abd'de son 50 yılın en büyük kuraklığın görülmesi mısır , buğday gibi emtialarda çok büyük fiyat artışları getirebilir bu doğrudur ancak büyük ihtimalle ekonomi yönetimi bunun önlemlerini alıyordur.
beklenti %6 iken gerçekleşenin %3.2 olmasıyla sonuçlanan hadisedir. amk vize mi final mi lan bu beklediğinden düşük alıyorsun hem de yarısı. ne büyük saçmalık iştir anlamadım arkadaş. beklentimizi bile yaklaşık yapamıyoruz. noldu sonunda? kendi kredi notumuzu kendimiz veririz.
ayrıca da 3.2 lik bir büyümenin aslında durağan bir büyüme olduğunu en az 5 entry de anlatmaya çalıştım anlatmıyorum artık amk. ekonomi ile ilgili başlıkları allaiseniz bilen bir açsın.
at gözlüklerini çıkarmaktır.
biraz çevremize şöyle bir bakalım türkiye büyüyor ama halk açlıktan sefaletten ve koca dayağından ölüyor. yapmayın allah aşına türkiye büyüyor halktan çalarak...
dahada diyecek yokdur.
her yıl 100 milyar dolar cari açık veriyorsun yani zarar ediyorsun %8 büyüsen ne olur büyümesen ne olur.
gelirin 500 liradan 540 liraya yükselse ne olur.
borcun 500-600 liraya ulaşmış ve her yıl 100 lira 100 lirada cari açığı kapatabilmek için borçlanmaya devam ediyorsun ve üstelik gelirinde karnını doyurmaya yetmiyor.haliyle tasarruf gücünde sınırlı olduğundan ve ancak yüksek faizli borç bulabildiğinden borcunu azaltma şansında yok.
türkiye çok kötü yönetiliyor.dışarıdan gelen kirli-temiz sıcak parayla dönüyor.amerikan emperyalizminin kirli emellerine yardım ve yataklık etmeyi bıraktığı anda kriz kaçınılmazdır.tabi amerikan emperyalizminin bizzat kendisi krize girerse kriz otomatik olarak kaçınılmazdır.
şakirt kardeşler sıfır ekonomi bilgileriyle böyle körü körüne akepe propogandası yapıyorlar ama bu gidişatın sonu bataktır ve bunun vebaline de farkında olmadan ortak oluyorlar.
adamın otobüse binicek bilet parası yoktur zira ülkenin sürekli büyüdüğü masalıyla yıllardır uyutulup oy kullanmıştır. %8 büyüme masalı da kurgulayanların gerçeği örtme girişimidir.
büyüyen şey krizin büyüklüğü, bu çapanın diğer zincirinin de kopması yakındır elbet.
ayrıca bu büyüklük nasıl iş ise tabana bir yansımadı, he yansıdı diyorsanız arada şehirler arası yolculuk yaparken kenarlara bakın hayat kadınlarının sayısındaki artış bu büyümeyi ve tabana inişi destekleyecektir. gel de küfretme bu yalanlara.
Eskiler hep çocuğun şişmanının sağlıklı olduğunu düşünür.
Yesin de ne yerse yesin..Çok yemek yiyen çocuk sağlıklıdır.Ne yediğine değil de ne kadar yediğine bakılır.
Bu nedenledir ki, çoğu yeni nesil anne ile anneanne/babaanne arasında bir cebelleşme vardır.
Patates kızartması,ekmek,hamur işi,hatta bisküvi..'Oh oh maşallah karnı doydu yedi,topaç gibi' denir hatta.
Lakin öneli olan çocuğun doymasından çok 'beslenmesi'dir, ne yediğidir.Karnı doyar elbet bunları yedikten sonra da akabinde kabızlık,obezite..vs gibi, sıkıntılar yaşar.E pek de sağlıklı da büyümez(!)
Bizim büyüme işimiz de böyle işte.Sonradan kabız olmayalım da!!!!
öyle büyüdü ki önünü alamadık..büyüdü,büyüdü,büyüdü,daha büyümez dedik yine büyüdü,baktık artık büyümez dedik blur çağındaki ergen gibi büyüdü..
öyle büyüdü ki söz geçiremedik,grevi yasakladı,tecavüze uğrayana doğursun dedi,3.köprü projesini hayata geçirdi,zam dedik tesbih böceği gibi küçüldü bir anda..anlayamadık..
