9 aralıktan bu yana da yangınla ilgili bir haber bulamadım. Olaya basın biraz daha eğilse ve daha dikkatli bir şekilde takip etse keşke. Ama maalesef bu olayın da böyle böyle üstü kapandı, unutulup gidiyor.
Olan, orada yitirilen masum canlara oldu. Belki o tutuklanan 6 kişi günah keçisi seçilecek ve hapis cezası alacak. Ama diğer yurtlar yine hep aynı kalacak. Sorumsuzluk ve dikkatsizlikler olanca hızıyla devam edecek. Yani maalesef ülkemizde yine bir şey değişmeyecek. Yine boş yangın tüpleri, kapısı kilitli yangın merdivenleri ve devlet tarafından göz yumulan öğrenci yurtları olacak.
Eşek bile 2 kere bir hendeğe düşerse üçüncüsünde o hendeğe dikkat eder ve düşmez. Ama biz, daha beter varlıklarız maalesef. Bir çukura bin defa da düşsek akıllanmıyoruz.
Ayrıca sözlükte de bu yangınla ilgili başlık ve entryler silinmiş. Bu da moderasyonun yanlış ve ayıbı.
Üzerinden bir yıl geçti hala adalet sağlanamadı. Soruşturmada bir adım ileri gidilmedi. Aladağ da yurt yok kalacak yer tahsis edilecek bir yer yok adalet galiba sadece kadın ismi sizin dünyanızda peki ya yüreği yanan aileler? https://galeri.uludagsozluk.com/r/1587994/+
geçip gitmiş bir yaygındır. gündemde tutarak böyle basit şeyler üzerinden konuşmak yersizdir türkiye'nin ilgilenmesi gereken daha önemli sorunları var.
Acı diyorum... Cayır cayır yanmak acı verici ölüm nedeni mi çünkü ben kadınım kızım çünkü bazı kıçı kırık otoriterler ısınsın diye yanmak zorundayım cinsiyetim ırkım önemli değil ben yandıkçı belki siz aydınlanırsınız ben yanarım on kere yüz kere ama bu size bir ışık olacaksa ben yanmaya hazırım eğer insanlık meşalesi tutuşacaksa ben yanarım...
Çocukların ırzına, canına ve yarınına bu kadar sahip çıkılmayan; ihmâle, denetimsizliğe ve kayıtsızlığa bu denli arka çıkılan, prim verilen ve de olumsuzlukları bir çırpıda; "yangından mal kaçırırcasına" örtbas edilen başka bir coğrafya var mıdır acaba?
Tıpkı birbirlerine sarılarak can veren çocuklar gibi; adalet ve ahlak ve liyâkât de birbirine can havliyle sarılmış yanıyor, günbegün, kâh yakında kâh uzaklarda ama hep yanıbaşımızda ve olanca avaz avaz çığlıklarla..
Duymuyoruz, görmüyoruz; acının ve kayıpların adresi yuvamız, ocaĝımız ve yakınlarımız olmadıkça..
Velhasıl kayıtsızlığımız, duyarsızlığımız ve uyuşturulmuş ahlâkî aklımızla izlemekle yetinip harladığımız her yangın; gün gelir bizi de yakar, ama bugün ama yarın.