genelde doğu bölgelerimizde yaşayan halkımızın kızlarına söyledikleri garip ama kendilerince haklı sebepleri olan töredir. evet bence töredir. hepimizin bildiği gibi bu bölge halkının kız çocuklarını evlendirme yaşı on dör on yedi arasında değişmeketedir. hal böyle olunca da kız evde kalmış damgası yemektedir. artık bu durum ne içindir bilemiyorum. başlık parası için mi, torun sevdası için mi, hazır iş gücü için mi ?
batıya doğru gelindikçe olay tam tersine dönmektedir. bu zihniyet yerini, o yaşta evlenilir mi be ? çocuksun daha olayına bırakmaktadır.
hem yirmi yaşında evlenmemiş kız evde kalmamıştır. aksine, çıtırdır o çıtır.
anneanne zihniyetidir muhtemelen. hani bir nevi, daha testi kırılmadan tokat gerek mantığıyla, bundan bir 10 yıl sonra hayatta olmayacağını düşünen bir anneanne tarafından sarfedilmiş olabilir bu söylem... tabii kızcağızın etkilenip evrene evde kalmış kız enerjisi yollaması da olası olduğundan; tarafımca başarı şansı oldukça düşük.
deyip te nedir ki? o kelime cümlede acınası bir hal almış sanki. konuya dönersek, haklı olan kısımlar olur muhtemelen. o 20 yaşındaki kız her gün evde oturup kek yapayım, poğaça yapayım triplerine girerse çevresindeki yaşlı kadınlar da haklı olarak evlense de kurtulsak mantığını uygular.
bekar çocuğuna kız arayan annedir. moral bozup, kızı bunalıma sürükledikten sonra, yardım meleği edası ile elini uzatıp. sana koca buldum son fırsatın bu kaçırma sakın ama sakın telkinlerinde bulunup, oğlu ile tanıştırırlar. ah şu anneler yok mu?
üniversite okuyan kızlara dahi söylenen sözdür. genelde ehtiyar teyzeler tarafından söylenir. düşün bakalım teyze bu kız kaç yaşında mezun oluyor dimi? ondan sonra bütün hatunlar hemen evlenmek istiyor.* sakin olun kızlar evde kaldın muhabbeti çok geçmişte kaldı artık.