bu yıl diğerlerinden daha büyük bir coşkuyla kutlanması beklenen bayram.
Bizleri bağımsız ve hür kılan atatürk'ün emaneti bayram. Bu emaneti stad içlerine tıkan okullarda kıytırık iki gösteriyle, televizyon ekranlarının bir köşesine Atatürk logosu yerleştirmeyle geçiştiren kimler? Emanetin sahibi bizleriz.
Bir cumhuriyet bayramı hatırlarmısınız ki cumhuriyet karşıtı bir gösteri olmasın. Nedir bu hırçınlık nedir bu insanlara batan rahat.
kutlamaların yobazlara kapak olmasını temenni ettiğim bayramdır.
bakırköy'den bildiriyorum...
akşam saat 8 sularında incirli caddesinin başından kalabalık bir fener alayı, marşlar ve sloganlar eşliğinde cumhuriyet meydanı'na kadar yürümüştür. fener alayı meydana yaklaştığı anda olağanüstü güzellikte bir havai fişek gösterisi topluluğu karşılamıştır. daha sonra meydanda topluca istiklal marşı okunarak fener alayı sonlandırılmıştır. istiklal marşından sonra onuncu yıl marşı ve hatta dağ başını duman almış marşı da söylenmiştir. son olarak meydandaki dev ekrana taksimdeki mustafa sandal konseri yansımış ve gecenin geri kalan kısmı mustafa sandal konseri ile devam etmiştir.çok coşkulu ve insanın tüylerini diken diken eden bir geceydi. her zaman böyle coşkulu bayramlar kutlamak dileğiyle...
evlerin, sokakların bu sefer daha fazla bayrakla süslendiği, kenetlenmenin fayda getireceği anlaşılmış, atatürk ve silah arkadaşlarının kıymetinin bir kez daha hatırlandığı, hür olduğumuzun isbatı olan bayram, kutlu olsun.
ulu önder atatürk'ün 29 ekim 1923 de cumhuriyeti ilan etmesiyle beraber, o günden bu güne her 29 ekim de çoşkuyla kutlanılan bayramımız.
bu topraklarda yaşayıp cumhuriyeti destekleyen herkesin bayramı kutlu olsun.
29 Ekim 1923 de Mustafa Kemal Atatürkün ilan etmesiden bu yana bağımsızlığımızı koruyarak kutladığımız bayramımız. Umarım yıllar sonrada aynı enlem ve boylamlar üzerinde bandolar, yürüyen izciler, dört bir yana asılmış bayraklarımız ve çoşkumuz ile cumhuriyeti kutlayacağız.
çoğu insana göre tatilden başka bir şey ifade etmeyen, hatta tatil olmasa hatırlanmayacak olan resmi bayram. bana kalırsa tatil olması lüks. aradan geçen onca yıldan sonra cumhuriyet fikrinin babasının "çalışmadan, yorulmadan, didinmeden yükseleceklerini sananlar önce haysiyetlerini sonra da bağımsızlıklarını kaybederler..." sözünü nasıl anladığımızı da gösteriyor bu tatil olgusu. hem de arefe günü yarım gün mesai. hani millet bayramlık elbise alacak ya, cumhuriyet şiirleri ezberleyecek ya ertesi güne. hazırlık yapmaları bakımından.
bence internette uygulanan çağdaş uygarlık seviyesini zorlayıcı sansürler ayyuka çıkmışken, halkına güvenmeyen bir mantalite bürokrasinin ruhuna çıkmamak üzere yerleşmişken, karşıt fikirler anında aforoz ediliyorken, entellektüel camia kişiye özel kanun çıkarma gibi bir ayıpla yaşamak zorunda kalıyorken, fikir özgürlüğü linç kültürü ile (kültürsüzlüğü mü demeliyim?) kısıtlanırken, zindana düşen adam iki gün sonra ailesine ceset olarak teslim ediliyorken, mahkemelerin kararı halkın vicdanına ters kararlar verebiliyorken, halkın seçtiği adamların yaptığı kanunlar yok hükmünde görülüyorken halkın bayram etmesi biraz zor.
ha bir de nedense her zaman, her zamankinden daha coşkulu kutlamak gerekir bu bayramı. öyle bir coşku dayatması da sözkonusu yani. törenlerdeki ulvi feyz ise apayrı bir entry konusu.