tanrı'nın, var olup olmadığı üzerine tartışma yapan insandır. evet malesef çok gelişmiş (!) bilim, bu konu da geri kalmış bulunmakta. henüz var olduğunu ya da var olmadığını ıspatlayamadı. tanrının varlığına inanan büyük çoğunluk, malesef tanrı'nın emirlerine uymadığı için, yanlış yollara sapmakta ve tanrı'nın kulları için yolladığı dinleri, kötüye kullanarak ''kafalarda'' soru işareti yaratmakta. bu konu yüz yıllardır tartışılıyor ve tartışılmaya devam edecektir fakat! türk halkının böyle bir şeyle kafasını yormaması gerekir. tanrı var diyen insan ve onun emirlerine uyan insan, zaten iyi bir bireydir. herkese saygılı, dürüst, hiç bir şeyde aşırıya kaçmayan insandır. ya inanmayan ? inanmayanların hepsi kötü değildir. aralarında çok iyi insanlar mevcuttur. ama dediğim gibi, senin bugün ülkenin gelişememesi konusunda, malesef tanrı'nın bir suçu yok. sen onun var olup, olmadığının peşinde koşmayı bırakta, fikir üret, icraat üret ülkene bir katkı sağla.
eğer sen fikir üretip, teknolojide ve bilim de ilerlemeye çalışırsan, belki bir gün var olup olmadığını tartışmak yerine, kanıtlamaya yönelirsin. tanrı'nın var olup olmadığı, dünyanın sonunun bir boka doğru gittiği gerçeğini değiştirmiyor malesef. eğer varsa ve sen yok diye orada burada ötüyorsan, dünyanın boka gitmesi sürecini hızlandırıyorsun. ha diyelim yok? (tövbe haşa) ee değiştir kardeşim o zaman şu düzenide görelim. bütün dünya silahlanmayı bıraksın, herkes dost içinde yaşamaya başlasın. günümüzde din savaşları eskisi kadar yok. kimse dini suçlayamaz şu an için, insanlar arasında savaş yaratıyor diye. 2 aşiret aile arasında çıkan toprak savaşını, dinlerin hiç birisi emretmiyor, daha fazlasını isteyin her zaman diye.. geçin bu işleri canlarım benim.
"insan yazımı bir saçmalık olan "tanrı nın yokluğu meselesi"ni 21. yüzyıla kadar getirmiş ve yaşantımızı istila etmiş tiplerdir.
-
tek ve mutlak olan tanrı Allah'tır ve onun kitabı tek gerçek kitaptır. pembe tek-boynuz ve diğer tüm tanrılar sahtedir.
-
siz Allah (c.c.)'ın yokluğunu ispat edebildiğiniz zaman biz de pembe tek-boynuz'u kabul edeceğiz.
bizim imanımız çok kuvvetli, kendisi kainatın her alanında görülebildiği için ona inanıyoruz. eğer yapabiliyorsanız, yokluğunu ispat edin ve pembe tek-boynuz'a iman edelim."
biz de aynen onu diyoruz, eğer görünmez pembe tek-boynuz sahte ise, bizde allah için aynısını iddia edebiliriz. ne biz ne siz varlığını kanıtlayabilirsiniz.
ama asıl sorun burda başlıyor. siz allahın varlığını mutlak sayıp arap yarımadasında savaşlara giriyorsunuz, inanmayanları/kafirleri ve eşcinselleri eziyorsunuz, dışlıyorsunuz ve öldürüyorsunuz, canlı bomba saldırılarında bulunuyorsunuz.
bana görünmez pembe tek-boynuz yüzünden ölen veya acı çeken bir tane insan gösterin? eğer sizin ispat edilemeyen tanrınız, bizim ispat edilemeyen tanrımızdan daha çok ayırımcılık ve acı yaratıyorsa emin olun bizimki en azından daha 'iyi' bir tanrıdır.
ben dinlere karşı değilim. istersen mavi tüylü uçan 6 gözlü bir bardağa tap... fakat onun varlığı için toplumu ve çevrendeki insanları ayırırsan ve küçük görürsen; bu senin tanrının yokluğunu ispat etmez belki ama senin tanrının ne kadar kötü olduğunu kanıtlar.
bilmem nerede çıkan savaşlar için, tanrı'yı suçlu gösteren tiplerdir genelde. tanrı dinleri ne için yolladı onu bir anlamak ve bilmek lazım. kendisinden başka gördükleri, büyüleyici olan herşeye tapan insanlara, gerçeğin ne olduğunu ve bu gerçek için insanların neler yapmasının gerektiğini yazılı bir anlatımda göstermek için dinleri var etmiştir. musevilik ile olmadı, yahudilik ile olmadı, hristiyanlık ile olmadı, müslümanlık ile de malesef olmadı. halen tanrının var olup olmadığı tartışıldı, toprak savaşları oldu, kötü olan herşey oldu. nedense bu süreçte, sadece müslümanlık eleştiriliyor. tanrı, insanlara islam ile birlikte, kendisinin var olduğuna dair en güçlü yazılar ile ulaşmaya çalışmıştır. burada diğer dinleri aşağılamıyorum, öyle gerizekalıca bir şeye kesinlikle hakkım yok. fakat, halen ata, ulumanituya, ya da sikkodan şeylere tapan gençlik, niyeyse sadece islam ile uğraşıyor.
tanrı insana, nefsini kontrol etmesinin gerektiğini söyler. nefsini kontrol edemeyen insanlar yüzünden, bir yerlerde savaşlar oluyorsa, bu tanrının suçu değildir. anlamak istemiyorsunuz hala. bana diyorsunuz ki, tanrı varsa neden kendini göstermiyor ? gösterecek olsa idi, bu dünya hiç var olmazdı ve tanrı, insanlar için kendine ibadet etmesini beklemeden, vaad ettiği cennete alırdı kullarını. ama cennet için, ''oraya girmek, o kadar kolay değil'' diyor ve kendisine ibadet edilmesini istiyor. e sen tutup, kendisine ibadet eden bir yüce varlığa, ibadet etmek yerine onun var olup olmadığını tartışırsan, saçmalar durursun 5 500 yılda bir kitap gönderen tanrı diye. oldu anasını satayım, günümüz teknolojisine uygun, kuşe kağıda baskılı ibadet için her ay güncellenen kitaplar yollasın tanrı. siz gerçi, o zamanda çoğu şeye inanmazsınız.
21.yuzyil diye hep beraber ateist olmamiz gerekiyormus bunu ogrendik. Insanoglu yuzyilllardir sure gelen zamanda hep birseylere inanmistir. Bunu illa tanriya tapma olarak algilamamak gerekir. En harbi ateistim diyen insan bile mutlaka birseylere inaniyordur. Yoksa o kalpteki derin boslugun doldurulmasinin imkani yoktur. Hayir ne bitmez tartismaymis kardesim. Isteyen istedigine inansin, rahat birakin insanlari.
Sen 21.yuzyilda hala tum inanc sahibi insanlari ayni kefeye koyarak 'siz allahın varlığını mutlak sayıp arap yarımadasında savaşlara giriyorsunuz, inanmayanları/kafirleri ve eşcinselleri eziyorsunuz, dışlıyorsunuz ve öldürüyorsunuz, canlı bomba saldırılarında bulunuyorsunuz' diyorsan hangi yuzyilda oldugumuza tekrar bir donup bak. Bu tur sig dusuncelerle bu yuzyilda ne isim var diye sor kendine.
canlı bomba gidenlerin kimler olduğu bellidir. kimisi toprak uğruna gider, kimisi uyuşturucu alıp gider. kimi masum insanların canına kıyıp terörist olur, kimi bilmem ne... bunların "tanrı'mla" alakalı bir durumu yoktur. televizyon izlemeyi bırakalım bence.
kim kimi kayırmış ? kim küçük görmüş inanmayan birini -inanmadığı şeyleri aşağılayanlar dışında- ? tanrı -ya da benim deyimimle allah (c.c)- kimi kayırmış ? miskinlik içinde kalmış, kokuşmuş müslümanlar mı daha modern; bilimde ilerlemiş batı mı ? kim kimi sömürüyor ? kim kimi kayırmış ?
görülen o ki benim tanrı'm çalışanı, dürüstü, yaşama amacının hakkını vereni kayırmış. şu hayatta kılını kıpırdatmayıp sadece "iman ettik" diyenleri ezmektedir tanrı'm. sömürüyle, açlıkla, fakirlikle veya başka bir şeyle. önemi yok.
"din, insan onuruna yapılan bir hakarettir. din olsa da olmasa da iyi insanlar iyi, kötü insanlar kötü şeyler yapacaktır. ama iyi insanların kötü şeyler yapması için din gerekir."
islam'da ve diğer dinlerde eşcinsellik yasaklanmıştır. neden düşündün mü hiç ? islam'da insan hakkında ufak bir bilgi edinmekte fayda var : Tanrı -Allah- insanı, kendini -Tanrı'yı- bilsin diye yaratmıştır. eşcinsellik ise insan soyunun devamına engel teşkil etmektedir.
şimdi, bağlantıyı kurduğumuza göre bir şeyler şekillendi kafamızda değil mi ? eşcinsellik neden günah addedilmiş, neden yasaklanmış diye ?
dipnot: şunu da unutmamakta fayda var;
"kim zerre kadar iyilik ederse karşılığını görür.
kim de zerre kadar kötülük ederse karşılığını görür."
hesap kesmek insanın işi değildir.
edit : evet, eşcinsellik yasaktır ve inkar etmiyoruz. "ok ?"
21 inci yüzyılda tanrı tartışması yaparak; görünmez pembe tek-boynuz un iyi ve allah ın kötü olduğunu itiraf ettirmiş tiptir.
zaten kısırlar da insan soyunun devamına engel teşkil ettiklerinden onlarında yaşamasına gerek yok. rahim kanseri yüzünden rahmi alınan kadınlarda ölsün. testisleri olmayan erkeklerde ölsün.
allah ne zaman bir peygamber gönderip tüm bu üreyemeyen insanları katledicek merak ediyoruz.
ayrıca eşcinsellik bir hastalık olmadığından bunu bırakın bulaşıcı olmadığından insan soyunun devamına engel teşkil edemez. bilimkurgu ve fantazi diye bir kavram var biliyoruz fakat böyle büyük senaryolar yazmamalı bazı kişiler. dünya zaten dolup taşıyor daha ne kadar üremek istiyorsunuz acaba? güneş sistemini insanla doldurmak mı amacınız?
bu arada, eşcinsel bir kadın olup çocuk doğuranlar var. eşcinsel bir erkek olup spermlerini bağışlayanlar var. derdiniz soyu devam ettirmekse buna bir engel teşkil etmeyenler var.
insan, milattan önceki herhangi bir yüzyılda da insan olduğundan, eski yüzyıllardaki tiplerden farkı olmayan tiptir. ha iç dünyamız gelişiyor gelişmesine de, hala salağız işte. ayrıca 21. yüzyıl sen neymişsin be kardeşim! bi sonraki yüzyılda inanmamakla kalmayıp, inananları da tekme tokat dövelim bence. anca tamamlarız upgrade'imizi. *
21 yüzyıldır yaşamadığı için yadırganacak durum değildir. ortalama 65 70 yıl olan ömründe tüm sorulara cevap aranacaktır. zaman sadece yöntemleri değiştirir.
eh, tanrı'nın iyiliğini ya da kötülüğünü eşcinsellikle ölçmekten anlamalıydık ne kadar saçmalanabileceğini. şaşırmadık. karışabilir miyiz ? hayır tabii ki. herkesin kendi hayatı. ancak, demagoji yapacaksak başka yollar seçmeliyiz bence. sonuçta 21. yüzyıl. bir de konu ciddi, tanrı'nın varlığı yokluğu falan. bak ben açık açık söyledim. şimdi söyleyin : bir hastalıkla demagoji yapmak ne kadar doğru ? ne kadar inandırıcı ? onu geçtim, insan neslinin devamından "sayıca çoğalmayı" anlıyorsak, eh artık ben başka bir şey diyemiyorum. orada ne kastettiğim ilk bakışta görülemeyebilir belki ancak bu konuda tartışırken "insan neslinin devamı" kavramının "sayıca çoğalma"yı kastetmediği sırıtıyor.
saldırgan olmaya gerek yok, fikir alışverişi yapıyoruz burda, rahat olmak lazım bence.
tamamen sabit ve kendini göstermeye çalışan insan tipidir. yada illaki mucize bekleyen körpe zihniyettir.
Birde şey derler. Yahu Allah bu kadar iyiyse, neden kötülük var!
milyonlarca berber var ama milyonlarcada uzun saçlı sakallı adam var.
Kısacası tamamen tercih meselesi.
astronot: ben o kadar uzayı gezdim tozdum hatta ki yıldızlara bile gittim ama göremedim sizin şu Allah'ınızı bir türlü.
Cerrah: Bende 100 lerce beyin ameliyatı yaptım ama birtek düşünceye rastlamadım.
işin özünde öyle düşünen bir kimseye en doğru laf. inanırsan birşey kaybetmeyeceksin. Ya varsa?:) o zaman görüşürüz senle.
eşcinselliğin hastalık olmadığını bilmeyenlere gülen tiptir.
International Classification of Diseases (ICD) ,
Türkiye Psikiyatri Derneği ,
The Thai Department of Mental Health ,
The Chinese Psychiatric Association ,
World Health Organization (WHO) ,
American Psychological Association (APA) eşcinselliğin hastalık olmadığını bildirdi.
tüm kuruluşları saymam gerekiyor mu fikir alışverişini tamamlayabilmek için?
bunlarla yetinmeyin lütfen en yakın/okuduğunuz üniversitenin psikoloji ya da biyoloji profesörü ile görüşün ve sorun 'eşcinsellik bir hastalık mı?'. * Evet bunu yapın fakat sonra 'hastalık' veya 'doğal değil' diyen entrylerinizi silmeyin. bırakın orda dursunlar cehaletinizin kanıtı olarak, homofobinizin kanıtı olarak, ayırımcılığınızın kanıtı olarak, savunduğunuz dinin ve tanrının caniliğinin kanıtı olarak.
-
eh, tanrı'nın iyiliğini ya da kötülüğünü eşcinsellikle ölçmekten anlamalıydık ne kadar saçmalanabileceğini.
-
pardon neyle ölçücez tanrı nın iyiliğini veya kötülüğünü? özellikle seçilmesi gereken ya da tartışılması yasak konular mı var? çelişki çelişkidir. feslefenin amacı şüphelenilen her şeyi sorgulamaktır.
eğer tanrı nın mutlak iyilik olduğu bilinseydi zaten herkes dinlere inanırdı. böyle çelişkiler varki sorguluyoruz. evet 21. yüzyıldayız islam ve hristiyanlık hala aktif birer din olduğundan yaptığı ayırımcılıklara rağmen yaşamaya çalışan kişiler var.
en azından hristiyanlık kendini geliştirdi ve çoğu kilise eşcinsellerin diğer herkesle eşit olduğunu kabul etti, aynen dünyanın düz olduğunu iddia edip sonra yuvarlak olduğunu kabul ettiği gibi. fakat sonuç olarak her insanı eşit görüp cehennem ile tehdit etmeyi durdurdular.
daha önceki yazımda belirttiğim gibi, ya inandığınız dinin kitabına uyup eşcinselleri dışlayın ve görünmez pembe tek boynuz'un allahtan daha iyi bir tanrı(ça) olduğunu kabul edin ya da kitabın 1 kavramını inkar edip eşcinselleri eşit görün. fakat ikincisi büyük bir adım atmayı gerektireceği için çoğu kişi tarafından yapılmayacak, çünkü kuran'ın bir kavramını yok saymak/inkar etmek size çeşitli damgalar vurulmasına sebep olabilir.
okuduğunu anlamayan tiptir. eşcinselliğe hastalık demedim. hastalık olmadığını biz de biliyoruz. hastalıkla demagojiden kasıt "kısırlık", "rahim kanseri"nin bahse sokulmasıdır. boşuna demiyoruz "saldırgan olmaya gerek yok" diye. okuduğunuzu anlamıyorsunuz ikidir. yapmayın böyle rica ediyorum, bir kaç kez okuyun.
eşcinselleri insanlıktan dışlayan yok, eşcinsellere kötü bir şey yaptıklarını söyleyen bir sistem var. eşcinsellere "siz insan değilsiniz" denmiyor, eşcinsellere "yaptığınız iş kötü" deniliyor. eh, her düşünce sisteminin -ki din de kendi içinde tutarlı bir düşünce sistemidir- belirlediği doğrular yanlışlar vardır değil mi ? pembe tek-boynuz için yapılan şeylerin farkı olmayabilir, ancak "Allah" için doğru ve yanlışlar ayrılmıştır, kendisine inananlardan uzak durması gereken bazı şeyler istemiştir.
bundan daha doğal ne olabilir ki ?
hal böyle iken; eşcinsellere kötülük yapılacak olsaydı şu denirdi: "bir kere yapmanız yeterli! bunun için hepiniz cezalandırılacaksınız! bundan kurtulma şansınız yok! sonsuza kadar cezalandırılacaksınız!" denilirdi. ama ne olmuş bakalım; "Eğer ki tevbe ederlerse, tevbe edenin tevbesini Allah-ü teala kabul eder."
ne kapı kapatılmıştır yüzlerine, ne başka bir şey.
21. yüzyıl değil 51. yüzyıl gelsede yapacak adamdır, yapmak zorundadır. inanç yada tanrı soyut kavramlardır gerçekliği bilimle yada zamanla ispatlanabilecek hadiseler değildir. zaten tanrının varlığı ıspatlanılabilir bir gerçeklik olsa sorgulamaya gerek kalmaz tüm dünya inançlı olurdu, olmak zorunda kalırdı.
