2007 genel secimlerinde kullanilmis 3 bine yakın oy pusulalari istanbul'da bos bir arazide gomulu olarak bulunmus. herhalde baska ulkede olsa bu olaydan sonra %47 ile akp'nin kazandigi secim sonucu sahibeye girer ve sonuclar iptal olup, secim yenilenirdi. ama bizim ulkemizde baska sandiklarda da benzerinin olabilecegi gercegi gozardi edilerek "amaan 3 bin oydan birsey olmaz" denir unutulur gider bu buyuk skandal. ne de olsa ekonomi tıkırında, istikrar bozulmasin..bu olsa olsa ergenekon'un komplosudur.. http://www.milliyet.com.t...den%20%20cikti&ver=95
bilgisayar'dan nasıl ayar çekildiğini gösteren durum. oy pusulalarının %90'ından fazlasında chp ve mhp'ye verilmiş oylar varmış. kimbilir bunlardan daha kaçtı yakıldı, yırtıldı, çöpe atıldı. bu buzdağının görünen yüzü.
üç bin oyla chp'nin tek başına iktidar olma olasılığı çok yüksek olduğundan. kesinlikle erken seçime gidilmesi gereken, rezil bir durumdur. zaten o üç bin oyunda hepsi chp'ye atılmıştır ve bu yüzden baykal'ın hakkını yemişlerdir. *
(bkz: deniz baykal'dan çağrı)
(bkz: türkiye büyük bir kaosa sürükleniyor)
edit: yahu chp iktidar olsun diye saçmaladım, ne var bunda neden eksiliyorsunuz akp'li arkadaşlar. *
seçimden hemen sonraki hafta hürriyet gazetesinin okuyucu mektupları köşesinde isimli ve adresli bir mektup yayınlandı.izmir'de bir seçim sandığında sandık başkanı olarak görevli bir zatın yazdığı bu mektupta kendisinin bulunduğu sandıktan çıkan oyların bilgisayar ortamında farklı aksettirildiğini; chp ve mhp'nin oylarında oynama olduğunu yazmış. tabii o aralar aydın doğan rte ikilisinin arasından su sızmadığından bu olayın üzerine giden olmadı.
ayrıca seçim zamanı gelen 6000 amerikalı gözetmeni de tekrardan belirtmekte fayda var.
(bkz: ergenekondur ergenekon)
seçimlerde ilk gelen sonuçlar hep doğudan gelir. 2007 genel seçimlerinde hatırlarım doğudan %70'le gelmişti akp. batının oyları da sayılmaya başlayınca %47'ye düştü. kadıköy'de bulunan oy pusulalarının boş olmadığını, çok büyük çoğunluğunun chp'ye basılmış "evet" mühürlerini içerdiğini hatırlatmakta fayda var. istanbul'un göbeğinde bunlar yapılmışsa, anadolu'da dağlık ve yerleşimin yoğun olmadığı yerlerde yapılan şeyleri tahmin edebiliyor insan.
1995 genel seçimlerinde bir benzeri yapılmış, kullanılmış oy pusulaları tomar tomar çöplüklerden çıkmıştı. şu işe bakın ki bu oylar büyük çoğunlukla anap, dyp, dsp gibi partilere aitti. ancak bu sefer akıllılık edip toprağa gömmüşler ama yine yakalandılar. ilginç olan iki seçimde de sandıktan aynı zihniyetin birinci çıkmasıdır. aynı zihniyetin karıştığı kayıp trilyon davası ve deniz feneri derneği davası kapsamında hüplettiği milyon avrolar, şaban dişli'nin yediği rüşvet, istanbul'un muhtelif yerlerinde daha önce yıkım kararı verilen gece kondulara oturma izni verilmesi*, yanan orman alanlarının imara açılarak rant yapılması gibi konuları da düşündüğümüzde aslında hiç de garipsenmemesi gerekendir.
ne olursa olsun seçimler yeniden yapılmalıdır hak, hukuk, adalet çerçevesi içerisinde...
ama ülkemizde hiçbir şekilde hak ve hukuk kuralları işlemediğinden sonuçsuz kalacaktır. zaten halkımız dini bütün, kendilerini sömüren devletini çok sevdiklerinden ve sömürülmeye asla seslerini çıkarmadıklarından, haşa çıkarırlarsa devlete karşı geleceklerini düşündüklerinden, asla değerlendirilmeyecek bugün içerisinde unutulup gidecek pusulalardır.
