bugün
- kızların tipe bakmadığı gerçeği19
- sözlük kızlarının saç rengi9
- icardi190522
- düşün ki o bunu okuyor8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz40
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- bir kadın nasıl tavlanır12
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- anın görüntüsü11
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- en yaşlı özelliğiniz18
- hemşire kızlar nasıl oluyor24
- insana kendini kötü hissettiren şeyler9
- iğrenç bir his tarif et38
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir15
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek18
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- insanlar melek mi şeytan mı8
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- fake hesabım için nick önerileri9
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- ahirette sorulacak ilk soru8
(bkz: fatih terimden rüştü reçbere mektup)
yukarıdaki başlıkta rüştünün, fatih terimin kebapçı baskını hakkında yazdığı yazıya karşılık, fatih terimin kendisine yazdığı mektubu entryde göstermiştik.
şimdi tabi rüştü cevap hakkını bugün köşe yazısında kullanmış;
hocam...
“sevgili rüştü” diye başlayan ve baştan sona hakaret içeren hatta yer yer tehdit dolu dünkü mektubunuzu okudum. ve cevap hakkına duyduğum saygıdan dolayı da noktasına, virgülüne dokunmadan yayınladım.
önce ne yazdığımı, neden yazdığımı size ve okurlarımıza bir kez daha hatırlatayım. sizin “alaçatı baskınınızı” yazdım.
hani şu yüzevler kebapçısı’nda damatlarınız ile birlikte karıştığınız kavgayı. başka bir deyişle “alaçatı baskınınızı” bunun türkiye futbol direktörü sıfatı taşıyan birine yakışmadığını söyledim. istifa etmeniz gerektiğini açık açık yazdım. “eğer siz istifa etmiyorsanız, görevden alınmalısınız” dedim. bunları dile getirirken de, size hakaret etmedim. yıllarını futbola vermiş biri olarak düşüncelerimi kağıda döktüm.
bakın o yazıda ne dedim:
- bu ülkede çocuklar var.
- bu ülkede gençler var.
- bu ülkede sporu gerçek anlamıyla seven insanlar var.
işte bu sebeplerledir ki, belli konumlara ulaşmış insanların sadece kendilerine ve ailelerine değil, topluma da sorumlulukları var.
eğer o insanlar, bu sorumlulukların altında eziliyor ya da güç zehirlenmesi yaşıyorsa, bu kez gerekli merciler görevlerini yapmak zorundadır.
iyi şeylerin ödüllendirilmesi gibi, yapılan yanlışların da bir karşılığı olmalı.”
haksız mıyım...
baştan sona hakaret, hatta yer yer tehdit dolu mektubunuzda bunların hiç birine yanıt vermediniz.
bu ülkede milyonlarca insan bu baskından sonra sizin istifa etmeniz gerektiğini söyledi.
ben de istifa etmeniz gerektiğini yazdım.
siz “istifa etmeli” diyen herkese hakaret mi edersiniz?
mektubunuzu bir kez daha okuyun.
türkiye futbol direktörü olarak bu kelimeleri kendinize yakıştırıyor musunuz?
ben size değil ama türkiye’nin futbol direktörüne yakıştıramıyorum.
sadece üzülüyorum.
iftira atma, kanıtla
mektubunuz sadece hakaret ve tehdit içermiyor.
aynı zamanda bir iddia da bulunuyor ve en hafif tabiriyle iftira atıyorsunuz.
bu yazıları benim kaleme almadığımı iddia ediyorsunuz.
o zaman bu iddianızı kanıtlamak zorundasınız.
sadece hakaret değil, iftira da yakışmıyor o makama.
umarım farkına varırsınız.
minnettarlığım sadece halkımıza
sizi futbol oynadığım dönemden bu yana iyi tanıyorum.
hep en doğru sizsiniz..
en haklı olan da.
her şeyi bilen de..
sözünüzün üstüne söz söylenmez.
bizi de bizden iyi bilirsiniz (!)
ben yıllarımı türk futboluna verdim. kendimi anlatmaya ihtiyaç hissetmiyorum. çok kıymetli ve bilinçli türk insanı herkesi gerektiği yere zaten bu zamana dek koymuştur.
ve bundan böyle de koymaya devam edecektir.
benim minnettarlığım her zaman onlaradır.
“gecenin hükmü sabaha kadardır.”
bu en sevdiğim sözlerden biridir. "
yukarıdaki başlıkta rüştünün, fatih terimin kebapçı baskını hakkında yazdığı yazıya karşılık, fatih terimin kendisine yazdığı mektubu entryde göstermiştik.
şimdi tabi rüştü cevap hakkını bugün köşe yazısında kullanmış;
hocam...
“sevgili rüştü” diye başlayan ve baştan sona hakaret içeren hatta yer yer tehdit dolu dünkü mektubunuzu okudum. ve cevap hakkına duyduğum saygıdan dolayı da noktasına, virgülüne dokunmadan yayınladım.
önce ne yazdığımı, neden yazdığımı size ve okurlarımıza bir kez daha hatırlatayım. sizin “alaçatı baskınınızı” yazdım.
hani şu yüzevler kebapçısı’nda damatlarınız ile birlikte karıştığınız kavgayı. başka bir deyişle “alaçatı baskınınızı” bunun türkiye futbol direktörü sıfatı taşıyan birine yakışmadığını söyledim. istifa etmeniz gerektiğini açık açık yazdım. “eğer siz istifa etmiyorsanız, görevden alınmalısınız” dedim. bunları dile getirirken de, size hakaret etmedim. yıllarını futbola vermiş biri olarak düşüncelerimi kağıda döktüm.
bakın o yazıda ne dedim:
- bu ülkede çocuklar var.
- bu ülkede gençler var.
- bu ülkede sporu gerçek anlamıyla seven insanlar var.
işte bu sebeplerledir ki, belli konumlara ulaşmış insanların sadece kendilerine ve ailelerine değil, topluma da sorumlulukları var.
eğer o insanlar, bu sorumlulukların altında eziliyor ya da güç zehirlenmesi yaşıyorsa, bu kez gerekli merciler görevlerini yapmak zorundadır.
iyi şeylerin ödüllendirilmesi gibi, yapılan yanlışların da bir karşılığı olmalı.”
haksız mıyım...
baştan sona hakaret, hatta yer yer tehdit dolu mektubunuzda bunların hiç birine yanıt vermediniz.
bu ülkede milyonlarca insan bu baskından sonra sizin istifa etmeniz gerektiğini söyledi.
ben de istifa etmeniz gerektiğini yazdım.
siz “istifa etmeli” diyen herkese hakaret mi edersiniz?
mektubunuzu bir kez daha okuyun.
türkiye futbol direktörü olarak bu kelimeleri kendinize yakıştırıyor musunuz?
ben size değil ama türkiye’nin futbol direktörüne yakıştıramıyorum.
sadece üzülüyorum.
iftira atma, kanıtla
mektubunuz sadece hakaret ve tehdit içermiyor.
aynı zamanda bir iddia da bulunuyor ve en hafif tabiriyle iftira atıyorsunuz.
bu yazıları benim kaleme almadığımı iddia ediyorsunuz.
o zaman bu iddianızı kanıtlamak zorundasınız.
sadece hakaret değil, iftira da yakışmıyor o makama.
umarım farkına varırsınız.
minnettarlığım sadece halkımıza
sizi futbol oynadığım dönemden bu yana iyi tanıyorum.
hep en doğru sizsiniz..
en haklı olan da.
her şeyi bilen de..
sözünüzün üstüne söz söylenmez.
bizi de bizden iyi bilirsiniz (!)
ben yıllarımı türk futboluna verdim. kendimi anlatmaya ihtiyaç hissetmiyorum. çok kıymetli ve bilinçli türk insanı herkesi gerektiği yere zaten bu zamana dek koymuştur.
ve bundan böyle de koymaya devam edecektir.
benim minnettarlığım her zaman onlaradır.
“gecenin hükmü sabaha kadardır.”
bu en sevdiğim sözlerden biridir. "
Keşke köşe yazısına gösterilen ilgi, başlık yazarkende devam etseymiş...
sağlam geçirmiş. helal olsun valla. bu pislik herife birilerinin bir şeyler söylemesi gerekiyordu zaten. o cengaver kömür gözlü rüştü olmuş.
güncel Önemli Başlıklar