itü sözlüğün yenilgisinden olsa gerek; itü sözlükte sadece başlığa sadece 34 entry girilen başlık. bizimkisi zafer sarhoşluğu işte. takip ettiğim kadarıyla eğlenceli maç olmuş. güzel zaman geçirilmiş. orda bırakmak gerekir eğlenceyi. kırıcı sözleri söylemek ise en yakışmayacak davranıştır. ***
olası bir rovanş maçına tribün lideri olarak daha kaliteli, ateşleyici ve seri tezahüratlar hazırlanacağının bilinmesi gereken konulu porno'nun ilk dvd'si..
itü sözlük'ün sol frameini ağlama duvarına çeviren zirve. biz zirve sanıyorduk; meğersem sıradan bir futbol maçıymış.
centilmenlik mevzuatında maç öncesi ve maç sonrası "sahada olmadıgımız halde" biz 0-12 yaş grubu taraftarlar(!), itü sözlük'ten olan arkadaşları, soyunma odalarına kadar giderek tebrik ettik. "yapmadın" desinler. adamlarla resim bile çekinmeyi teklif ettik. maçtan sonra makara bile yaptık skor hakkında kendileriyle.
maç içinde haklı ve haksız oldugumuz pozisyonlar oldu elbet. ama bu saha içerisinden ortalama her maçta olan hareketlerden farklı degildi. nihayetinde maç çok ciddi bir farkla bitti ve ortalıkta ne bir kavga ne de bir gürültü vardı.
biz ise maç sonunda kendi tarafımızı destekledik diye 0-12 yaş grubu olduk. kendilerinde yanılmıyorsam 1 arkadaş vardı. evet evet, yanlış duymadız 1 tek izleyici. biz tezahuratımızı yaptık, evet alaycıydık ama bunların hepsi maçın içerisinde oldu ve orada bitti. *
bizim materazzi'ye gelecek olursak -ki kendisi reconquista olur- sahada takımın en iyi oyuncusuydu. defansif yönü agir basan bir futbolcu faul yapabilir. faul dersin. alırsın topu ve faulunu atarsın. bu arkadaşlarda öyle bişi yok. soru soruyorsun, "bir şey var mı?" diye. cevap vermeye tenezzül etmiyor adam. ondan sonra anaokuluydu, kreşti sayıkla dur.
evet yavrum, anaokulu kadromuzla mücadele ettik ve bir düzine sıraladık.
evet, hepi topu 10 arkadaşla tanışma kısmeti bulduk bugun itu'den. o jack sparrow'a benzettigim arkadas da neye alınmış anlamadım... kötü niyetle yazılmış bir şey degildi o. sadece güzel vakit gecirdigimize inandıgım bir gündü ama ne çirkefligimiz kaldı, ne de bebeligimiz...
geleneksel demişti bir itü sozluk'lü arkadaş. daha centilmen adamlarla neden olmasın?
ulu' lar tarafından kendisine yönelik yapılan karakter analizlerine, ebleh prim çalışmalarına, sözüm ona tehditlere boyun eğen iki numaranın kramponlarını astığı, iki numaralı formasını türk hava kurumu'na bağışladığı müsabaka. olacağı buydu aferin, bir sevişgen yiğit, zenci ruhlu bir fatsalı yıldız daha kaydı sahalardan sayenizde.
o değil de iki numara ne pis numaraymış arkadaş. beş eklesene sol yanına onun, afili olsun.
--------- alıntıdır----------
bize yakışmadığını düşündüğüm açıklamalar sonucu ortaya çıkan durum.
--spoiler--
bildiğimiz halı saha maçı. rakip takımın kaptanı ricada bulundu, sen yaz oraya dedi kıramadım gençleri. ama ulusözlükçüler sanmasın ki sahada onları kırmayacağız. diğer sözlüklerle yapılan maçların neticelerine bakıldığında itü sözlük ün belirgin üstünlüğünü göz önüne alırsak bu maçı da rahatça kazanacağımız görülecektir.
kadrolar yakında buraya yazılacak ve fakat henüz saha ve saat belli değil. ama o da yakında belli olur. daha 28 ine çok var lan. son sözüm siz itü sözlük yazarlarına. o gün o sahada (hangi sahada?) tribünü doldurup çılgınca destek vermelisiniz bizlere. en 20 bağyan yazar, kavga ihtimaline karşı da en az 60 (altmış) erkek yazar gelmeli. ama erkekler saklansın bir yere, ürkütmeyin lan kızları.
not: karakter sınırına takılınca "sözlük" sözcüklerini silmek zorunda kaldım. maç üniversiteler arası değil yani. haberiniz olsun.
--spoiler--
çoktandır bu kadar gülmedim ben. üstteki yazı maçı organize eden arkadaşın sözlüğe yazdığı yazı. ilk defa okuyorum. itü sözlüğe bile aylar sonra girdim. iyiki de girmiyormuşum...
beşiktaş mc donalds 'da yakaladım cemaati. gençtürkcell muhabbeti ile indirdik patatesleri, hamburgerleri. o ara birileri geldi yavaş yavaş. sonra fiskos diye bir mekana gidip banttan saipsiz'in programını dinlerken birden itü sözlük yazarı biri geliverdi cemaat ayaklandı filan.
kim diye sordum tabi.
ordan bir itü sözlük yazarı sözlüğün en ağır başlı abisi, sözlüğün en efendisi, sözlüğün en saygılı yazarı geliyor dediler. bende dedim ki;
- ayağa kalkmayalım da saygısızlık olmasın...
olabildiğince kibar, nazik davrandık adamlara hatta kendi yazar arkadaşlarımızdan ayırmadık yani o derece.
neyse.
bu ağır başlı, saygılı abi yukarıdaki spoilerle belirtilmiş olan entrynin sahibidir söylemeden geçmeyeyim.
neyse sahaya girdik ısındık filan, maç başladı. gol, goller sıralanırken, bir pozisyonda saygılı abimiz bir yazar arkadaşımızın ayağına vurdu. yazar arkadaşımız da gayet normal olarak faul dedi. bir itiraz bir çirkeflik ben böyle şey görmedim.
ben şahsımın girdiği pozisyonlardan birinde bir yazar arkadaşın ayağına az bir şey değdim diye topu alıp verdim karşı takıma ama bu ismi geçen saygılı 2 numaramızda böyle numaralar göremedik.
hele maçta bir pozisyon vardı ki, cem yılmaz esprisinden komik yani. ikili mücadele sonucu top aut çizgisini geçti. reconquista nicki yazarımızda korner mi aut mu diye sorunca saygılı 2 numaramız aldı topu kalecimiz lock'a attı. pozisyon o kadar komik ki adama soru soramıyoruz, adam o derece saygılı düşünün.
neyse...
ismi ve bahsi geçen mümtaz insan entry yazmış, hakkımızda atıp tutmuş. gerek yok be arkadaşım böyle şeylere. sen sahada topunu oynayıp biraz da centilmen olsaydın yenerdiniz bizi.. centilmenlik topu karşı kaleye atmakla yapılmaz, centilmenlik arkadaşlığa bok atmamaktır. seni saygılı abi, nazik insan diye tanıtan insanların hatrına yapılmaz en azından.
neyse...
maç hakkında şunu söyleyeyim, istesek 25 atardık şimdilik 12 de yeter size...
itü yazarlarında hazım sorununa neden olmuş maçtır.
--alıntı--
rakip takımın bilmem hangi oyuncusunun ayağını eline vermeye teşebbüs eden bizim takımın cengaver 2 numarasını can- ı gönülden kutladığım müsabaka. en sonda söyleyeceğimi en başta söyledim, bebişim o iki numara benim. muamelen kaldığı yerden devam edecek, bacağına koyduğun o buzlar... ah o buzlar söndüremez ateşini. ne çok özledim o ağlaç hallerini bir bilsen..
bu kadar kahir ekseriyette terane dönünce iki çift laf etmek zaruri oldu. bu yaşa değin oynadığım her maçtan sonra, yensem de yenilsem de artı haneme birşeyler ekleyebildim. ama bugün olanlardasn sonra aklımda kalanlar; 0- 12 yaş eşiği bir taraftar grubu, ağlaklık konusunda ciddi eğitilmiş konu mankenleri ve rakibin sahte nezaketaramis halleri. velev ki din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden kalan açıklarımı, bilahare yapacağımız maçlarda kapatacağım için umut doluyum, eksik olmasınlar.
ve en nihayetinde; zamanla rakiplerin artan selpak ve emzik ihtiyacına yetişemez olduk. niye böyle ?
--alıntı--
bu maçın iptal olması gerekir. uludağsözlük olarak 2 yabancı futbolcu oyuna soktuğumuzu itiraf etmemiz gerekmektedir. lock ve salca aslında kamerun'lu . ***
evvela sahanın halı olmadığını söyleyerek başlamak istiyorum, suni çim ve bildiğiniz futbol sahasıydı, lan eşşeeek kadar, koş koş bitmiyor **, ilk yarı rüzgara karşı oynamamıza rağmen, rakip takıma geçit vermedik, zidane salça'nın 78 km den attığı golle öne geçtik, sonra zaten rakip takım çözüldü, yelkenleri indirdi, ben bu maça yedek soyundum ** ve ilk yarının sonlarına doğru slm asl pls'in yerine oyuna girdim ( ömrümde ilk kez defans oynadım )
baktım rakip takım oyuna küsecek, önüme düşen bir topa vuramamış gibi yapıp, bir nevi kendi kaleme gol attım *, sonra bunlar palazlandı tabii, ders vermek babında, iki kere art arda bir arkadaşa bacak arası yaptım *, hacım lafı uzatmayalım, ben hariç herkes koştu, baktım bizim takım dehşet top oynuyor, ben de izledim a.q, gezindim öyle sağda solda, reconquista bütün topları kesiyor zaten, salca top dağıtıyor, essagan ala gazugu eşşekler gibi koşuyor maşşallah, bydnvr sol kanatta alıp götürüyor, chaotic good ve ayagini organina göre uzat rakip defansın belini kırıyor, dedim ulan ne koşacam da kendimi yoracam, geride kalecimiz panter lock la sohbet ettik, arada bir gidip geldim, her yanım ağrıyor gene de...
yahu bir takıma 14 tane gol atılır mı arkadaş, hiç mi vicdan yok, hiç mi allah korkusu yok sizde?
allahtan rakip takım maç sonunda rövanş istedi de, kendimizi affettirme fırsatı yakaladık...
uludag sozluk futbol takımı'nın itu sözlük futbol takımını deyim yerinde ise sahadan sildigi maçtır.
bizzat mücadelenin canlı izleyicisi, cazgırı ve çetele tutucusu olarak durum böyle idi.
soguk bir gündü ve iki takım sıcak bir kafede çay içerek güne başladılar. maç centilmenlik sloganları ile başladı ve bir kaç kucuk pürüz dışında aynı tempoda devam etti. kocaman ve soguk bir sahada oynanan maç uludag sözlük futbol takımımızın 12-3 lük galibiyeti ile sona erdi.
hemen hemen tartışmasız tüm oyuncularımızın hatasız oynadıgı bir mücadele idi. özellikle bu sebepten dolayı tüm arkadaşlarımızı kutlarım.
maçın başından sonuna kadar defanstaki inanılmaz mücadelesinden dolayı reconquista tartışmasız herkesin favori adamıydı. bunun dışında gol yollarındaki bitiriciliği ve sürati ile itü sözlük'ün üzerine vicdan azabı çöken ayagini organına göre uzat 'ı da kutluyorum.
- salça 'nın uzak köşeye bıraktıgı plase vuruş ile 1-0.
- defanstan uzaklaştırılamayan topu jack sparrow * tamamladı * 1-1
- 2-1
- 3-1
- 3-2 ilk yarı skoru
- 4-2
- 5-2
- 6-2
- 7-2 burada "melih gökçek itü'ye sayaç alsana diye bagirildi."
- 7-3
- 8-3
- 9-3
- 10-3
- 11-3 datdiri dat dat datdiri dat dat ...
- 12-3 "bi düzine yavrum bi düzine bi düzine" *
..... ve skor çok rahat bir oyundan sonra 12-3'e geldi. özellikle birbiri ile ilk defa top oynayan bir ekip için gerçekten tatmin edici bir skor.
şaka bir yana başta itu sözlük'ten arkadaşlar olmak üzere o soğukta çok güzel mücadele ettikleri için tüm arkadaşları kutluyorum. bir itü'lü arkadaşın da dedigi gibi.
maca gelirsek, ikisi bireysel hatalardan 3 gol yedik. ilk yari skorunun 3-2 olmasi, her ne kadar cekismeli bir mac oldugu izlenimi verse de, ikinci yari skoru 9-1 macin gidisatinin asil gostergesidir.
kalede dakika basi defans bloguna sevgilerini ileten lock*, gidip gidip geri gelmeyen yavsak sol bek essagan al gazugu, cemkirmelerimi sineye ceken, futbolu kafada cozmus saipsiz, kendisini steven gerrard'a mi, yoksa zinedine zidane'a mi benzetsem diye dusundugum, sonra hakkini verememekten korkup vazgectigim salca, artizlikten baska bir amaci olmayan, tribune oynayan, maca kari kiz ayagina gelen fakat olusan tablo sonucunda devreleri yakip, gol sevinci ayagina soyunmaya kalkan bydnvr, kumasi saglam topcu, arapasi ustadi chaotic good, gol kralimiz, harry potter'imiz, itusozluk defansini haciyatmaz misali bir o yana bir bu yana yatirip yatirip kaldiran ayagini organina gore uzat ve bu macin oynanmasinin yegane sebebi, yirminci dakikadan sonra takimin mentoru olmaya karar veren slm asl pls, yagmur, kar, soguk, ruzgar demeden sonunda kadar mucadele etmisler ve uludag sozluk'u en iyi sekilde temsil etmislerdir.
kaotik guud yaptığı estetik hareketlerle lincoln tarzı bir terbiyesizleşmenin temelelrini atarken, eşşağan ala gazuğu alamet-i farikasının hakkını verircesine defanstan kimseyi geçirmedi. helal olsun. lakin, sevgilisinden 2 yıl önce ayrılmış olan fatal'ın kale direğini yalamasına anlam veremedim.. ilk yarıyı böyle bitirdi adam. yazık la.
