Evde niye mahkum olayım ki siz evlenince lvl mı atılıyorsunuz?. Kafaya bak. Aksine daha mutlu olacağıma her şey üstüne bahse girerim. ileride de sırf gıcıklık olsun diye bekarlığımla övüneceğim.
boşanma, eğitim, iş gibi nedenlerle aile dağılmışsa ve ekonomik durum çok iyi değilse normal sayılır. bu durumdaki bir insanın 60 küsür yaşındaki annesini vb. evde tek başına bırakıp ayrı eve çıkması hem israf hem de vicdansızlık demektir.
9 yıl ile kurtardığım sorunsaldır. illa aşağı doğru olmasına gerek yok yukarısı olduk bizde işte *
fazla hollywood filmi izleyince işte bünyede bazı enteresan şeyler beliriyor. misal bizim gençler kendilerini ölümsüz zannedip trafikte falan türlü atraksiyonlara giriyorlar. filmlerde insanlar ölmüyor bir türlü ya bu kamillerde öyle olacak zannediyor sonra haberlerde izliyoruz.. ikili ilişkilerde de aynı terane.. bu aile ile yaşama mevzusunda da aynısı orada görüyorlar 20 yaşına falan gelince ayrı eve geçiyor çocuklar bunlarda hevesleniyor "bende yapmalıyım mutlaka" diye. bir kısmı yapıyor başarılı oluyor. ama çok az bir kısmı bu. kalanlar ya sefil oluyor ya başlarına gelmeyen kalmıyor..
evlenmeden evden ayrılma olmaz bizde. burası amerika falan değil masraflar ağırdır her şeyden önce. ev geçindirenler anlar ne demek istediğimi. baba parası ile artistlik yapılmaz yapacaksan kendi yağın ile kavrularak yap ki bir şeye benzesin..
15 yaşından beri genel olarak aile ile yaşamayan bir olarak, 26 yaşındaki birini ağır depresyona sokabileceğini düşündüğüm durum.
mecbur kalınmadıkça yapılmamasını tavsiye ederim. o yaş devamlı ailenin yanında kalmak için fazla bir yaş. tabii bazıları ailesine gereğinden çok düşkündür ya da tek başına ayaklarının üstünde duramıyordur, onu bilemem.
edit: işbu entry daha çok sözlükteki erkek kardeşlerimiz için söylenmiş olup kadınlar için yaş skalası değiştirilebilir.
edit 2: ne komik yazarlar var lan. ne holywood'u. eğitimim dolayısıyla aileden ayrıldım. sonrasında da iş sahibi oldum işte. ne babası ne parası aq.
kovmazlarsa bir sene sonraki halim. Ayrıca büyütülecek bir hal olmadığı gibi küçültülecek bir hal de değildir. Zamana ve mekana göre değerlendirilmelidir.
26 yaşında olup bir işiniz yok ise kaçınılmaz bir durumdur. gerçi okul askerlik falan derken, anca evimize geri dönebildik ama, siz yine de fazla büyütmeyin gençler 26 yaşını, çabucak geliverir yirmilere adım attıktan sonra.
bir de üniversiteyi dışarıda okuyup gelince iyice bir tuhaf oluyor. ilk başlarda misafir gibi, sonra işler kopuyor, sonra yeniden düzeliyor. yemekler, lekesi çıkmış çamaşırlar filan... gitme günü yaklaştıkça üzülüyor insan.
aslında tek iyi yönünün kira elektrik vesaire olduğu düşünülen ama aslında hiç öyle olmayan hadisedir.
evet kirayı sen ödemez elektriği suyu umurunda değildir lakin ay başında tıkır tıkır sayarsınız maaşın minimum %20'sini. bir şey değiştirmez hemen hemen.
yani kimisinin kalma nedeni maddidir
kimisi rahatına düşkündür
kimisinin ailesi gitmesine izin vermez.
ama kimi zaman yaşamak zorunda olursun.
aile bireyleriyle aranda 40 yıldan fazla fark olabilir mesela, hasta ve bakıma ihtiyaçları olabilir. onca yıl sana bakmış, üniversite de kendi boğazlarından kesip senin sigara paranı göndermiş olabilirler mesela. kendini borçlu hissedebilirsin mesela... bir kaç gün evden uzaklaşınca bu sebeplerden ötürü kendini bir pislikmiş gibi hissedebilirsin. işte bu yüzden yaşarsın. yaşamalısın. yaşamazsan adam değilsin.
zorunluluklar biter, iş bulunur çalışmaya başlanır evden işe işten eve gidilir gelinir. kiradır, ütüdür, yemektir uğraşmayan insandır, "evlen ulan!" baskılarına "yeaa evdeki rahatı bozar mıyım" haklı tepkisini verir. "olum işyerine yakın ev tutalım hem öğrencilikteki gibi yaşar takılırız" akıl çelmelerine kanmaz, yemektir bilmemnedir gibi olayları tehlikeye atmaz, boşuna kira mira masrafa girmez böyle de akıllı, iktisatlı insandır. hatta günde ikibuçuk saat servis çilesine bile katlanır, sabırlıdır. alkol alınıp geç gelinen gecelerde anahtarla girip görünmeden uyunursa problem çıkmaz, yuvarlanır gidilir böyle. bi de bi daha söyliyim,
hiç aileden ayrılmamış ve ayrılmış olarak 2 şekilde değerlendirmek gerekir. Dışarı şehirlerde okumuş 4 seneden daha fazla kendi yaşamını kendi sürdürmüş ve tüm özgürlüğüyle sadece kendisinden sorumlu bireyin düştüğü durum daha vahimdir. Çünkü bir an kısıtlandığınızı hissedersiniz. Hayatınız sadece sizin iken aile bir daha karışmak zorunda kalır. Erkek için daha zordur bayanlar bu duruma ailenin durumuna göre daha kolay ısınır. Yalnız erkek kişisi hele ki gezip tozmayı ve arkadaşlarıyla olmayı seviyorsa, burayı otel gibi kullanma tarzı konuşmaları belli bir yaştan sonra kaldıramayabilir. Aileden hiç ayrılmamış bireye gelince onlar için biraz daha atlatılması kolay bir travmadır. Çünkü bu duruma alışmışlardır. Tek dertleri evlenmeyecek misin? tarzı anne veya akraba sorularıdır.
şahsım adına iki yıl sonra vuku bulacak hadisedir. olmuyor bir vakit sonra gerçekten, hele de ortak bütçeniz varsa ızdıraptır, hele de siz (şahsım adına ben) şerefsizin teki aileniz de muhafazakar bir aileyse yaşattığınız her halt için bonus niyetine vicdan azabı da yanında gelir. adaletine nitelikli cinsel istismarda bulunayım dünya.
tam bir ana kuzusudur tek başına yaşayamaz yemetir bulaşıktır temizliktir bu işler ona göre değildir. bir kısmeti bulunup evlendirilir otuzuna gelince.