ERDAL SARIZEYBEK
Bu nasıl bir adalettir haburdan gelenlere eyvallah cumhuriyet için toplananlara yasak geliyor...Bir okurumuz diyor ki ;
Sayın Erdal Sarızeybek
28 Ekim saat 22'de Selçuk'tan Ankara'ya gitmek üzere yola çıktık. izmir girişinde Işıklar gişesinde 2 polis aracı otobüsü durdurarak ehliyet ruhsat kontrolü yapacağını söyledi. Arkasından aracın karakola kadar gelmesi gerektiğini söyledi ancak karakol yerine izbe bir yerde yeddi emin deposuna götürdü. Kontolleri yaptıktan sonra gitmemize izin vereceğini söyledikten sonra araçta ceset torbası, yangın tüpü gibi eksikliklerin olduğunu iddia ederek aracı depoya aldılar. Aracın bir aylık kayıtlarınan bilel baktılar. Sonra da bizi dağ başında bırakıp gittiler. 2.5 saat sonra siviller geldi orada ne yaptığımızı merak ederek. izmir'den bütün çıkışları engelleyip otobüsleri bağlamışlar. O saat itibariyle izmir'de protestolar yapılmaya başlandı. Bütün illerden çıkışları engellemişler. Birkaç hava yolu şirketinde de 29 Ekim tarihinde Ankara'ya uçuş yok.
Yazıyı yazarken televizyondaki spiker "Yarın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı" dedi. Bu ülkedeki cumhuriyeti düşündüm. Bize neler yaptığını ve vadetttiğini. Kadını ve mutsuz binlerce gözü düşününce tek bir cümle geldi aklıma;
Dünya milletlerine örnek olmuş bir Kurtuluş Savaşı'nı galibiyetle noktalayan Türk milletinin esaretten özgürlüğe attığı adımın günüdür.Türk tarihinin dönüm noktasıdır.
Kutlu olsun hepimize.
Lakin 2012 yılı için tarihe 'Cumhuriyetini kutlayan milletine devlet biber gazı sıkılmıştır' şeklinde not düşülecektir.
Tarih bunu yazarken utanç duyacaktır.
Milletin bu en coşkulu bayramında ona 'illegal gösterici' muamelesi yapanlar ya tarihi anlamamışlardır ya da hazmetmemişlerdir.
Aslında, cumhuriyet bayramının yasaklanmadığı, her sene ısrarla cumhuriyet bayramına denk getirilen 29 Ekim'in yasaklandığı açıklandı. Hicri takvime geçilene kadar, ekim'le şubat'ın yer değiştirilmesine, mart'ın dört senede bir 32 çekmesine karar verildi.
*
19 Mayıs yasaklandı...
Aslında, gençlik ve spor bayramının yasaklanmadığı, havaların her mayıs'ta eksi 27 derece olduğu, statları sel götürdüğü, okul bahçelerine çığ düştüğü, memleketimiz maalesef olumsuz meteorolojik şartlarda kurtarıldığı için, çocuklarımız zatürree olmasınlar diye törenlerin iptal edildiği açıklandı.
*
23 Nisan yasaklandı...
Aslında, çocuk bayramının yasaklanmadığı, isteyen çocuklarımızın Kenyaca, Somalice, Ugandaca ezberleyerek, gesi bağlarında dolanıyorum'u okuyabileceği... Nutuk okumakta direnen çocukların ise, psikolojik tedavi altına alınıp, okul sütü akıl küpü içirilerek zihinlerinin dezenfekte edileceği açıklandı.
*
9 Eylül yasaklandı...
Aslında, işgal edilmediğimiz, altın harflerle yazılan şanlı Yunan tarihinde bizimle savaş filan olmadığı, şehitliklerimizin temsili, gâvur izmir yangınının da provokasyon olduğu... Yaksa yaksa Hasan Tahsin'in yakmış olabileceği... Bu tarihi gerçekler ışığında, Şehit Gazeteci Ali Kemal'e istiklal madalyası verilene kadar, Hasan-ma Tahsin genelgesinin yürürlükte kalacağı açıklandı.
*
30 Ağustos yasaklandı...
Aslında, zafer bayramının yasaklanmadığı, çelenk israfına son verildiği... Hatta, garnizon komutanının, aynı sazın teliyiz biz'i mırıldanarak zafer bayramı pastası kestiği... Başkomutanlık meydan muharebesi hatırası olarak da, tanıtım potansiyeli olan popüler kişi'ye Afyon sucuğu hediye edildiği açıklandı.
1 Kasım yasaklandı...
*
Aslında, saltanatın elbette kaldırıldığı... Demokrasimize büyük hizmetleri bulunan Sultan Abdülmecit efendimizin TBMM tarafından padişah tuğralı davetiyelerle Dolmabahçe sarayında anılmasının... Ve bu iade-i itibar töreninin, kahraman Vahdettin efendimizin ingiliz zırhlısıyla memleketten kaçtığı güne rastlamasının, tamamen takdir-i ilâhi olduğu... inanmayanların ulema'ya sorması gerektiği açıklandı.
*
23 Aralık yasaklandı...
Aslında, Kubilay'ın şehit olduğu, ancak abartılmaması gerektiği, olsa olsa doğal afet şehidi olabileceği... Laikliğin kalesi Menemen'in de, üniversiteli gençlerin aklına yumurta'yı getirdiği için, ilk seçimde ilçe'den mahalle'ye dönüştürülüp, Tahran büyükşehir belediyesine bağlanacağı açıklandı.
*
14 Ocak yasaklandı...
Aslında, Zübeyde Hanım'ın Mustafa Kemal'in annesi olduğu, ancak, üvey annesi olduğu, teyze bile ana yarısıyken, bunun anca halası olduğu, babasının da babası değil, eniştesi olduğu, Selanik'te doğmadığı, leylekler tarafından getirildiği, kelaynaklar tarafından büyütüldüğü... Manevi kızının Hitler'in torunu olduğu... Soyadının da Atatürk değil, Atatürkiyeli olduğu açıklandı.
*
10 Kasım serbest bırakıldı...
Mustafa Kemal'in ölümünün, tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde törenlerle kutlanacağı, milli bayram ilan edileceği, Anıtkabir'de havayi fişek gösterisi yapılacağı açıklandı.
bu günde ezeli taraflardan bir tanesi sokakta tarihi yad edecek, sloganlar atacak, izmir' de andımızı söyleyecek;
karşı taraf ta gerçekten çok önemli, iki kıtayı denizden birbirine bağlayan, imrenilecek, kıskanılacak eşsiz bir projeyi hayata geçirecek.
yazık lan bu millete hiçbir şey yapmadan saf ideolojiyle varlığını sürdüren bir partiyle, rakibi olmadığı için insanları kutuplaştırmaktan hiç çekinmeyen, ama çalışan bir parti arasında sıkıştı kaldı.