öncelikle sayın bahçelinin en büyük hatalarından biri olmuştu bu erken seçim isteği.
çünkü 2001 krizinin izlerini silmeye başlamıştı hükümet, ekonomi yeniden artı yöne gitmeye başlamıştı alınan tedbirlerle.
fakat bahçeli süreci iyi analiz edemedi ve erken seçime gitti.
2001 Krizi ?
Ülkeden 1 gecede milyar dolarlar çıktı 1 gecede bankalar hortumlandı.
Bu kadar tesadüf ? Tabi ki tesadüf değildi. Koalisyon hükümeti istenildği gibi hareket ettirilemiyordu ve gitmesi gerekiyordu.
Bugün birileri ağlıyor ya faiz lobileri diye, işte o faiz lobileri o gün 2001 krizini çıkarıp koalisyonun devrilmesine sebep olmuşlardı.
2002 seçimerine milli görüşten kopup, milli görüş gömleğinin de bir kısmını çıkaran akp girdi. karizmatik lider, biraz mağdur edebiyatı.
ve en önemlisi genç parti. her seçimde ne yapacağı belli olmayan bir sağ seçmen var ülkede. sağ diyoruz ama yeri geldi chpye dspye de oy verdi bu seçmen.
Döner ekmekle parayla Genç parti 7.25 puan aldı seçimlerde.
MHP 8,35
DYP 9,54.
Bu genç parti denen çakma parti olmasaydı, ülkenin bu hale gelmesine neden 2002-2007 arası kesinlikle yaşanmayacaktı.
Çünkü MHP ve DYP kesinlikle mecliste olacak, ve iki kutuplu bir siyaset izlemeyecektik.
Tekrar tekrar belirtmek istiyorum, bugün faiz lobilerinden akpnin şikayet etme hakkı yoktur. Sizi oraya faiz lobileri getirdi.
Türkiye'nin iki partili rejime itilme çalışmalarının başlangıcı olan genel seçimdir ayrıca. yazılı ve görsel medyanın bir şekilde sadece iki partiden bahsetmesinin (akp-chp) ve daha sonra da yavaş yavaş diğer partilerin yok olmasının başlangıcıdır. seçimden sonra meclis dışında kalan %50'nin yavaş yavaş diğer parti saflarına katılmasının bir sürecidir.(hem halk olarak hem de siyasetçiler olarak) 10 milyon insan verdiği oyun karşılığını bulamamış ve diğer partilere kaymıştır. bugünkü ileri demokrasimize baktığınızda ne kadar farklı görüşlerden partilerin ne kadar büyük oy oranları aldığını görüyoruz. 80 öncesinde bile daha fazla seçenek varken insanların önünde bugün bu seçenek 3'e indirilmiştir.(bağımsızlar dışında) şimdi insan sormadan edemiyor bu nasıl ileri demokrasidir diye kendine. türkiye'nin neredeyse tüm seçimlerinde (örneğin 1973'de 7 parti 1977'de 6 parti, 1991'de 5 parti) 5'den fazla parti mecliste temsil edilmeye hak kazanıyorken bugün bu sayı 3'e düşmüştür. 2'ye düşürülmeye çalışılmaktadır. Son seçimlerde mhp'nin üzerine oynanan oyun da budur. Bir insan evladı bana bu ileri demokrasiyi açıklasın lütfen.
%10 seçim barajı yüzünden akp'nin aldığı 10,808,22 oya karşılık 363 milletvekili çıkarmasına rağmen barajı geçemeyen partiler aldıkları (%2 ve üzeri oy alanlar) 10,530,341 oya rağmen 0 -yazıyla sıfr- milletvekili çıkarmışlardır. Ne güzel iş ne güzel demokrasi. kalkmayan seçim barajı (akp'nin söz vermesine rağmen) demokrasi ayıbıdır. Halk iradesinden bahsedenler hangi halktan bahsediyorlardı çok merak ediyorum.
- bakanlık mertebesine layık görülmüş ibne bakanların, bir sonraki seçim arefesinde halkı "hizmet istiyorsanız oy verin" diyerek tehdit ettikleri hem yazılı hem de görsel basın tarafından kayıt altına alınmıştır.
- sessiz çoğunluk tabiri ayyuka çıkmıştır - sesi kesilmiş çoğunluk olarak tescillenmiştir.
- kürtler meclise girmesin gibi küçük hesapların peşinde koşan iktidar sahipleri, barajı indirmemişlerdir.
- gel gör ki küçük hesaplarla yapılan bu plan başka bir küçük hesapla yıkılmış; bağımsız milletvekilleri mecliste kendilerine yer bulmuş ve demokrasi denilen ucube sistemin tabiri caizse mına koymuştur.
- ülkem hakkında fikrimi beyan edersem fikir suçlusu olup içeri alınırım; bari az çok fikirlerimle örtüşen siyasetçiler mecliste olsunlar da bir iki kelam etsinler diye düşünen kesimin bu en tabi ve kutsal hakkı, gaspa uğramıştır.
- temsil edilmediğim bir meclise sahip devletin vatandaşı filan olamam ben arkadaş, kimse kusura bakmasın.
- benden aldığı her kuruş vergi haram zıkkım olsun.
=> skeyim çoğulcu demokrasiyi.
bir rica: siyaset veyahut kamu yönetim modelleri hakkında bir bok bilmeyen mallar lütfen aptal saptal şeyler yazmasınlar. mühim başlık bu.
%10 seçim barajı yüzünden halkın %44 gibi büyük bir kesiminin mecliste temsil edilmediği seçimdir. bu bir seçim ayıbıdır. halkın %44'ünün temsil edilmediği bir mecliste halk iradesinden nasıl söz edilebilir ?
medyada en fazla gösterilen partinin birinci, en fazla gösterilen ikinci partinin de ikinci olduğu seçimdir. neredeyse tüm partiler dendendiği için seçimi kendine yeni süsü veren akp kazanmıştır.
bence medyanın seçimler ve devlet yönetimi üzerindeki ağırlığını ortaya çıkarmıştır. bu seçimde medya desteğiyle akp birinci parti çıkarken medyadan pek destek alamasa da alternatif olarak gösterilen chp ise ikinci çıkmıştır.
chp nin ikinci parti olarak çıkmasında dahi tüm pay medyanındır çünkü diğer partilerin barajı geçemeyeceği sürekli izleyici ve okuyucuların kafasına bir güzel işlenmiştir.
birçok medya grubunun yayınlarında ambargo koyduğu cem uzan bile sadece star da görünerek %8 e yakın oy almıştır.
peki bu seçimlerden sonra bu durum değişti mi?
malesef hayır; yine tv de sürekli akp ve antitezi olarakta chp, araya sıkıştırılmış bir de dyp*.
akp'nin iktidara geldiği ve 4.5 yıllık iktidarının başladığı seçimler. Siirt'te seçimler 9 Mart 2003'de yenilendi. AKP, 3 milletvekilli çıkardı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Parlamento'ya girdi. 9 Mart seçimine AKP, CHP, iP ve TKP katıldı.
Türkiye Geneli Seçim Sonuçları: Toplam Sandık : 172.143
Toplam Seçmen : 41.407.015
Toplam Kullanılan Oy : 32.753.386
Toplam Geçerli Oy : 31.510.007
Gümrük K. Seçmen Sayısı : 115.459
Gümrük K. Kullanılan Oy : 115.459
Gümrük K. Geçerli Oy : 113.782
Katılım Oranı : % 79,10
Milletvekili Sayısı : 550
