aynı zamanda bir basketbol oyunudur, iki kişiyle oynananı en zevklidir fakat ikiden fazla kişiyle de oynanabilmektedir.
kişiler arasında seçim yapılır. ne bileyim, istersen taş kağıt makas oyna, istersen kura çek, istersen pitipitiyle belirle. ilk şutu atacak kişi belirlenir. serbest atış çizgisine gelen bünye, atışını yapar. iki kişi oynadığını farz ediyorum. atışını soktu mu? 1-0 öne geçer, aynı yerden ikinci kez atar. ikinciyi kaçırdı. top çembere çarpıp üçlük çizgisine doğru ilerlemekte. ikinci arkadaş, topu nerede tutabilirse; atışı oradan yapıyor. sen diyelim ki tam dışarı çıkacakken aldın topu, orada topu alıp bir yerleşiyorsun; sonra da sallıyorsun. öyle dokunuş şartı falan yok, esnek oyun, sadece yakaladığın yerden atmak esasına dayanıyor. atış becerisinin yanında strateji planlama yeteneği de gerektirmekte. kabak gibi her topu pota altına bırakırsanız çemçüğünüze atlarlar. topun dışarı çıkması durumunda, diğer kişi tekrar çizgiye gelir ve atış yapar. 21 sayısına ilk ulaşan kazanır. şut becerisini çok geliştirir. bir yerden sonra oyunun 31, 41 gibi versiyonlarına geçilebilir.
biz başladığımızda 21 oynardık, bir saat falan sürerdi. şimdi 21 sayısına ulaşmak 10 dakika almadığı için, 31, 41, 51 falan yapıyoruz. pek de zevkli oluyor. bugün arkadaşı 33-31 yendim mesela, heheyt.
bir de belirtmekte fayda var ki, 20-20 olması durumunda oyun 22'ye uzuyor. yani kazanabilmek için iki fark şart.
Çığlık
Masal
Oyun
Astrotanrı
Don Kişot
Bir Şovalye Var içinde
Özgürlük Sırtından Vurulmuş
Öyle Boşki Hayat
Tamam Böyle Kalsın
Vicdani Redd
Seni Buldum
Aşk Bu Kadar Zor Mu
Ner Neyse
Aşktı Bu
Sevsen De Sevmesen De
Yaşandım Daha Çok
Küçük Bir Çoçukken
Modern Adımlarla
Plastik Çiçekler ve Böcek
Dekadans
Sukut
blackjack'te 21 yapmak blackjack yapmak demek değildir. ilk elde ulaşılan 21, blackjack tir, paranın 1.5 katını alırsınız. fakat ekstradan kart alınarak ulaşılan 21 sayısı sadece 21 dir yatırdığınız kadarını alırsınız. blackjack in tadı ayrıdır.
redd'in uzun zamandır beklenen yeni albümü.
sony müzik etiketi ile piyasada.
"bu albüm, dünyaya tutunmaya çalışan, onu değiştirmeye çabalayan ve bu yolculukta kendine bir yön bulmuş herkesin adına söz almış bir karakterin, 21'in hikayesi..."
uzun zamandır beklenen redd albümü.. henüz dinlemem fırsatını yakalayamamış olsam da birbirinden nefis şarkılar barındırdığı düşüncesindeyim.. dinleyip bakacağız..
zaman zaman klavyeler, gitarlar özlenenin izini taşıyor ancak tam bir konsept albüm olamamış. belki bir ömür baştan sona yaşamı anlatılan 21 karakterinin zaman değiştikçe değişmesi sonucu farkı tınılı şarkılar ortaya çıkarttılar ancak 21' in keskin bir karaktere sahip olmayan bir arkadaş olduğunu söyleyebiliriz-hepimiz gibi- aynı şekilde 21 albümü de aynı karaktersizliği taşıyor.
bir de efendim bu vicdani redd' in pink floyd' un vakti zamanında beğenmeyip de albümlerine almadıkları ve yakmak için bir kenara attıkları bir şarkı olduğunu düşünüyorum. redd grubu üyelerinden bir arkadas da sıradan bir günde sıradan bir yerde bu eski kayıdı bulmuş ve a ne güzelmiş diyerek albüme eklemeyi düşünmüş olmalı. yoksa böyle bir şaheserle her neyse' yi aynı cd içine koymazlardı. vicdani redd' in ne kadar değerli olduğunu ben mi söylemeliyim yahu onlara...
redd'in en iyi albümü olmuş çıkmıştır.hikayesi,konsepti;şarkı sözleri ve müzikleriyle sağlam bir albümdür.türk rock müziğinde bir şeylerin değişeceğinin muştusudur.albümü alalı 8 saat oldu hala dinliyorum dinliyorum bıkmıyorum,şarkı seçmiyorum dinliyorum *
redd'in konsept albümü. böyle bir tanımla gireyim. 21 karakterinin hikayesini anlatıyor.
albümle bütünleştiğiniz zaman, şarkıları her dinlediğinizde zihninizde 21 karakterinin hayatı beliriyor. bence türk müzik piyasası için çok çok ilerde bir şey.
şarkıların hepsi birbiriyle paralel. bir hikaye. şarkılar tek tek çok güzel. ama konsept olarak dinlediğinizde benimsediğizde kendinizi hikayenin içinde buluyorsunuz ve yaşıyorsunuz.
artık yaşlanmış bir karakter görüyorum burda. "sonra da dans edelim, modern adımlarla..." gözümün önüne gelen şey ise çok acaip. yaşlı ama birbirlerini hala seven bir çift. beyaz saçlılar, ve vals yapıyorlar...
bu gruba ne kadar teşekkür etsem azdır. herkesin şarkılarda ki düşüncesi farklıdır. bütün şarkıları yazmak isterdim buraya lakin gücüm yetmez. saçma sapan sözler yok. bir hikaye oluşturulmuş, şarkılarla çok iyi işlenmiş... ama saçma bir hikaye değil, hepimizin günlük hayatımızda yaşadığı şeyler...
uluslararası standartlarda değerlendirilebilecek muhteşem bir albüm. öyle ki redd isimli bu grubun icra ettiği müziği dinlerken, u2 ya da coldplay dinliyormuşsunuz tadı alabilmeniz çok olası. şarkılarının içindeki enfes gitar rifleri ile tüyleri diken diken eden bu elemanları ayakta alkışlıyorum.