gün itibari ile işten eve gelirken şahit olduğum kadarı ile kimsenin iplemediği yasaktır. bizim burada çeyrek de olsa cumartesi pazarı kuruldu bugünde. tabi normal pazar tüm semti kaplıyordu ama virüs sebebi ile çeyreği kadarı kurulabiliyor. eve gelene kadar tek tek saydım ve 8 tane adamın/kadının yanlarında 5 ile 15 yaş arası değişen çocukları ile beraber pazarı gezdiğini gördüm.
arkadaş siyasi görüşün nedir hayat görüşün nedir umurumda değil. ulan bir yasak kararı alınmış ise uyacaksın işte. bu çocuklar hastalanıp ölmüyorlarsa bile hastalığı taşıyorlar. b.k mu var da pazara, fırına, markete çocuklarınızı da getiriyorsunuz. domatesi falan iyi mi seçiyorlar ki evde bırakıp çıkmıyorsunuz pazara fırına. evde duramıyorlar kuduruyorlar ise o senin iş bilmezliğin. bu yaşlardaki çocukları eğitemediğiniz için işte büyüdüklerinde karantinadan falan kaçıyorlar hiçbir kurala uymuyorlar.
yanlış politikaların ardı ardına gelen sayın hükümetimizin aldığı kararlardır. önce 65 yaş üstü sonra 20 yaş altı...
böyle yavaş yavaş getirmenin bir anlamı var mı bu yasağın? 25 yaşındaki biri dışardan virüsü 65 yaşındaki babasının bulunduğu eve getiremez mi?
ekonominin tam kapsamlı yasak çıkarmaya elvermediğini biliyoruz. geldikleri günden beri babalar gibi satıp elde avuçta bir şey bırakmadıklarını biliyoruz ancak vatandaşının hayatı bu kadar mı değersiz?
balık ve kova burçları için sokağa çıkma yasağı bu akşam gelir herhalde.
merkezi idarenin kriz yönetiminde ya siyah ya da beyaz seçmekten ısrarla kaçınıp inatla gri seçeneğini dayatması durumudur.
illa bir eksiklik, bir olmamıştık, yarım kalmışlık olsun diye mi uğraşılıyor anlamadım ki arkadaş?!
bu işlerin grisi olmaz; ya siyah olup topyekün yasak uygulanır (ki mantıklı olan da bu) ya da beyaz olup komple serbestlik adımı atılır (ki saçma olan da bu) ve bu yönelimlere en azından netlik vurgular ama gri olmaz kardeşim.
sencesi, bencesi, sana göre bana göresi yok yâni bu işin.
'belli yaş grupları çıkmasın, biraz ordan biraz burdan insanlar hayata katılsın, siz evde takılın ama siz de işyerinde göt göte dip dibe çalışın sonra da riskleri eve taşıyın; ben yaptım oldu, hayatınızı böyle yaşayın'
gibi pansuman çözümlerle kanayan yaraya çare olunmaz, kanama durmaz.
'ya hep ya hiç' demeli, gözü karartıp olası ekonomik dalgalanmalar göze alınmalı ve halk minimum 3 hafta eve kapatılıp, son gün de her birey evlerinde koyid 19 teste tâbi tutulup enfekte vatandaşlarda izolasyon sağlanıp tedavi altına alınmalı, kalan sağlıklı ve hastalıksız yurttaşların da hayatına kaldığı yerden devam etmesi sağlanmalı.
benim görüşüm bu, maske dayatması da yanlış değil ama bu kararın içinin doldurulup altının iyi beslenmesi lâzım.
iş güç sahibi olan gençleri hariç tutuyorum, sokaklarda "bana bir şey olmaz, benim sülalem rahat!" modunda hiç bir şey yokmuş gibi gezen ergenler için çok isabetli bir karar olmuştur.
Dipnot: komple sokağa çıkma yasağı öncesi son viraj bu. Bir sonraki aşama komple yasak.