--bol küfür içerir--
3 sene okulun zulüm gibi geçeceğinin kanıtıdır. bi 5 sene daha erken doğmadığıma çok kızıyorum bazen. okul bitmiş olsaydı tası tarağı toplar çoktan siktirolur giderdim bu memleketten. canım ülkemin anası sikildi be. şu amına koduğumunun interneti vardı bi elimde, onu da alacaklar şimdi elimden ha? bi paket seçecekmişim, ordan devam edecekmişim internet kullanmaya. peki paket kriterleri ne? eli sikinde gezen 3-5 orospu çocuğu neyi dilerse o. porno ararsan "haşa izlenir mi öyle şeyler.", siyasi birşeyler ararsan "çocukların kafasını bulandırıyorlar.", bi kitap araştırayım, e-book'unu bulayım desem "o kitap var ya boydan aşşaa zararlı.". hay sizin badem bıyığınızı sikeyim be. size ne benim internetimden. benim hakkımı kısıtlama "hakkını" kim veriyo size?
--bol küfür içerir--
internetimizin sonunda çocuklarımıza uygun(!) tertemiz(!) bir yer olmasıdır. aferim akepeye. ayakta alkışlıyoruz.
akıllara hemen george orwell'in bin dokuz yüz seksen dört romanını getiren olay. şöyle efendim romanda düşünce polisi farklı ve özgür düşünceyi engellemek için elinden gelen her şeyi yapıyordu yeni dil üretip insanların istedikleri dışında düşünmesini engellemek dahil. bunlarda bizim en özgür bilgiye erişim kaynağımızı elimizden alıp bilgi alışverişimizi kesmeye çalışıyorlar. internet bizim tek umudumuz tek dürüst bilgi kaynağımızdır gazete ya da kitaplar artık bağımsız değil görüyorsunuz basılmadan toplanan kitaplar gözaltına alınan gazetecilerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. günümüzde devrimlerin sanal ortam örgütlenip gerçekleşeceğini anlayan faşist devletin korunma mekanizmasıdır. bu haberi okuyana kadar hiç bu kadar ülkeyi terk etmeyi ciddi ciddi düşünmemiştim düşünmemin bile engellendiği bir ülke atamın kurduğu cumhuriyetimiz olamaz.
halk bilinçlenmedikçe fark etmez, öte yandan küçük kızlara ve enses ilişkiye küçük çapta mani olabilir.
da paşam hikaye olmamiş sanki? "+18 hikaye" "erotik hikaye", "gerçek seks hikayeleri", neyse son bir girip hikayeleri word'e atayim ilerde para edebilir.
ülkeyi bu hale getiren eğitim sistemini ve bu sistemin sonucu olan hastalıklı zihniyeti değiştirmeye çalışmak yerine interneti sansürlemek çok büyük bir zeka örneği. kutluyorum sizi.
unutmayın ki, yeni nesiller; yeni teknolojik gelişmelere sizden çok daha kısa sürede adapte olmakla kalmayıp teknolojiyi kendi istekleri doğrultusunda yönlendirme becerisine de sahipler. sizler, mahalledeki arkadaşlarınızla çelik-çomak ve misket oynayarak büyüdünüz. buna mukabil onlar, okuma-yazmayı dahi öğrenmeden, evlerindeki bilgisayar ekranlarına tetris küpleri yerleştiriyorlardı.
üstelik, youtube'a koyduğunuz filtrede ne derece başarılı olabildiniz ki bu kez başarabileceğinizi düşünmektesiniz? yapmayın! sizlere yakışan ağırlıkta davranın ki değer verilsin. kendinizi gülünç durumlara düşürmeyin!
1876kanun-i esasi'de basın ve sansür hakkında bir madde vardır:
"Matbuat*, kanun dairesinde serbesttir."
anlaşılacağı üzere basın denetlenmekte ve denetleme sınırları içerisinde serbesttir bu dönemde.
2011 BTK*-internetin Güvenli Kullanımına ilişkin Usul ve Esaslar`:
aradan geçen 125 yıla rağmen bu konuda hiçbir ilerleme kaydedemediğimizi hatta dönemin gelişmelerine göre geriye bile gittiğimiz kanıtlar nitelikte. 22 ağustosta yeni bir sansür dalgası ve baskı unsuruyla karşılaşacağız. ve kanımca bunlar daha iyi günlerimiz.
internetin kendisine değil, alan adlarına yönelik bir uygulamadır, seçime yakın bir zamanda, malum çevreler bazı şeyleri olduğundan farklı anlatıp birilerini kışkırtmaktalar, güya ak parti özgürlüğünüzü kısıtlıyor aman oy vermeyin telaşındalar, chp gençlik kolları ve tgb.liler kendilerince güzel kara propaganda yapıyorlar ama beyhude çabalar bunlar, daha az önce habertürkte izledim, ak partinin oy oranı %48,5 gözüküyor, kapak niteliğinde.
not: akpli değilim, ama oyunu ak partiye vereceğim. bu memlekette kısıtlama nedir, yasak nedir diye merak ediyorsanız, ergen beyinleri inönü dönemini, hatta 28 şubat dönemini incelemelerini tavsiye ediyorum, dünün cuntacıları bugün özgürlük havarisi kesilmiş, hani derler ya dinime söven bari müslüman olsa.
ülkemizde ilk akla gelen her ne kadar porno siteler olsa da, benim düşüncelerime kim karar verip filtre koyacak. tamam hadi porno tüh kaka diyelim ( kendi kasetlerindeki görüntüler en azından öyle) lakin benim siyasi, dini, etnik düşüncelerime uygun olan sitelere girip girmeme kararını onlara devrettiğimi hatırlamıyorum.
nedense aklima yurt disinda yasayan iran'li arkadaslarimi, sah rejimine karsi sürdürdükleri "yesil" mücadeyi, ülkelerindeki internete konulmus ambargoyu, bu nedenle arkadaslariyla nasil iletisim kurabildiklerini, gerek ülke icinde gerekse dünyada ne olup bittigini ancak mail yoluyla arkadaslarina ulastirabildikleri gercegini getiren haber basligidir.
bu ülkede yasamaktan sogutuyorlar insani yavas yavas..
Hangi hakla benim ne arayacağıma ne bakacağıma karar verebiliyorlar bu hakkı hangi cürretle kendilerinde buluyorlar? ister anasını düdükleyen evlat videosu ararım isterse liseliye tecavüz eden beygir pornosu ararım sen kimsin lan?