik ki ulan", biz böyle büyük taraftarız işte diye kafa ütüleyeceği maç olacaktır.
beşiktaş taraftarının hakemin faul düdüğü çaldığı pozisyondan yarım dakika sonra olan gole deliler gibi sevinmeyeceği maç olacaktır, jeton erken düşecekmiş bu sefer.*
ezeli rekabette öne geçen fenerbahçe'nin yenmesi halinde rakibini üst üste 5. defa çimlere gömeceği maç. fenerbahçe iyi bir savunma takımı gibi davranıyor ve kontratağa yatkın. beşiktaş için de aynı şeyleri söylemek mümkün. mantık golsüz beraberlik dese de, kadıköy'ün rakip takım futbolcularının ayaklarını bağlayıcı ve rakip takım taraftarlarının seslerini bir anda kesici özellikleri düşünüldüğünde, kadıköy 1 ve üst olur diyor.
-uçak paranoyasını ve her sene iskele paranoyası yaşayan
-tesislerde kaptanını döven , stad otoparkında rakip takım futbolcusunu tartaklayan ,
-demir kafeslerle çevrili deplasman tarafına girip stadı basmışlar gibi övünen,sanki kapalıya girdiler; yemez ya neyse:):)
-daha 70lerde göztepe takımının 80lerde galatasarayın 2000lerde bizim yakalıdıgımız başarıyı sanki kendileri geçtigimiz sene ilkkez yakalamış gibi sevinen
-kazandıkları şampionlukların ve kupaların çogunun masabaşında kazanıldıgının bilincinde "azizin lafıdır bir zamanlar giderken sölemişti" ve yüzsüzlügüyle sevinen
_ters bayrak efenim türkçesini bilmedikleri pankart vs... açıp rakip taraftarlardan angut takma ismini kazanan taraftarların tuvaletçi sefa lakabına sahip amigosu bulunan takım
ile
-100ü aşkın yıldır hep şerefiyle yaşamış hakkıyla kazanmış
-şerefsizce şampiyonluklardansa şerefli ikinciliklerle yetinmiş
-sevinmek için sevmedik diyen 132 desibellik rekorla avrupaya konu olan ,medyanın kamuoyu ne diyor diyerek mikrofon uzattıgı kamera yönelttigi taraftara sahip
sempatizanı oldugum ölecegime yanmayıp ondan ayrı kalmaktan korkacagım beşiktaşımın maçı
önceki senelerde yaşanan uçak paranoyası için link aşağıda verilmiştir. tecavüzden bahseden yazar arkadaşları da maçtan sonra sözlükte görmek isteriz o ayrı.
maçla ilgili yorumuma gelince diğer entry lerdeki gibi fanatik bir yorumum yok, ortada bir maç olduğunu düşünüyorum ki iki takımın da zaafları var ve bu zaafları en az gideren tarafın maçı alacağını düşünüyorum. forvet oyuncuları anlamında beşiktaşımın, orta saha oyuncu kalitesi bakımından fenerbahçenin daha üstün olduğu aşikar. 2-1, 3-2, 2-2 gibi bir sonuçla bitmesini beklediğim karşılaşma.
"sarı lacivert" ile "siyah beyaz"ın kadıköydeki büyük randevusu...
başlıkla ilgili entryleri okurken dikktatimi çeken şeylerden birisi de her zamanki "ekikiki fenerin kızlığını bozduk, japon bayrağı eğüğü, kızınızı almaya geldik zuhaha" muhabbetleri oldu. bu tarz yüzeysel yaklaşımlar bana sorarsanız hiç bir takım taraftarına yakışmıyor. sporun dostluk, barış ve kardeşlik olduğunu ve rekabetin dozajının cıvıklaşmaması gerektiğini anlamak istemeyen arkadaşlar zaten bu tarz konuşmalara hep devam edecekler. ciddi yorumlara ise (benim saygı duyduğum gibi) umarım herkes saygı duyuyordur.
iki takımı konuşmak gerekirse takımım fenerbahçe son iki lig maçını alexsiz kazandı ama futbolun hücum yönünde bana sorarsanız gerçek anlamda ortaya bir şey koyamadı. galatasaray maçında neredeyse bir tek organize atak geliştirebildik. (emre'nin süper pasına guiza'nın topu moda taraflarındaki çay bahçelerine vurması) gollerin hemen hepsinde duran topların ve galatasaray'ın savunma hatalarının payı vardı. şu yazdığıma ben de inanamıyorum ama büyük üstat(!) hıncal'a bu konuda katılıyorum maalesef. ankaraspor maçında ise golleri yine duran toplardan bulduk. yani alex olmadan maç içinde kolay pozisyona giremiyor fenerbahçe, bana sorarsanız. bu maçta ise alex'in oynayıp oynamayacağını bilmiyorum fakat emre'nin form durumu önem teşkil ediyor. alex'in oynamaması halinde buyuk ihtimal emre onun görevini üstlenecek. ama şu anda kapasitesi 90 dakikayı çıkartabilecek düzeyde değil. aragonesin kafasında alex'in yerine deivid de düşünülüyor olabilir. yorum yapmak zor.
beşiktaş ise son maçını tek kale oynayıp berabere kaldı. ama mustafa hoca'nın gelişiyle iyi bir hava yakaladıkları da gerçek. her ne kadar mustafa hoca'yla oynadıkları beş lig maçında yedi puan kaybetmiş olsalar da bana göre umut vaadeden bir futbol oynuyorlar. takımın en büyük problemi keşke fener'de de olsa dedirtecek cinsten: nobre mi bobo mu? ya da her ikisi mi? ikinci sorun ise gökhan zan. bence gökhan hiç bir zaman iyi bir defans oyuncusu olamadı. daha doğrusu beşiktaş'a geldiğinden beri futbolunun üzerine bir şeyler koyamadı. oldukça istikrarsız ve sık sakatlanan bir futbolcu olması da cabası.
beşiktaş'ın duran top savunmasının bu maçın kaderini tayin edeceğini düşünüyorum ben. zira fenerim onsekizin oralarda tıkanıyor.
umarım futbolcular oyunu çirkinleştirmezler. elle oynamalar, kendini yere bırakmalar; kısacası emek hırsızlığı olmasın diyorum yani. hakem de böylece rahat bir maç yönetir. kimse gerilmez.
temennim hakedenin kazanması. umarım fenerbahçe hak eder.
fb - kayseri maçında tribündeydim.* maçı izlemekten çok fb taraftarlarını izledimde* gerçekten nankörler. aziz yıldırım seneler önce istifa edeceğim dediği zaman neredeyse *ötünü yalayanlar o gün maç sonunda aziz yıldırıma sövüp sayıyordu. selçuk gibi * aldığı paranın karşılığını sahada vermeye çalışan çalışkan futbolcusuna önce küfür edip sonra gönlünü alıp ertesi hafta yine küfür eden adi tribün kişilikleri de vardır.
ayrıca ve ayrıca kayseri maçından maç başlamadan önce anons yapılıp "şehitler anısına bugün müzik ve müzikli anons yapılmayacaktır" dendi. 2-0 gerideyken fb'nin attığı golden umutlanan stad sorumluları müzikleri ve müzikli anonsları sıralamıştır. bir allahın kulu da prosteto için bizim gibi ıslıklamamıştır. (bkz: gerzek fenerbahçe taraftarı)
aziz yıldırım'ın kara para aklamak için kullandığı yurdum klübüb taraftarları, parayla aldığınız hakemleri ve kupaları konuşmayın burda. şanlı tarihiniz olabilir aziz'den önce. ama gs'ye tesadüf dediniz kazanarak(!) gittiğiniz şampiyonlar liginde dötünüzü tuta tuta döndünüz. şunu anlatmak istiyorum suç sizde değil, siz statlarda çalıntı marşlarınızla takımınıza destek verdiğinizi zannederken* biz stadımızda desibel rekoru kırıyoruz. chelsea'yı yendiniz hala da konuşuyorsunuz. biz liverpool'u yendik 2 gün konuştuk. chelsea'nın sizi yenene kadar avrupa başarısı mı vardı? ama liverpool som 5 yılda 3-4 kere final oynamış, devleri dize getirmiş, asıl dünya yıldızları değil maçı kazandıran futbolcuları ve hocası varken hep dev aynasından baktınız kendinize. roberto carlos'u övdünüz bize adam geçen sezon 2 bu sezon geçtiğimiz hafta iyi oynadı.*
bizim oyuncularımıza b*k atar durursunuz -ki sizin medyanız bizim beyefendi hocamız ertuğrul'un ipini kesti.
siz statlarda çekirdek çitlerken biz marşlarımızı ses kısılırcasına haykırdık takımımıza. cehennem değil mahşer yeri yaptık mekanımızı. size iyi eğlenceler kokoşlar caddesinde :)
maçtan sonra(pazartesi sabahı) bütün beşiktaş' lı yazarları burada bekliyor olacağım karşılaşma.
-rüştü, mustafa doğan, mehmet yozgatlı, ali güneş, nobre, murat şahin, bir kaç tane daha alsanız küfür ettiğiniz takımdan ilk 11 çıkaracaksınız.
-beşiktaş yönetiminin o kadar çok geri vitesi var ki, artık yazmayayım diyorum. sadece beşiktaş 'lı yazarlara şunu sormak yeterli '' kaçınız yıldırım demiröreni seviyorsunuz ''.
-yazar arkadaş kendi yazmış, fenerbahçe tribünde rant olayına karşıdır. ve bunu çok güzel başarmıştır. yazar arkadaş keşke bizim kulupte de olsa demelidir. illa ileride beşiktaş' ın yaşayacaklarına bakıp bakıp gülen fenerbahçe' lileri görünce mi diyecektir.
-sefa gayet iyidir. alen gibi fesh ettiği değil, fesh etmediği grubunun başındadır. en son gs maçında gördüm kendisini camiye gidiyordu namaz kılmak için(ciddiyim). koridor olsun, cami olsun namaz kılmanın neresi gariptir. yazar arkadaş için garip olabilir ama bence sefa' ya aferindir.
-ikinci yarıda inönüdeki maça gelecem her zaman ki gibi, dediğin gibi alenide görürüm belki, ama ben genelde aleni, maçtan sonra tribünde çökmüş vaziyette görüyorum.
-antu bir tartışma formudur. bir tartışma formu içinde kimin yazdığı belli olmayan(mail adresi ile isteyen herkes üye olmaktadır. yazanın beşiktaş' lı olması kuvvetle muhtemeldir) yazıyı. paranoya olarak adletmek ne kadar ciddidir. şimdi bende buraya maçtan fenerbahçe' liler köprüleri kesecekmiş kimlik kontrolü yapacakmış desem. yarın köprü paranoyası mı yaşayacaksın. peki belge olarakta uludağ sözlüğü gösterirmisin.
-evet aşkınızı bizim anlamamız mümkün değildir. serdar bilgili' yi başkanlıktan gönderen çarşı, yıldırım demiröreni getirmiştir(kendileri ne kadar para alırlarsa alsınlar, getirdiklerine de pişman olmuşlardır. koskoca beşiktaş ' ı bir tribün grubu yönetmektedir.işte beşiktaş aşkı budur. serdar bilgili' nin ahı üzerinizde gezmektedir.
şaşıran yazarı bir gün sonra burada beklememi sağlayacak karşılaşmadır.
-daum beşiktaştayken un çuvalları ile (kokain benzetmesi akılları sıra) karşılayan sizler,
-daum'u türkiye'ye sokmamak gerekir diyen başkan sizde,(bir sene sonra kendisi getirdi)
-başkandan mamalanmayınca başkana saldırıya geçen taraftar da size.
-asıl sizin sefa reis nerede? en son koridorda namaz kılıyordu sanırım
-son olarak febeye küfür eden (g.tümer) futbolcuyu alan da sizler.(emre belözoğlu da etmişti 2001 yılında)
cevaplarım için
-alen halen kapalı'da sette tribün yönetiyor gelince görürsün
-uçak paranoyasına gelince; antu.com'un arşivini incelersen o paranoyanın neden yaşandığını görürsünüz
-beşiktaş'ın asla febe ve gese arasında yer bulmak gibi derdi yoktur çünkü farkımız "aşk" tır..ama bunu anlayacak taraftar da siz de yoktur.
maç zamanı yaklaştıkça bi tarafları kızışan bjk taraftarlarının saldırıya geçtiği maç olacaktır. küçüklük psikolojisi bu olsa gerek daha kendilerine gs ile fenerbahçe arasında bir yer edinememiş takımın şöyleyiz böyleyiz diye atıp tutması.
ha bide çarşı meselesi var tabii. unutmadık geçen sene inönüyü. siz de unutamamışsınız belli.
daum beşiktaşın başındayken, sahaya beyaz poşetler atan fener taraftarının, beşiktaş ile ilgili gerekli gereksiz konuşmasına sebep olmuş maçtır. ah şu dengesiz fenerliler, ne çabuk unutuyorlar da başkalarına laf atıyorlar.
fenerbahçe'ye karşı Türkiye Ligi'nde son galibiyetini 2005 yılında alan beşiktaş'ın taraftarının garip açıklamalarda bulunduğu müsabaka. fenerbahçe ile galatasaray arasındaki yaşanan ilişkinin de beşiktaş ile fener arasında yaşandığını iddia etmek hayal ürünüdür. fener galatsaray'ı, beşiktaş fener'i yener safsatasına gülüyorum en çok da. 115 kez fener 116 kez beşiktaş kazanmış.
bunlar hiçbirşey ifade etmez o ayrı. ama fener selçuk'la josico'yla ne kadar futbol oynanıyorsa o kadar oynayacaktır buna eminim.
düzeltme - geçtiğimiz 1 yıl içinde oynadığı 3 beşiktaş maçını da kazanan fenerbahçe'nin galibiyet sayısı 118 beşiktaş'ın ise 116'dır. almanya'daki süper kupa, kadıköy'deki ve inönü'deki lig maçlarından bahsediyorum.
normal şartlarda hiçbir maçtan önce konuşmama rağmen, bazı beşiktaş'lı yazarların çirkin ve kendini bilmez laflarından dolayı(ilk entry lere bakılırsa kimin saldırıya geçtiği bellidir)bu durumun bozulduğu ve artık sonuna kadar gideceği maçtır. yazar arkadaş uçaktan bahsetmiş. 15 senedir maçlara giderim(içeride dışarıda)hiç uçak paranoyası yaşadığımı hatırlamıyorum. ortada bir paranoya varsa, beşiktaş' ın inönüde yaşadığı şampiyonluk kaybetme paranoyasıdır. artı kadıköydeki çekirdekçiler bile inönüde sürekli ''napıyoruz napıyoruz'' diye bağırıyor. çarşıyı dinleriz ama maçtan sonra dinleriz ''yönetim istifa'' diye. bu arada çarşı fesh edilmemişmiydi yahu. gerçi alışığız beşiktaş'ın geri viteslerine
-maça yedek çıkacağız denir. tam kadro çıkılır.
-şu 2 futbolcu artık asla beşiktaşta oynayamaz denilir. yönetim kurulu toplantısıdan oynasın çıkar.
-ben var olduğum sürece bu adam beşiktaş' a gelemez denilir. bir bakarsın 1 ay sonra takım başında.
-çarsı bile kendini fesh eder. sonra birileri gelir devam kararı alır.(bu arada alen ne oldu şimdi?ciddi soruyorum. beşiktaş'lı yazar arkadaşlar bilgilendirirse sevinirim).
-vs vs.
şaşıran yazarın maçtan sonra(ama bir gün sonra)da burada olacağı karşılaşmadır. hiç merak edilmesindir.