bugün

29 ekim cumhuriyet bayramı

çoğu insana göre tatilden başka bir şey ifade etmeyen, hatta tatil olmasa hatırlanmayacak olan resmi bayram. bana kalırsa tatil olması lüks. aradan geçen onca yıldan sonra cumhuriyet fikrinin babasının "çalışmadan, yorulmadan, didinmeden yükseleceklerini sananlar önce haysiyetlerini sonra da bağımsızlıklarını kaybederler..." sözünü nasıl anladığımızı da gösteriyor bu tatil olgusu. hem de arefe günü yarım gün mesai. hani millet bayramlık elbise alacak ya, cumhuriyet şiirleri ezberleyecek ya ertesi güne. hazırlık yapmaları bakımından.

bence internette uygulanan çağdaş uygarlık seviyesini zorlayıcı sansürler ayyuka çıkmışken, halkına güvenmeyen bir mantalite bürokrasinin ruhuna çıkmamak üzere yerleşmişken, karşıt fikirler anında aforoz ediliyorken, entellektüel camia kişiye özel kanun çıkarma gibi bir ayıpla yaşamak zorunda kalıyorken, fikir özgürlüğü linç kültürü ile (kültürsüzlüğü mü demeliyim?) kısıtlanırken, zindana düşen adam iki gün sonra ailesine ceset olarak teslim ediliyorken, mahkemelerin kararı halkın vicdanına ters kararlar verebiliyorken, halkın seçtiği adamların yaptığı kanunlar yok hükmünde görülüyorken halkın bayram etmesi biraz zor.

ha bir de nedense her zaman, her zamankinden daha coşkulu kutlamak gerekir bu bayramı. öyle bir coşku dayatması da sözkonusu yani. törenlerdeki ulvi feyz ise apayrı bir entry konusu.