-hayir biz oylamaya katilmayacagiz
.
.
.
ana muhalefet partisinin bu denli anti demokratik tavirlarina ragmen turkiye sivillesme yolunda ciddi adimlarla ilerliyor ve 80 yillik cumhuriyetinde 5.kez referenduma gidiyor.oyunuz neolursa olsun katilin.yurttas bilincinizi bu sekilde sergileyin.
demokrasi demokrasi diye bağıranların sandığa gitmeyin diye halkı yönlendirmeye çalıştığı referandumdur.
bu referandumda sandığa gidenlerin yarısından 1 fazlası ne derse o olacaktır. bu sebepten dolayı daha demokratik bir referandum olabilmesi ve gerçekten halkın çoğunluğunun isteğinin kabul edilebilmesi için insanların muhakkak sandığa gitmesi gerektiğine inanıyorum. ayrıca demokrasiyi savunan insanların oylamaya katılmamasını da asla kabul edemiyorum. ister evet deyin ister hayır ama ne olursa olsun sandığa gidip oy verin.
eğer sandığa gitmezseniz etkisiz eleman olursunuz. ama gidip de oyunuzu kullanırsanız karşı fikrin 1 oyunu yutarsınız. kuyruğumuzu sıkıştırıp evde yatacağımıza gidip irademizi beyan edelim.
sözde demokrasi yanlısı akp'nin rezil yüzünü gösteren utanç referandumu. işte bu sizin demokratlığınız... halka 11. cumhurbaşkanını seçtireceğiz deyip sonra g.tünüz sıkışınca oylaması devam eden bir referandumun maddesini değiştirmek...
yarın herkes sandığa gidecek, oyunu kullanacak ve demokrasi kazanmış(!) olacak.
ulan halk daha neden sandığa gittiğini bilmiyor.
millet devlete borçlanmayalım, 'gazetede gördüm evet der çıkarız' derdinde.
buysa demokrasi tepe tepe kullanın...
halkın eğitim seviyesinden yararlanıp demokrasi adı altında istediğini yaptıranlar kazanacak! demokrasi falan hikaye...
gereksiz ve halka zorla, önüne belge imzalatır gibi konulan referandumdur.
halk zaten vekillerini seçmiştir.bu yapılacak refarandumda halkın çoğunluğunun istediği bir cumhurbaşkanının çankaya köşküne oturacağı anlamına gelir.bu da çoğunlukçu demokrasi anlayışı demektir.akp o kadar ince planlar yapmışki, bundan sonra mecliste uzlaşı ile cumhurbaşkanı seçilmesinden yana olmadıkları için yüzde 47'lik kesimi arkasına alarak bu refarandumu kabul ettirmeye çalıştırmaktadır.dolayısıyla köşke çıkacak kişi başdaki iktidar partiye oy verenler sayesinde belirlenecektir.
eğer refarandumdan cumhurbaşkanını halk seçsin yani evet diye bir hüküm çıkarsa şayet, ilerde diyelimki cumhurbaşkanlığı seçimi var, sandık başına giden sayısı varsayalım 40 milyon kişi,bu 40 milyon kişiden yüzde 51'i a kişisine,yüzde 49'uzuda b kişisine oy verdi.peki sonuç ne oldu?çoğunluğun oy verdiği cumhurbaşkanı seçildi.ama mecliste oylansa böyle olur mu, hayır.orda her kesimden seçmenin vekilleri var ve her kesimden düşünceleri fikirleri temsil ediyorlar.mecliste tartışma ortamı var.halkta bu imkan yok.önümüze zorla dayatılan kağıt ve mühürle hak tanınıyor.ya sev ya terket misali. ve mecliste 367 yeter oy sayısına ulaşamadıkları,işte meclise bunu dayatamadıkları için yüzde 47'lik seçmenine güvenerek bunu halkın önüne seriyorsun.burdan çıkacak cumhurbaşkanı da yüzde 47'lik kesimin cumhurbaşkanı olacak.ama mecliste uzlaşıyla seçilseydi tüm milletin cumhurbaşkanı olacaktı.
velasılı kelam burdan çıkacak sonuç akp'nin demokrasi diye tabir ettiği şey; demekki çoğunlukçu demokrasi olup,saltanat sistemi gibi ben ne dersem o olur anlayışıyla ilerlediğinin göstergesidir.zaten şu anda da öyle değil mi? iktidar onlar,başbakan ve cumhurbaşkanı da onlardan,bir de kamu kurum ve kuruluşlarına adamlarını yerleştir al sana halis muhlis saltanat.
olsa olsa refe''random'' olur denilecek olaydır.zira referandumla ilgili çoğu insanımızın herhangi bir bilgisi yoktur.hala insanımızın kafasında ''ulan biz sadece cumhurbaşkanını mı seçicez yoksa anayasayı da değiştiricek miyiz?''gibi soru işaretleri bulunmaktadır.
21 ekim 2007 hakkari terör saldırısı olduktan sonra pek bir önemi olmayan referandum. biz neyle uğraşıyoruz ülkede ne problemler var ve kamuoyu şimdi de bu referandum olayıyla oyalanıyor. böyle gereksiz bölünmeler yüzünden bir türlü toparlanamıyoruz ve bizlerin bu bölünmesi en çok pkk(ki kendisi bölücü terör örgütü zaten)nın işine yarıyor.
halkını sadece kendi tezgahının, kendi planının varlığını sürdürmesi için gereken oyu alabilene kadar sorumluluğu altında gören zihniyetin saçmasapan, hukuk devletine yakışmayacak düzenlemelerle dolu anketi. senin 14 vatandaşın şerefsizce katledildi bugün, **** sen boğazına kadar battığın yabancı sermaye çukurunun tüccarları rahatsız olmasın diye belki de hiç kullanmayacağın, halkın gazını almak için tezkereler çıkardığın sürece, sadece seçim zamanları bir kilo bulgura oyunu satın alabildiğin halk, senin gelsinler siyaset yapsınlar dediğin kansızlarca katledilmeye devam edecek.
sözün bittiği noktayı da geçtik artık başbakanım.
oy vermemek veya boş oy kullanmak arasında gidip gelirken "toplantı yeter sayısının 184 olması" maddesi sebebiyle hayır oyu vermeye gideceğim referandumdur. adamların yarısı meclise girdi mi istedikleri gibi eğlenebileceklerdir iceride, hic gerek yoktur buna.
1) artık cumhurbaşkanını halk sececek. atanmış olmayacak yani. cumhurbaşkanı adayı halkın karşısına cıkıp oy isteyecek, yapacağı icraatları söyleyecek, vatandan bakacak kimmiş neymiş bu adam,ülke için ne yapmış.sadece bir hukukcu mu yoksa gercekten bu ülkeye faydalı olacak bir kişimi diye şöyle bir bakacak.
2)meclisde karar alma yeterlilik sayısı düşürülecektir. böylece chp ye bağrınma sızlanma sebebi kalmayacak ve anayasa mahkemesinin sebepsiz karar almasını önleyecektir.
3)genel secimler 4 yılda bir yapılacaktır. cünkü hiç bir hükümet 5 yıl dayanamamıştır.
cumhurbaşkanını halkın seçmesini istememe rağmen yanındaki bir çok maddenin gelecekte başımıza bela olabileceğini düşünerek hayır oyu kullandığım referandum.
ne kadar gereksiz bir referandum olduğunu söylemeye gerek bile olmayan referandumdur. bir çeşit göz boyamasıdır. artık bir kere söylendi dönemeyiz,yapılacak oylamasıdır. zaten bu zor günün önemini ayrıca piç eden referandumdur.
"hayır" oyunu, tahta masalardan oluşmuş paravanın arkasında değil, gerek yok diyerek masanın üzerinde, herkesin önünde bastığım referandum.
edit: evet, hayır'a bastım, ne oldu? zoruna mı gitti?