27 sayısını sevdiğim için mi bilmem, kendimi şairane şeyler yaşamaya layık gördüğüm yaştı hep. halbuki ne ilgisi varsa yaşla bunların. işte hep şiir her şey. şunun şurasında bir şey de kalmadı. şairane bi hayat yaşamak şairlere kalacak gibi duruyor ama dur bakalım.
Curt Kobain'in Amy Winehouse'un ve daha birçok efsanenin öldüğü yaş.
Geçen gün gördüğüm haberde Asyalı bir popstar da intihar etmiş. 27 yaşındaymış. Tesadüfler dışında Afrika' da görülen toplu gülme krizine benzer bir durum var ortada.
şimdi kaşarlandığım iş için ne hevesli ve heyecanlıydım o yaşlarda iken. dünyayı falan gezip maceralarımı blog yapacaktım. uzaklarda falan yaşayacaktım, gerçi yine uzaktayım ama hayal ettiğim gibi bir macera olmadı. sadece daha da eskidiğimi hatırlatıyor bana hepsi bu.
27 yaş sendromu yavaş yavaş pençesine alıyor insanı. Daimi bir sorgulama hali. Ben ne yapıyorum, amacım ne, ne istiyorum, gelecekten beklentilerim neler... Cidden abartıldığı kadar varmış. insan kendini sonsuz boşlukta hissediyor. Hoşgeldin godot.
bekarım, sevgilim yok, aradığım insanı bulma ümidimin kalmaması yanında görücü usulüyle başım dertte, sevmediğim bi şehirde, nefret ettiğim bi işyerinde, sevmediğim bi işi yapıyorum, sevdiklerimden uzakta yaşıyorum, borçlarımı bitiremiyorum, babam 27 yaşındayken vefat etmiş.
Pragmatizmin ve konformizmin erkekte dibe vurduğu yaştır. Bu yaşta askere gitsende terk edilsende bi yolunu bulur sıtkın sıyrılmadan Çıkarsın işin iÇinden. Ya büyük patlarsın ya büyük elinde parlar o ayrı.
orada burada birkaç 27 yaş şiirine denk geldim. hah işte bu demelik çıkmadı. bir kaç yıl sonra bir daha kontrol edeceğim muhtemelen. genç şairlerimize duyrulur. yaşlı da olabilirsiniz.
içinde bulunduğum yaş grubu. Sanki gençlikten biraz kopuyor insan. Hiçbir şey için geç bir yaş olduğunu düşünmüyorum. 26-38 yaş grubunun insan yaşamının en verimli çağları olduğu düşüncesindeyim. Akranlarıma saygı, hürmet ve şükranlarımı sunuyorum. Pampalar biz ne nesildik be. Tsubasa, şirinler, tom ve jerry, he man, hayalet avcıları izleyerek büyüdük. Canlı yayına bağlanıp hugonun da amına koyayım seninde amına koyayım diye tolga abiye atarlanan nesildik. Hey yavrum hey.
Kimlik dediğimiz kağıt parçasına göre buradayım.
dünyayı kurtarma hevesimden çoktan vazgeçtim.
ölümse beni korkutuyor.
geride bıraktığım bir sürü insan var.
zorluk dediklerime ise gülüp geçiyorum.
evlilik konusunda fikrim oturmadı.
evlenip duran arkadaşlarım var aynı zamanda boşanan.
ne çok para için çalışmak istiyorum nede muhannete muhtaç olmak.
dönemeç filan olduğunu da düşünmüyorum lakin daha bitmedi belki biraz ilerdedir.