hele ki deprem bölgesinde bir yerde yaşadıysanız bu yılları, devir teknoloji devri derken gazeteler, akmayan muslukların altında, başınızdan dökülen birkaç tas suyla duş aldıysanız, elektrikler gelmeyen bir sevgili ise... çok zordur... çıksın hatıralarımdan ve bir daha gelmesin dediğim yıllardır..
4-5 sene sonra nostaljisi yapılmaya başlanacak olan yıllardır (kastettiğim 00'lar). ve sahiden de sanki daha dün girdiğimiz milenyumun üzerinden tam 12 yıl geçmiştir. şu an bir 90'lar değil desek de 2020'lere yaklaştıkça 00'lar da tıpkı 90'lar gibi kıymete binecektir.
2000'ler milenyum yılı olarak lanse edilip uçan arabaların falan çıkacağı söylentileri ile insanları büyük bir beklenti içine sokmuştu ama görüldü ki bir 90'lar değil.
hani her şey güzel olacaktı?
hani savaşlar olmayacaktı?
hani teknoloji çok ileryecekti?
hani pkk bitecekti?
hani türkiye en ileri ülke olacaktı?
hani sözler?
hani ağaçlar?
her yanı depremler almış götürmüş, her yanı göz yaşları sarmış, her yanı buzlar kapsamış, çığlar düşmüş, amerika ırak'a saldırmış, yeniden göz yaşlarımızdan seller oluşmuş
kim düşman kim iyi kim armızdan bıçak sokuyor bilmememişiz tıkanmışız
-yazık...
diye devam eden önerme...
00 lı yıllar demek garip olacağı için 2000-2009 arası yılları tanımlamak için genelde kullanılan söz. 80leri pek hatırlamam, 90lar çocukluğumun geçtiği yıllardı ve aklımda kalan çok şey var. yakın geçmiş olmasına rağmen 2000li yıllardan aklımda kalan çok şey yok. 2002'de dünya kupası vardı. bir ara popstar ve benzer programlar modaydı, ajdar'ı başımıza musallat etmişti falan. başka da bir şey yok. o kadar sıkıcı yıllardı yani.
başları henüz çocuk olunan yıllardır, liseye gidilen yıllardır, üniversitenin bitirildiği yıllar olacaktır. hayatın sonlanması yine aynı yıllara denk gelecektir. 2000 ile 2020 arasındaki fark ise muhtemelen bir zamanlar koşup dizlerini yaralayan ve annesine gelip ağlayan bir çocuk olmaktan, kendi çocuğunun yaralarını saran anneye dönüşüm olacaktır.
Özledim. Futbolun futbol olduğu, Kaliteli şarkıların ve şarkıcıların olduğu, bilgisayar oyunlarının kaliteli olduğu, meyve sebzenin lezzetli olduğu, milyonlarca mültecinin olmadığı güzel zamanlardı.
sokakta oynayan çocuklar ve teknolojinin bir arada olduğu, türk pop müziğinin(hatta türk müziğinin) zirve yaptığı yıllardır. o yıllarda telefon sahibi olmak daha bir özeldi, tadı vardı tuzu vardı. acısı ise yeni bir modeli almaya engel olur derecedeki eski telefona duyulan özlemdi.. en büyük derdimiz belki de buydu.
5000 bin smsle, internet cafelerle bir efsaneydi 2000ler.
işte o yıllardan, türkiye'de müzik konusunda en gurme şarkıların piyasa çıktığı 2004 yılından, giriş kısmıyla nickime ilham kaynağı olmuş bir şarkı;