yine metrodan inenlere yol verilmeyecek,
yine istanbul, izmir' e gitmenin hayal olacağı,
yine aynı kadınların aynı erkeklere bakacağı,
yine anlamsız savaşların çıkacağı,
akla gelmeyen bir sürü saçmalığın bulunacağı, sadece sonundaki rakamın değişeceği sene. başka bir şey beklemiyorum. ne umudum var ne hayalim.
kitap okuyun, çikolata yiyin kahve için, aşık olun.
gün doğumunda umutlarınızı tazeleyin.
her gün batımında en sevdiğiniz şarkıları mırıldayın.
yeni müzikler, yeni yerler keşfedin.
yeni arkadaşlar edinin ve geçmişi unutun.
çocuklarla ve sevdiklerinizle vakit geçirin.
kimsenin hayatınızı karartmasına müsaade etmeyin. kendinize zaman ayırın. ama en önemlisi, her şeye rağmen mutlu olun ve hayata gülümseyin
gülümseyin ki bitsin karanlık, karamsarlar şaşırsın...
gülümsemenizle yayılsın ışık etrafınıza...
dünyayı ısıtmasanız da güneş gibi çevrenizi ısıtın...
imkanınız varsa hiç bir şeyi ertelemeyin.
o elbiseyi sonra değil, şimdi giyinin.
o gezintiye sonra değil, şimdi çıkın.
o kitabı sonra değil, şimdi okuyun.
onu özlediyseniz sonra değil, hemen şimdi arayın.
çünkü hayat sonraya kalmaz, hayat planları beklemez ve unutmayın hayat sonraları hiç ama hiç sevmez...
gülümsemelerimizin hiç bitmeyeceği, sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir yıl olsun, kötülükler ve karanlıklar son bulsun.
iyimserliğin gereksiz olduğu yıl.
istemekle olmuyor.
isteyince new york' a gidemiyorsun.
isteyince güzel bir kadın masana oturmuyor.
sırf istedin diye içtiğin sigaraya zam gelmemesi durumu yok.
isteyince adamakıllı karnını doyuramıyorsun.
isteyince bazı malların değer görmesini engelleyemiyorsun.
isteyince tatile çıkmayı bırak, daha istanbul' a gidemiyorsun.
saçmasapan ve anlamsız bir yıl daha işte... istemekle olsaydı güzelleşirdi ama istemekle olmuyor. bırakın şu sahte iyimserliği ! iyimserlik yok artık dünyada ! bitti !
2023’ün bir Şubat gecesi hayatım değişti sözlük. Çok güzel bir evim vardı ve sabaha doğru duvarlar üstüme yıkılarak uyandım.
Ben ruhsal ve bedensel olarak güçlü bir insanım ama o an yıkıldım. Çocuklarımın çığlıklarını unutamıyorum.
Ailemi güvenli bir yere bıraktıktan sonra en iyi yaptığım şeye döndüm. Aramak.
Bir köpek gibi enkazları eşeledim. Cılız bir sese ulaşmak için. Tırnaklarım paramparça olana dek. Gücümün son kırıntısıyla yıkık bir kolonu sırtladım. Dizlerimin ve dirseklerimin çatırdadığını hissettim. Siz hiç kendi tendonlarınızın sesini duydunuz mu? Ben duydum.
Kaç ceset çıkardım hatırlamıyorum. Evlatlarına sarılmış kaç baba? Yavrusuna kapanmış kaç anne? Ezilmiş kaç minik beden?
Bir mucize diledim! Nefes alan bir can! Bir insana yeniden hayat kapısını aralamak diledim!
Ben başaramadım, yakınlarını ağlayarak bekleyen sayısız insana bir umut olamadım.
Azalarak tükendim… ama bitmedim… biliyorum ki yıkıldığında değil kalkamadığında yenilmiş sayılırsın…
her şeyden önce yeni yıl elbette sağlık, mutluluk ve huzur getirsin. ancak içimden bir ses, bu yılın da patatesten ibaret olacağını söylüyor. ki patates zaten muazzam bir besin, yeni yıl ile kısyaslanamaz.
ekonomik zorluklar, hiper enflasyon, geçim zorlukları, kültürel çakışmalardan doğan sorunlar, eğitimsizlik ve işsizlik sorunları daha da artacak. daha ilk maaşları almamamıza rağmen ürünlerde yoğun bir zam mevcut. tabi bunlar dışında kişisel ve manevi zorluklar da bitmek bilmeyecek. ancak hayat genel olarak zor olduğu için, bunları dillendirmek şuan için mantıksız.
değişenin sadece sondaki rakam olmaması temennisiyle... umarım bu hayatta 'hak eden' herkes mutlu olur. hak etmeyenler de umarım hak ettiklerini bulurlar.