ihanet sürecinde rahat rahat at koşturup silah yığan teröristlerin, asfalt altına döşedikleri mayını askeri aracın geçişi esnasında patlatması üzerine 3 kahraman askerimizin şehit olmasıdır.
Dendiği gibi hüsnü çoban veya dizilerin bu haftaki reyting sonuçları veya bir çift meme kadar rağbet görmeyip, diğerlerinde olduğu gibi haberlerde kısa bir yer kaplayıp, başımız sağolsun denilerek unutulmaya yüz tutacak hadisedir.
Ne yazsam gerçekten bilemiyorum. Bir yanım volkan gibi, delirmiş vaziyette, bir yanım üzüntü içinde asker türküleri mırıldanıyor.
Şehit ettiğiniz insanların kanlarında, ailelerinin gözyaşlarında boğulacaksınız!
Yazık.
Gerçekten yüreğim yanıyor.
Keske farkında olabilse çoğu vatandaş durumun ne kadar kotuye gittiğini fark edebilse.
Arkadaşlar sizler evlerinizde rahat uyayabilin diye insanlar orada sehit oluyor.
Şehit olmak!
Anlatayım birazcık. Aç susuz uykusuz yatacak yeri bile yok orada görev yapan insanların. Haince kurulmuş tuzaklarla son nefeslerini veriyorlar. Sizler "sehit" diye gecistirirken orada günlerdir aylardır hatta yıllardır aynı acılar kat kat artarak..
Yaralananlar var. Bizzat tanıdıklarım var. Bundan sonraki hayatlarında bir daha ayağa kalkamayacak, bir daha yemek yiyemeyecek, bir daha göremeyecek, dokunamayacak, sevisemeyecek, çocuk sahibi asla olamayacak tanıdıklarım var.
Bir kişi ölmüyor.
Bir kişi yaralanamıyor.
Olan tüm aileye sevdiklerine çalıştığı kuruma yaşadığı ülkeye oluyor aslında.
Bundan sonraki tüm cumlelerim lanet olası siyasete girecek susuyorum.
Yapılacak eylem ve hareketler sivil vatandaş için belli. Cumhuriyet rejimiyle yönetiliyordu çünkü. Herşey elimizde.
Birazcık vicdan.
Birazcık sağduyu.
Şehit ve gazilerımızın hakkını helal etmesi için lütfen biraz sağduyu..